İsiliğe Ne İyi Gelir?

İsiliğe Ne İyi Gelir?

İsilik aynı zamanda miliaria olarak da bilinir ve sadece bebeklere özel bir cilt rahatsızlığı değildir. İsilik, özellikle sıcak ve nemli havalarda yetişkinler de etkilemektedir.

Kapalı gözenekler (ter kanalları) derinizin altındaki terleri tuttuğunda isilik döküntüsü gelişir. Semptomlar yüzeysel kabarcıklardan derin kırmızı yığınlara kadar uzanır. İsiliğe maruz kalanlarda bazen bu durumun bazı biçimleri dikenli veya aşırı derecede kaşıntılı hissedilebilmektedir.

İsilik genellikle kendiliğinden ciltten temizlenmektedir. Şiddetli isilik döküntü türleri tıbbi bakıma ihtiyaç duyabilir, ancak semptomları hafifletmenin en iyi yolu, cildinizi serinletmek ve terlemeyi önlemektir.¹ 

İsiliğin Nedenleri

İsilik normalde, sıcak veya nemli havalarda olduğu gibi normalden daha fazla terleyince de ortaya çıkar. Bununla birlikte, kış aylarında da isilik yaşamak mümkündür.

Vücudun ter bezleri tıkandığında isiliğe neden olur. Aşırı terleme, terinizin cildinizin altında sıkışıp kalmasıyla sonuçlanır. Sıkışan ter, cilt tahrişine ve karakteristik isilik döküntülerine neden olur.

Kıyafetlerle kaplı olan bölgelerde, isilik semptomları genellikle daha kötüdür. Giysiler terlemenizi sağlayabilir ve bazen de sürtünmeye neden olabilir.

Herkes isilik dökme ihtimaline sahip olsa da, her zamankinden daha fazla terlediğiniz sıcak bir iklimde iseniz, bunu geliştirme riskini taşırsınız.

Aşağıdakiler isilik riskini artırır:

• Hastalık ve hareketsizlik: Uzun süre yatakta geçirdiğiniz zaman terleme yapabilir, özellikle sıcak yatak takımı kullanıyorsanız.
• Özellikle kışın çok fazla kıyafet giymek isiliğe neden olabilir.
• Bir ısıtıcıya çok yakın oturuyorsanız isilik olma riski yüksektir.
• Aşırı kilolu veya obez olmak: Bu durum aşırı terlemeye neden olabileceği için isilik olabilmektedir.

Bebekler ve çocuklar da, isilik yaşama riski altındadır, çünkü ter bezleri tam olarak gelişmemiştir.² 

İsiliğin Belirtileri

İsiliğe maruz kalmada, genellikle bezleri terleme girişlerinde çok küçük, sivri uç darbeler şeklinde görülür. Bazı bölgelerde, kırmızı veya pembe cilt lekeleri olabilir. Daha ileri seviyedeki isilik daha fazla tahriş derecesine, geniş lekeler ve kırmızı yükseltilerle sonuçlanabilir.

Ter bezleri olan herhangi vücudun herhangi bir bölgesi isilikten etkilenebilir. Karakteristik isilik alanları şunları içerir:

• Yüz ve boyun
• Karın ve sırtı
• Kasık bölgesi ve göğüslerin altında
• Dirsek kıvrımları
• Kalçalar ³

İsiliğin Tedavisi

Daha da terlemeyi önlemek: Bir gün bile olsa sadece birkaç saat, klimalı bir ofis veya yatak odasında olmak önemli ölçüde rahatlama yaşatır. Çok duyarlı kişi için tropik iklimlerden uzak durmak zorunlu bir hale gelebilir.

Cildi tahriş etmeyin: Aşırı giysi, giysilerdeki kayganlık, fazla sabun ve cildin tahriş edici maddelerle temasından kaçınmak isilik belirtilerini azaltacaktır. Gömlekler ve bluzlar mevcut olduğu takdirde yeni hava geçiren sentetik kumaşlardan yapılmalıdır, aksi takdirde pamuktan giysileri tercih etmelisiniz.

Soğuk su kompresleri: İyi bir havalandırma iltihaplı alanları yatıştırır.

Yatıştırıcı losyonlar: İsilik için hazırlanmış olan losyonlar muhtemelen rahatsızlıktan kurtulmak için her şey kadar etkilidir, ancak kurutma etkisinden dolayı daha sonra bir yumuşatıcı gerekebilir.

Topikal steroidler: Daha belirgin vakalar için, hafif topikal steroidler genellikle isiliğin doğal bir şekilde rahatlamasını sağlayabilir.

Antiseptik: Antiseptik ve antistafilokok antibiyotikler, bakteri üremesi ile mücadele edebilir. ⁴ 

İsilik için tedavi yöntemleri

Yoğurt: Yoğurtta cildin soğuması ve yatıştırıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Etkilenen bölgelere soğuk yoğurt uygulayın ve 15 dakika bekletin. Soğuk suyla yıkayın ve nazik bir şekilde kurutun. Cildi tahriş ettirmeyin.

Gül suyu: Gül suyunu kullanarak bir karışım hazırlayın: 200 ml gül suyu, 4 çorba kaşığı bal ve 200 ml saf su. Birlikte karıştırın ve buz tepsisinde dondurun. Bu buz küplerinden bir kerede dört ila beş tane alın ve yumuşak bir muslin bezi içine sarın. İsiliğe maruz kalan bölgelere hafifçe bastırın. ⁵ 

Yulaf ezmesi: Yulaf ezmesi, antiinflamatuar ve yatıştırıcı özelliklerinden dolayı tahriş edici isilik döküntüleri için popüler bir tedavidir. Cilde yatıştırıcı bir etkisi olacak ve isilikten kaynaklanan iltihap ve kaşıntıda anında rahatlama sağlayacaktır.

Bir fincan ince öğütülmüş yulaf tozu tozunu serin su ile dolu bir küvete ekleyin. Suyun rengi değişene kadar iyice karıştırın. Bu banyoda 20-30 dakika bekleyin. Yavaşça havluyla vücudunuzu kurutun. Rahatlamak için haftada iki kez bunu yapın.

Karbonat: Karbonat, isilik tedavisi için etkili başka bir yoldur. Ölü cilt hücrelerini, kirleri ve diğer yabancı maddeleri çıkararak gözeneklerin açılmasına yardımcı olan nazik bir eksfoliye edici madde olarak çalışır. Bu da, isilik ile ilişkili kaşıntı ve iltihaplanmayı hafifletir.

Bir fincan soğuk suya bir çay kaşığı karbonat ekleyin. Solüsyona temiz bir bez batırın ve fazla suyu sıkın. Bezi etkilenen bölgenin üzerine 5 ila 10 dakika koyun. Günde 4 veya 5 kez bir hafta boyunca tekrarlayın. ⁶ 

Elma sirkesi: Elma sirkesi isiliğin altında yatan nedeni inceler. Kusur tıkanmış gözeneklerden kaynaklandığı için etkilenen bölgeye elma sirkeli bez koymak, kir ve toksinleri doğal ve güvenli bir şekilde temizler. Sirke aynı zamanda seyreltilmiş bir biçimde kullanıldığında bir antiinflamatuar ajan olarak görev yapmaktadır.

Hintyağı: Hint yağı bitkisinin tohumlarından türetilen hintyağı, risinoleik asit bakımından zengindir. Bu asit cilde nüfuz eder, besler ve nemlendirir. Yağ aynı zamanda antimikrobiyal olduğundan, enfeksiyonu ortadan kaldırır, bir kaşıntı giderici olarak görev yapar ve ağrı giderici özellikler sergiler.

Aloe vera: Aloe vera doğal bir soğutucudur. Acı verici isiliğe uygulandığında, aloe vera kaşıntıyı hafifletir ve etkilenen cildi soğutur. Aloe vera ayrıca döküntüyü iyileştirmeye yardımcı olur. Bununla birlikte, elma sirkesi ve aloe vera gibi doğal yöntemlerle tedavi ediliyorsa, döküntü sadece rahatlamaz aynı zamanda ortadan kaldırılabilir. ⁷ 

Nohut unu: Biraz nohut ununu suyla karıştırıp macun haline getirin ve etkilenen bölgelere uygulayın. 15 dakika kadar bekletin ve soğuk su yardımı ile yıkayın. Bu işlem kaşınma için anında rahatlama sağlayacaktır.

Zencefil: Zencefil, tıbbi özellikleriyle eski çağlardan beri kullanılmıştır. İsiliğin neden olduğu kaşıntılı hissi ve batmayı önlemeye yardımcı olur. Zencefil tedavisi, zencefil rendeleyerek ve daha sonra suda kaynatarak yapılabilir. Suyu soğumaya bırakın ve suyu cildin etkilenen bölgelerine bir sünger veya bez yardımıyla uygulayın.

Bal: Zencefil gibi bal da, antibakteriyel özelliklerinden dolayı antik zamanlardan beri kullanılmaktadır. Vücudunuzdaki yapışkan histen rahatsız olmazsanız doğrudan balın cildinize uygulayabilirsiniz. Soğuk suyla yıkamadan önce 15-20 dakika boyunca balı cildinizde bırakın. ⁸ 

Kil: Kil, isiliği tedavi etmek için uzun süredir kullanılmaktadır. 4 çorba kaşığı kili alın ve hamur yapmak için birkaç damla gül suyunu karıştırın. Macunu etkilenen bölgelere uygulayın ve yaklaşık üç saat sonra soğuk su ile yıkayın.

Patates: Bazı orta boy patatesleri dilimleyin ve dilimleri etkilenen bölgede uygulayın. Kaşıntılı ve dikenli isilik belirtilerini hafifletir.

Karpuz: Karpuzu kesin ve tohumlarını çıkarıp karpuzu bir hamur haline getirin.  Derhal rahatlama için isilik döküntüsüne uygulayın. Cildinizi nemlendirerek içeriden iyileşme sağlamak için bir bardak ezilmiş karpuzu da yudumlayabilirsiniz.

Salatalık: İsilik en belirgin nedeni aşırı sıcaklığa maruz kalmadır. Cildinize soyulmuş salatalık dilimleri uygulayarak cildi hafifletebilirsiniz. Alternatif olarak, salatalık ezebilir ve hamuru cilde uygulayabilirsiniz. Hamuru yıkamadan önce yaklaşık 30 dakika bekletin. ⁹ 

Buz: Buz, sıcak ve nemli sıcaklığa bağlı olarak ortaya çıkan dikenli isiliği azaltmak için mükemmel bir çözümdür. Enflamasyonu azaltmak ve isiliği hafifletmek için kızarıklıklar üzerine küçük buz küpleri sür. Güzel bir soğutma etkisi yaratır. Her uygulamadan sonra 5 dakika boyunca aralıklar vermeye çalışın. ¹⁰ 

UYARI: Burada yer alan bilgiler sağlıklı bireyler içindir. Tek tip tüketim önerilmemektedir. İçerikte yer alan bilgiler özel durumlarda veya hastalıklarda farklılık gösterebilir. En doğru bilgi için hekiminize ve diyetisyeninize danışınız.