Nezle Düşmanı İsveç Şurubu Çayı
Nezle Düşmanı İsveç Şurubu Çayı
İsveç şurubu çayının faydaları nelerdir?
Tadı oldukça lezzetsiz olmasına rağmen, İsveç şurubu kullanımının sağlığa olan bir dizi faydası vardır. İsveç şurubu yapımında genelde sinameki yaprağı, çiçekli dişbudak, aloe, mür, ravent ve melek otu kullanılmaktadır. Bu bitkiler bir araya geldiğinde yeterince lezzetli olmasa da, özellikle sindirim sistemi problemlerinden bazıları olan ağrılı şişkinliği ve aşırı dolgunluğu yatıştırmak için oldukça faydalı olabilmektedir.
İsveç şurubu sağlıklı bir sindirim sistemi için önemli olan enzimleri ve asidi üretmek için vücuda yardımcı olmaktadır. 1
İsveç şurubu verimli sindirime yardımcı olan önemli bitkileri kendinde toplamıştır. Birincil işlevi ise daha önce de bahsedildiği gibi şişkinlik, gaz, halsiz sindirim ve kabızlık gibi sindirim problemlerine yardımcı olmasıdır. İsveç şurubu sırayla gidildiğinde ise, bağırsak peristaltiğini uyarır ve besin emilimini arttırmak için karaciğer, safra akışını destekler. 2
İsveç şurubu çayının sağlığa faydaları
Çok sayıda bireysel rahatsızlıkları başlangıç aşamasındayken önlemek için bir bardak suya bir çay kaşığı İsveç şurubu ekleyip mükemmel bir bitkisel çay hazırlamak mümkündür. Bu çay günde iki ya da dört kez içilmektedir. Bu durumda deride tahriş, ağrılar, zatürree, sarılık ve daha fazlasını içeren hastalıklarla dolu uzun bir liste için tedavi yöntemi olarak kullanılabilir. Aynı zamanda; morluklar, cilt problemleri ve yaralar, dolaşım yetmezliği, sindirim şikâyetleri, halsiz sindirim, uykusuzluk, burkulma ve eklem iltihabı için de faydalı olabilmektedir. 3
Sindirim sistemine yardımcı olur: Sindirim sistemine yardımcı olması için İsveç şurubu çayı kullanılmaktadır. Şişkinlik ya da dolgunluk nedeniyle oluşan ağrıyı azaltmak için yemekten sonra tüketilmesi fiziksel rahatsızlığı gidermektedir. Yapılan araştırmalarda, İsveç şurubu tüketiminin sindirim enzimleri ve mide asidi gibi üretimi vücut sağlığı için oldukça önemli olan fonksiyonlara yardımcı olduğu ortaya çıkmıştır.
Böcek sokmasına iyi gelir: Cilde doğrudan İsveç şurubunu uygulamak cildi yatıştırmaya ve böcek sokması gibi durumları dezenfekte etmeye yardımcı olmaktadır. Avrupa’da bitki bilimciler tarafından yapılan çalışmalarda, İsveç şurubu doğrudan etkilenen bölgeye uygulandığında ya da yumuşak bir kompres yardımıyla böcek sokması nedeniyle tahrişli bölgeye uygulandığında rahatsızlığı gidermede oldukça etkili olabildiği gösterilmiştir. En iyi etkiyi vermesi için böcek sokması durumundan sonra mümkün olan en kısa sürede uygulanması önerilmektedir.
Boğaz enfeksiyonlarını rahatlatır: Yaşadığınız inatçı boğaz enfeksiyonlarını rahatlatmak ya da ses kısıklığını en aza indirmek için İsveç şurubunu gargara olarak kullanabilirsiniz. Üç yemek kaşığı İsveç şurubunu bir bardak suyla seyreltip çay haline getirdiğinizde boğazda yaşanan sorunlar için faydalı olabilmektedir. Eğer gargara olarak kullanmak istemiyorsanız, ½ çay kaşığı İsveç şurubunu çay haline getirip yemeklerden yaklaşık 30 dakika önce içebilirsiniz. İstenilen etkiyi görmek için çay haliyle günlük 1/2 bardak olarak içilmesi tavsiye edilmektedir.
Ağız sağlığına yardımcı olur: Eğer dilinizde meydana gelen kabarcıklardan ya da diş ağrılarından kurtulmak istiyorsanız İsveç şurubunu deneyebilirsiniz. Maria Treben isimli bitki bilimcinin ”Tanrı’nın Bahçesinden Gelen Sağlık” isimli yayınında bu rahatsızlıklar için 1 yemek kaşığı İsveç şurubuyla 1 bardak su karışımının gargara olarak kullanılmasının dil üzerindeki kabarcıkları rahatlattığına yer verilmiştir. Aynı zamanda, İsveç şurubu diş ağrılarını yatıştırmak içinde hem günde üç kez gargara olarak kullanılabilir hem de bir pamuk yardımıyla doğrudan diş uygulanabilir. 4
Candida ile mücadele eder: Candida vücutta az miktarda bulunan bir mantar türüdür ve bazı sağlık sorunlarının tehlikeli boyutlara varmasına neden olabilmektedir. İsveç şurubu ise sindirim enzimlerinin doğal bir şekilde üretimini artırarak aynı zaman bağırsak asitliğini artırmaktadır; böylece Candida tedavisine katkıda bulunabilmektedir. Bu artan asidite sağlıklı bir sindirim sistemi işleyişi ile Candida probleminden vücudu korumakta, diğer yandan da Candida birikmesiyle oluşan sindirim ve bağırsak sorunlarına iyi gelmektedir.
Karaciğer sağlığını desteklemektedir: Sağlıklı bir karaciğer için İsveç şurubu ana bir fonksiyon olabilmektedir. İsveç şurubu yağları metabolize ederek vücutta istenmeyen maddeleri kaldırmakta; böylece vücutta temizleme işlemini yerine getirmektedir. Tüm bunlara ek olarak, safra üretimine vücudu teşvik etmektedir. Karaciğer besinlerin işlenmesi için ana bir organ olma özelliği taşımaktadır. İsveç şurubu ise karaciğer yardımcı olarak besin verimliliğini artırmaktadır.
Kan şekeri düzeylerine etki eder: İnsülin üretimi kan şekeri düzeylerinin devam ettirilmesi bakımından oldukça önemlidir. İsveç şurubu ise ruh ve enerji değişimine neden olan ani kan şekeri değişimlerini düzenlemeye yardımcı olmaktadır. Kan şekeri oranlarındaki değişim Candida’nın büyümesinden de sorumludur. Bu nedenle İsveç şurubumun yardımıyla dengede tutulan kan şekeri düzeyleri bu tarz mantar rahatsızlıklarının oluşumunu da engellemektedir.
Bağışıklık sistemini güçlendirir: İsveç şurubunun stresi azalttığı da düşünülmektedir. Yapılan birçok çalışmada ise İsveç şurubunun bağışıklık sistemi üzerinde olumsuz etkileri olan strese karşı iyi geldiği ve bağışıklık sistemi sağlığını güçlendirmeye yardımcı olduğu gösterilmiştir. Tıpkı mantarlar üzerinde olan temizleyici etkisi gibi vücuttaki bağışıklık sistemini güçlendirerek bu tarz hastalıkların oluşma riskini azaltmaktadır. Sağlıklı bir bağırsak sisteminden sağlıklı bir bağışıklık sistemine kadar etkisini göstermektedir. 5
Akneleri tedavi eder: Akne izlerini iyileştirmek için İsveç şurubunun kullanılabileceği söylenmektedir. İzleri tamamen yok etmese de derin yaraların kötü görünümünü iyileştirebilmektedir. Etkili olabilmesi için, tentürünün bir pamuk ya da gazlı bez yardımıyla etkilenen bölgeye uygulanması tavsiye edilmektedir. Raporlara göre gösterdiği etki durumlara göre farklılık göstermektedir; bu nedenle bazı durumlarda yeniden uygulanabilmektedir. 6
İsveç şurubu çayı tarifi
İsveç şurubu çayının hazırlanışı
Malzemeler: Aloe, melek otu, ravent, sinameki, kedi otu, deve dikeni, mür, kâfur, kudret helvası ve safran bitkilerinin karışımı kullanmaktadır.
Hazırlanışı: İsveç şurubunu çay olarak tüketmek isteyenler için alkolsüz olarak satılmaktadır. Kendiniz hazırlıyorsanız; bir demliğe kuru otların karışımından 1 çay kaşığı koyun ve üzerine 3 bardak sıcak suyu ekleyin. Çayı demlemeye bırakın. Sonrasında buzdolabında soğutabilir ve saklayabilirsiniz. Soğutulmuş bu çaydan 2 yemek kaşığını 1 bardak sıcak suya ekleyebilir ve günde 2 kez içebilirsiniz. İsveç şurubu çok güçlü bir içecektir; bu nedenle ne amaçla içtiğinizde çok dikkat etmelisiniz. 7
İsveç şurubu tarifi
Malzemeler:
- 10 gram aloe
- 5 gram mür
- 2 gram safran
- 10 gram sinameki yaprağı
- 10 gram kâfur (doğal, beyaz)
- 10 gram ravent kökü
- 10 gram kudret helvası
- 10 gram tiryâk Venetian
- 5 gram deve dikeni kökleri
- 10 gram melek otu kökleri
- 10 gram limon renkli zerdeçal kökleri
Hazırlanışı: Bu karışım geniş boyunlu 2 litrelik bir şişenin içine konur ve 1,5 litresi çavdar (38%) ya da meyve ruhu (40%) ile doldurulur. Bu şişe güneşte ya da sobaya yakın bir yerde 14 gün boyunca bekletilir. Daha sonra serin bir yerde yıllar boyunca saklayabilirsiniz. Daha küçük bir şişeye geçirirseniz saklamak için daha etkili olacaktır. Kullanmadan önce çalkalayınız.
Not: Aloe yerine genetian kökü ya da pelin kullanabilirsiniz. 8
İsveç şurubu çayının zararları
Tüm faydaların rağmen, İsveç şurubu bazı yan etkilere neden olabilmektedir Yan etkilerinden kaçınmak için önerilen doza kesinlikle dikkat edilmelidir. Yan etkilerin genelde aşırı tüketimi ile gözlemlenmesiyle birlikte, alkol içerikli olan İsveç şurupları bazı alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Bu ürünü kullanırken yaşayacağınız bazı sorunlar şöyle sıralanmıştır:
İsveç şurubunun müshil yan etkisi gözlemlenebilir.
Eğer karaciğer ve mide hastalığınız varsa alkollü olarak almaktan kaçının.
Candida tedavisi sırasında İsveç şurubu kullanabilmektedir, fakat uzun süre kullanmaktan kaçınmalısınız.
İsveç şurubunda bazen Oregon üzüm kök ve altın mühür gibi malzemeler kullanılmaktadır Bu bitkiler, alkaloit olduğu için uzun süre alınması durumunda bağırsak astarına zarar verebilmektedir.
Potasyum seviyelerinin azalmasına neden olabilir; bu durumda yüksek kan basıncı gibi yan etkiler gözlemlenebilir.
İsveç şurubu hamile, emziren kadınlarda ve çocuklarda dehidratasyona yani su kaybına neden olabilir. Ayrıca rahim kanaması gibi düşüğe neden olabilecek durumların oluşmaması için hamile kadınlara kesinlikle önerilmemektedir. Diğer yandan 12 yaş altı çocukların da tüketmesi sakıncalıdır.
Eğer İsveç şurubu kullandığınızda ağrı, bulantı, kusma veya ishal gibi şikâyetler yaşadıysanız, İsveç şurubu çayını kullanmaktan kaçınmalısınız. 9
Tavsiyeler
Hazır olarak İsveç şurubu alacaksanız iyi bir marka olmasına özen gösterin. Sabahları aç karna 1 bardak suya 1 çay kaşığı ekleyip içebilirsiniz. Yine aynı şekilde akşam yemeğinden sonra 1 bardak suya 1 çay kaşığı kullanabilir. Eğer ishale neden olursa, günde 1 çay kaşığından daha az bir miktar kullanılmalıdır; sonrasında kademeli olarak artırılmalıdır. 10
UYARI: Burada yer alan bilgiler sağlıklı bireyler içindir. Tek tip tüketim önerilmemektedir. İçerikte yer alan bilgiler özel durumlarda veya hastalıklarda farklılık gösterebilir. En doğru bilgi için hekiminize ve diyetisyeninize danışınız.
1-) Ngozi Awa , et al.(2013). ANALYSES OF THE EFFECTS OF SWEDISH BITTERS ON SELECTED METABOLIC PROFILES http://196.45.48.59:8080/handle/123456789/5960
2-) Nils-Otto Ahnfelt , Hjalmar Fors. (2016). Making Early Modern Medicine: Reproducing Swedish Bitters https://www.tandfonline.com/doi/full/10.1080/00026980.2016.1212886
3-) Godswill N. Anyasor , et al. (2017). Antioxidant and anti-inflammatory properties of selected polyherbal preparations: Oroki herbal, Swedish bitters and Yoyo bitters http://www.ejmoams.com/index.php?mno=260049
4-) AO Adeoye. (1997). GALENICALS IN MODERN MEDICINE: FOCUS ON SWEDISH BITTERS https://www.ajol.info/index.php/njnpm/article/view/11789
5-) Sunday Adeola Emaleku. (2018). Depletion of Hepatic Antioxidant Enzymes in Experimental Albino Rats Due to Polyherbal Medicines Administration https://www.semanticscholar.org/paper/Depletion-of-Hepatic-Antioxidant-Enzymes-in-Albino-Emaleku/1fb6cc15a7ea754faab142e77f4cb13e5699f781
6-) J.C. Anionye , E.C. Onyeneke. (2016). Composition and in vitro Antioxidant Capacity of Swedish Bitters https://www.idosr.org/wp-content/uploads/2017/01/IDOSR-JSR-11-43-58.pdf
7-) Aparna Natarajan , Deanne M. Minich. (2019). Challenging Case in Clinical Practice: Use of an Elimination Diet for Resolution of Chronic Musculoskeletal Joint Pain https://www.liebertpub.com/doi/abs/10.1089/act.2018.29205.ana
8-) Evan Ragland. (2013). Chymistry and Taste in the Seventeenth Century: Franciscus Dele Boë Sylvius as a Chymical Physician Between Galenism and Cartesianism https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1179/174582312X13296104891472
9-) J.C. Anionye , E.C. Onyeneke. (2016). Composition and in vitro Antioxidant Capacity of Swedish Bitters https://www.idosr.org/wp-content/uploads/2017/01/IDOSR-JSR-11-43-58.pdf
10-) Ken Albala. (2007). The Use and Abuse of Chocolate in 17th Century Medical Theory https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/07409710701193381
Yorum Yapın