Kalbinizin Dostu Çekirdek
Kalbinizin Dostu Çekirdek
Çekirdeğin Faydaları Nelerdir?
Ayçiçeği çekirdeği esansiyel yağ asitleri, vitaminler ve mineraller mükemmel bir kaynaktır. Ayçiçeği çekirdekleri aslında ticari düzeyde yemeklik yağ çıkarmak için kullanılmaktadır. Popüler atıştırmalıklar olarak yenmesinin yanı sıra, çeşitli yemek tariflerine de eşlik etmektedir.
Ayçiçeği bitkisi asteraceae familyasına ait, helianthus cinsi, uzun boylu, otsu bir yıllık bir bitkidir. Botanik ismi ise helianthus annuus olarak bilinmektedir. Avrupalı kaşifler sayesinde tüm dünyada önemli bir ticari ürün haline gelmiştir. Günümüzde ise Rus Birliği, Çin, ABD ve Arjantin gibi ülkelerin önemli bir ticari mahsulüdür. 1
Ay çekirdekleri ise güneşin seyrini gün boyunca takip eden, büyük yuvarlak merkezinden elde edilmektedir. Bu çiçekler grimsi-yeşil ya da çoğunlukla siyah ve beyaz çizgili çekirdekler üretmektedir. 2
Çekirdeğin sağlığa olan faydaları
Kalp sağlığını destekler: E vitamini ve folat açısından zengin olan çekirdek kalp-damar sağlığını geliştirmek için faydalıdır. İçerdiği önemli vitaminler nedeniyle çekirdeğin kalp krizi riskini önleyebildiği görülmüştür. E vitamini antioksidan gibi davranarak serbest radikallerin hasarına karşı vücudu korumaktadır. Böylece, hücre zarlarını ve beyin sağlığını da korumaktadır. Diğer yandan folat ise, doğrudan kalp ve damar sağlığıyla bağlantılıdır. Metabolizmanın düzgün bir şekilde işlemesi için önemlidir. Çekirdekte bulunan doğal folik asit ve yağ asitleri kalp ve damar sağlığını iyileştirmektedir. 3
Sindirim sistemine iyi gelir: Çekirdek bol miktarda lif içermektedir. Lif eksikliği ise bir dizi sağlık sorununu beraberinde getirmektedir. Lif için tavsiye edilen miktar günde yaklaşık 30 gram iken çoğu insan 15 gram almayı bile başaramamaktadır. Bu durumda, çekirdek oldukça yardımcı olabilmektedir. Bağırsaklardaki toksit maddeleri azaltmaktadır. Böylece, kanser riskini ve kolesterol düzeylerini de düşürmektedir.
Beyine iyi gelir: Çoğu insan çekirdeğin aslında beyin üzerinde yatıştırıcı bir etkiye sahip olduğunu bilmemektedir. Ancak çekirdekte bulunan yüksek düzeydeki triptofan beyin sağlığını etkilemektedir. Triptofan içeren gıdaları tüketmek beyindeki serotonin üretimini artırmaktadır. Serotonin düzeylerindeki artış gerginliği almakta ve rahatlatıcı bir etki sağlamaktadır. 4
İltihaplanmayı engeller: Çekirdek hem anti inflamatuar hem de antioksidan olarak görev yapmaktadır. E vitamini açısından da zengin olan çekirdek, osteoartrit, astım ve romatoid artrit semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilmektedir. İltihaplanmayı engellemekte ve serbest radikallerin hasarlarına karşı vücudu korumaktadır.
Kemikleri güçlendirir: Çekirdek içerdiği güçlü magnezyum kadar kalsiyum da içermektedir. Bu nedenle, sağlıklı kemik sistemi için son derece faydalıdır. Magnezyum kemiklerin yapısı için kullanılmaktadır. Vücut tarafından depo edilmekte ve gerektiğinde kemik yapılanması için desteği alınmaktadır.
Kolesterole iyi gelir: Çekirdeğin sağlığa olan faydalarından biri de kolesterol düzeylerine etki edebilme yeteneğidir. Çekirdek tekli doymamış ve çoklu doymamış yağlar gibi fitosteroller açısından iyi bir kaynaktır. Bu nedenle, vücuttaki kolesterol düzeylerine etki ederek kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olmaktadır. 5
Kanserle mücadele eder: Çekirdekler E vitamini, selenyum, bakır ve antioksidanlar içermektedir. Araştırmalar gösteriyor ki, antioksidanlar kansere yol açan hücre hasarını önlemektedir. Bu besinlerin az alınması ise kanserin oluşmasını önlemektedir. Diğer yandan, yüksek düzeyde fitosterol içeren çekirdek, kanser türlerinin oluşma riskini azaltabilmektedir. Aynı zamanda lignan isimli bileşik kanserden korunmayı sağlamaktadır. Bu doğal çare ile kolon, prostat ve meme kanserinin önlenmesi mümkün olabilmektedir.
Sinir sistemine iyi gelir: Magnezyum açısından zengin olan çekirdek, bu nedenle kan damalarını ve kasları rahatlatarak kalsiyum tarafından engellenen sinir sistemini serbest bırakmaktadır. Küçük bir miktar bile alınan magnezyum çok fazla kalsiyumu dengede tutmaktadır. Böylece, sinir hücrelerine mesaj göndererek rahatlama sağlamaktadır.
Bağışıklık sistemini güçlendirir: Çinko vücut tarafından gerekli bir başka temel bir besindir. Çekirdek ise yağı sayesinde yüksek miktarda çinko içermektedir. Bu nedenle, bağışıklık sisteminin korunması için yardımcı olur. Çinko aynı zamanda yaraların iyileşmesinde de etkilidir. Diğer yandan ise çekirdekteki vitamin E bağışıklık sistemini güçlendirmek için benzersizdir. 6
Kan basıncına iyi gelir: Yapılan laboratuvar çalışmalar gösteriyor ki, çekirdek kan basıncına doğal bir şekilde etki etmekte ve yüksek kan basıncını azaltabilmektedir. Sindirim üzerinde çalışan aktif bileşenler kan basıncına da etki etme potansiyeline sahiptir. 7
Tiroid bezi sağlığını destekler: Hipotiroidi ve hipertiroidi gibi tiroid bozuklukları selenyum gibi minerallerin eksikliği nedeniyle oluşmaktadır. Çekirdek ise bu açıdan mükemmel bir kaynaktır. Tiroid bezi vücut ısısı, kalp hızı, proteinin üretimini, metabolizma hızını kontrol etme gibi işlevlere sahiptir. Bu nedenle, çekirdeğin desteği önemlidir.
Diyabete iyi gelir: Çekirdeğin kan şekerini düşürerek kan şekeri seviyelerini dengelemeye yardımcı olduğu gösterilmiştir. Özellikle Güney Amerika’da çekirdek binlerce yıldır kan şekeri için tüketilmektedir. İçerdiği yüksek yağ içeriği nedeniyle kan şekerine etki ettiğine inanılmaktadır. Diğer yandan, magnezyum içermesi nedeniyle çekirdek, tip 2 diyabet hastalığına karşı koruyucu bir etki göstermektedir. 8
Saç sağlığını destekler: Çekirdek saçların büyümesi için gerekli olan vitaminler ve mineraller açısından zengindir. Bir avuç çekirdek tüketmek saçlarınızın daha parlak gözükmesini sağlayabilmektedir. Protein desteği de veren çekirdek, saça doğal bir canlılık katmaktadır. Hamilelik sırasında çekirdek tüketmek ise hem cildi hem saçı hem de enerjiyi canlı tutmaya yardımcı olmaktadır.
Kilo vermeye yardımcı olur: Eğer kilo vermeye çalıştığınız bir dönem içindeyseniz, çekirdeği düşünebilirsiniz. Çekirdekler kilo vermek için mükemmel atıştırmalıklardır. Ayrıca uzun süre tok kalmayı sağlamaktadır. Besin değerleri açısından da oldukça yüksek olan çekirdek doğru bir besin programının içine dahil edilebilmektedir. 9
Menopoz belirtilerini hafifletir: Çekirdekler menopoz döneminde sıklıkla yaşanan ateş basmalarının şiddetini azaltmaya yardımcı olabilmektedir. Bunun dışında, şeker ihtiyacıyla da başa çıkabilmek için destekçidir.
Cilt sağlığını destekler: Çekirdek tarafından üretilen yağ cilt sağlığı için oldukça destekçidir. Bu yağ cilt sorunlarını tedavi edebilmektedir. Özellikle egzama ve dermatit gibi durumları tedavi etmek için etkilidir. Aynı zamanda, cilt enfeksiyonlarını da tedavi edebilmektedir.
Ağrıları hafifletir: Çekirdekler içerdiği yüksek magnezyum sayesinde migren ağrısı ve stresin yaşattığı durumlardan vücudu korumaktadır. Sinirleri rahatlatarak ağrıyı gidermeye yardımcı olmaktadır. Sakinleşmek için bir avuç çekirdek yemek yeterlidir. 10
Kabak Çekirdeğinin Faydaları
Eğer sağlık açısından olağanüstü yeteneklere sahip olan gıdaların arayışı içindeyseniz kabak çekirdeğini düşünmelisiniz. Kabak çekirdekleri bakır, protein, çinko, magnezyum ve manganez açısından çok zengindir. Bunlara ek olarak, fitosteroller ve serbest radikallerle savaşabilen antioksidan bileşikleri de barındırmaktadır. 11
- Kabak çekirdekleri fosfor, magnezyum, manganez, demir ve bakır içeren bir dolu minerali barındırmaktadır. Ayrıca K vitamini için iyi bir kaynaktır.
- Fitosterol bileşikler içermesi nedeniyle LDL kolesterol seviyelerini düşürmek için faydalı olabilmektedir.
- Uykuya ve depresyona yardımcı bir bileşik olan L-triptofan içeren çekirdek, bunu serotonin ve niasine dönüştürmektedir. Serotonin aynı zamanda iyi bir gece uykusu için bize yardımcı olmaktadır.
- Çinko içeriğinin yüksek olması nedeniyle çekirdek, osteoporoza karşı doğal bir koruyucu olmaktadır.
- E vitamini açısından oldukça iyi bir kaynaktır. En alkali tohumlardan biri olarak bilinmektedir.
- B grubu vitaminler (tiamin, riboflavin, niasin, pantotenik asit, vitamin B-6 (piridoksin) ve folat mükemmel bir kaynaktır.
- Kaliteli protein açısından iyi bir kaynaktır. Yapılan çalışmalara göre, kabak çekirdeği kalsiyum nedeniyle oluşan böbrek taşını engellemektedir.
- Anti inflamatuar olduğu için ilaçlar gibi yan etkilere neden olmadan artriti tedavi etmektedir.
- Tenya ve diğer parazitler için doğal bir tedavi olarak pek çok kültürde kullanılmaktadır.
- Kabak çekirdeği prostat sağlığı için faydalıdır. Kabak çekirdeği yağı prostat büyümesi nedeniyle oluşan sık idrara çıkmayı ihtiyacını hafifletmektedir. 12
Çekirdeğin zararları
Çekirdeğe olan alerjik reaksiyonlar fıstık ya da fındık alerjisine göre çok daha nadir görülmektedir. Bazı duyarlı kişilerde alerjik reaksiyonlara neden olabilmektedir. Bu nedenle, alerjik geçmişi olan kişilerin çekirdek tüketirken dikkatli olması gerekir. Alerjik belirtiler ciltte kaşıntı, hapşırma, gözlerde kaşıntı, gastrit, kusma şeklinde gözlemlenebilir. 13
Tavsiyeler
Çekirdekler özellikle yağı için yemeklik olarak kullanılmaktadır. Onlar şekerleme yapımında kullanılmaktadır. Kabak çekirdeği de ay çekirdeği gibi çok popüler, lezzetli, az yağlı bir çerez olarak bilinmektedir. İşte bazı sunum tavsiyeleri:
- Kavrulmuş ve tuzlanmış çekirdeği sağlıklı bir atıştırmalık olarak yiyebilirsiniz.
- Salatalara eklendiğinde çıtır çıtır bir lezzet katmaktadır.
- Çekirdekleri pilavların ya da pişmiş sebzelerinizin üstüne serpiştirebilirsiniz.
- Çekirdekler çikolata, kek ve şekerleme yapımında kullanılmaktadır.
- Birçok kültürdü ise çekirdek ekmeklerin yapımında kullanılmaktadır. 14
UYARI: Burada yer alan bilgiler sağlıklı bireyler içindir. Tek tip tüketim önerilmemektedir. İçerikte yer alan bilgiler özel durumlarda veya hastalıklarda farklılık gösterebilir. En doğru bilgi için hekiminize ve diyetisyeninize danışınız.
1-) S.K. Das, et al. (1996). Physical Properties of Sunflower Seeds https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0021863496901110
2-) R.I. Brady, et al. (1999). High-resolution structure of a potent, cyclic proteinase inhibitor from sunflower seeds https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0022283699928917
3-) Daniel Come, et al. (1996). Changes in malondialdehyde content and in superoxide dismutase, catalase and glutathione reductase activities in sunflower seeds as related to deterioration during accelerated aging https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/j.1399-3054.1996.tb00485.x
4-) Daniel Come , et al. (2002). Free radical scavenging as affected by accelerated ageing and subsequent priming in sunflower seeds https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1034/j.1399-3054.1998.1040418.x
5-) Rafael Garces, Manuel Mancha. (1990). In vitro oleate desaturase in developing sunflower seeds https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/003194229183599G
6-) Sandra Rosusseau , et al. (2004). Catalase activity and expression in developing sunflower seeds as related to drying https://academic.oup.com/jxb/article/55/396/475/489098
7-) B. Charles, et al. (1969). THE NORTH AMERICAN SUNFLOWERS (HELIANTHUS) https://www.jstor.org/stable/43390641?seq=1
8-) Edward E. Schilling, et al.(1981). INFRAGENERIC CLASSIFICATION OF HELIANTHUS (COMPOSITAE) https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.2307/1220139
9-) Gerald R. Leather.(1983). Sunflowers (Helianthus annuus) are Allelopathic to Weeds https://www.cambridge.org/core/journals/weed-science/article/sunflowers-helianthus-annuus-are-allelopathic-to-weeds/6DDA677815E80834C84A6AAE891B792F
10-) Loren H. Riesenberg. (1991). HOMOPLOID RETICULATE EVOLUTION IN HELIANTHUS (ASTERACEAE): EVIDENCE FROM RIBOSOMAL GENES https://bsapubs.onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1002/j.1537-2197.1991.tb11415.x
11-) Mehmet Demir Kaya , et al. (2004). Seed treatments to overcome salt and drought stress during germination in sunflower (Helianthus annuus L.) https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1161030105000936
12-) Dallas E. Peterson, et al. (1998). Imazethapyr resistance in common sunflower (Helianthus annuus) https://www.cambridge.org/core/journals/weed-science/article/imazethapyr-resistance-in-common-sunflower-helianthus-annuus/519510D9D6C237F71FCD372A83890BC0
13-) Bnejamın H. Beard, et al. (1986). Chromosomal Differentiation among the Annual Helianthus Species https://www.jstor.org/stable/2419126?seq=1
14-) Loren H. Rieseberg, et al. (1991). Phylogenetic and Systematic Inferences from Chloroplast DNA and Isozyme Variation in Helianthus sect. Helianthus (Asteraceae) https://www.jstor.org/stable/2418973?seq=1
Yorum Yapın