Acil.Net

Muzun 7 Harika Faydası

#

Yazan, Merve Görmez
27.02.2020 12:44 (Güncellendi 13.05.2020 01:21)

Sağlık GÜVENİLİR KAYNAK

Muzun 7 Harika Faydası

Güneydoğu Asya’dan çıkıp gelen oldukça lezzetli ve besleyici bir meyve olan muzun üretimi ve tüketimi bugün bütün dünyaya yayılmış durumdadır. Bu kadar tercih edilmesinin yanında insan sağlığına saymakla bitmeyecek faydalarla da dolu olması muzu çok kıymetli bir meyve yapmaktadır. 

Muzun öne çıkan 7 harika faydası şunlardır:


1. Besin Maddeleri Açısından Zengindir 

Birleşmiş Milletler kuruluşlarından Gıda ve Tarım Örgütü’nün verdiği bilgilere göre muzun dünya genelinde 1000’den fazla türü bulunmaktadır. En yaygın olanı ise Cavendish denen, olgunlaşmamışken yeşil renkli olup olgunlaştıkça rengi sarıya dönen türüdür. (1)

Yaklaşık 118 grama karşılık gelen orta boy bir muzun besin değerleri şu şekildedir: (2)

Kalori105
Lif3.1 gr
Protein1.3 gr
Karbonhidrat26 gr
Su88 gr
B6 VitaminiGünlük alınması gereken miktarın %33'ü kadar
ManganGünlük alınması gereken miktarın %14'ü kadar
C VitaminiGünlük alınması gereken miktarın %11'i kadar
PotasyumGünlük alınması gereken miktarın %9'u kadar
MagnezyumGünlük alınması gereken miktarın %8'i kadar


Görüldüğü gibi su ve karbonhidrat yönünden zengin olan muzun ham halinde karbonhidrat nişastadan ibaretken, olgunlaştıkça nişasta şekere dönüşür.


2. Kardiyovasküler Rahatsızlıklardan Korur

Potasyum yönünden son derece zengin olması sayesinde muz, yüksek kan basıncı ve felç tehlikesine karşı önemli bir koruyucudur. (3) Zira potasyum, dengeli kan basıncı ve kalp fonksiyonlarında olumlu etkiye sahip olan bir mineraldir. 

Bazı bilimsel çalışmalar, muzdaki doğal bileşiklerin hipertansiyon ilaçlarıyla benzer şekilde etki ettiğini göstermiştir.(4) Bir hafta boyunca günde 2 tane muz tüketen insanların kan basıncının %10 düştüğü görülmüştür. (5) 

Özet: Muz, kan basıncını dengeleyerek yüksek tansiyon ve kalp rahatsızlıklarına karşı korunmayı sağlayan potasyum yönünden zengindir.


3. Güçlü Antioksidanlara Sahiptir

Muzda güçlü antioksidan özelliklere sahip bazı polifenoller bulunur. Bunlar, dopamin, gallokateşin ve flavanoidlerdir. (6)(7)

Bilindiği gibi serbest radikallerin hücrelerde yol açtığı oksidatif hasar, kanser, dejeneratif rahatsızlıklar ve kalp hastalıkları dahil pek çok kronik rahatsızlığa sebep olabilmektedir. Muz, doğal antioksidan kaynağı olarak sağlığımızı söz konusu olumsuz durumlardan koruyabilir. (5) 

Özet: Muz, içerdiği güçlü antioksidanlar sayesinde kalp hastalıkları ve kanser gibi kronik rahatsızlıklara karşı hücrelerimizi korur.


4. Bağırsak Sağlığı ve Sindirimde Önemli Rol Oynar

Muzda iki tür lif bulunmaktadır. Birincisi pektin, diğeri ise dayanıklı nişastadır. Dayanıklı nişastalar, ince bağırsakta sindirime direnen bir tür karbonhidrattır, yavaş emilir ve kan şekerinde keskin artışlara neden olmaz. Sindirimi kalın bağırsakta biter ve sindirim sistemine faydalı olan mikropların gelişmesini sağlar. (8)  Bu mikroplar ve muzda bulunan pektin, bazı kronik bağırsak rahatsızlıkları ve özellikle de yaygın olan ishali önlemede önemli rol üstlenirler.(9)

Bunlara ek olarak muz, prebiyotik yönünden de zengin bir kaynak olup, bağırsaktaki yararlı bakterilerin(probiyotikler) üremesine yardımcı olur. (10) 

Özet: Muzda bulunan pektin ve dirençli nişasta, bağırsakta yararlı bakterilerin oluşmasını sağlayarak sindirimi düzenler ve kronik bağırsak hastalıklarına karşı korur.


5. İnsülin Hassasiyetini Artırır, Kan Şekerini Dengeler

Yukarıda da bahsedildiği gibi muzda, dayanıklı nişasta bulunmaktadır. Bazı çalışmalar bu nişastanın günlük tüketiminin yaklaşık %33 ila %50 oranında insülin hassasiyetini artırdığını gözlemlemiştir. (11)

Muzda bulunan lif, karbonhidratların sindirimini yavaşlatarak kan şekerindeki hızlı artışları önler. (12) Özellikle yemeklerden sonra oluşması muhtemel olan bu durumdan korunmamıza yardımcı olabilir. Besinlerin kan şekerini ne kadar ve ne hızda yükselttiğini anlamak için glisemik indeksine(GI) bakmak gerekir. Glisemik indeks düştükçe, kan şekerinde ani değil kademeli artış görülür ve bu özellikle Tip 2 diyabet hastalarına önerilir. Buna göre GI, 55 ve altı olduğunda düşük; 56-69 arasıysa orta; 70-100 aralığında ise yüksek olarak kabul edilir. Olgunlaşmamış muzda bu değer 30 iken olgunlaşmış olanda 60 olur. Tüm muzlar için ortalama değer ise 51 olarak bulunmuştur.(13)(14)  

Özet: Glisemik indeksi orta ve altı olarak tespit edilen muz, içerdiği lif ve nişasta sayesinde özellikle de yemeklerden sonra kan şekerindeki hızlı artışı önler ve insülin hassasiyetini artırır.


6. Böbreklerin İşleyişinde Faydalıdır

Muzda yüksek oranda bulunan potasyum, böbrek sağlığı için de son derece önemli bir rol oynar. Zira, potasyum alımı vücutta üriner kalsiyum atılımını azaltır ve bu şekilde kalsiyum dengesi sağlanarak böbrek taşı oluşması riski de azalmış olur. (5) (15) 

İsveç’te 13,5 yıl süren ve 61.000 kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, haftada 2-3 kere muz yiyen kadınlarda böbrek hastalığı riskinin %33 azaldığı gözlemlenmiştir.(16)

Bir başka araştırmaya göre haftada 4 ila 6 kere muz tüketenlerde, tüketmeyenlere oranla neredeyse %50 oranında daha az böbrek hastalığına yakalanma riski vardır.

Özet: Potasyum yönünden zengin oluşu sayesinde muz, böbrek hastalıklarına karşı koruyucudur. Böbrek taşı oluşması riskini azaltır.


7. Kilo Vermeye Yardımcıdır

Daha ziyade olgunlaşmamış -yeşil- muzda bulunan ve lif görevi gören dayanıklı nişastanın sindirimi yavaşlattığını ve bu şekilde çeşitli hastalıklardan koruduğunu söylemiştik. Nişastanın sindirim üzerindeki bu işlevi aynı zamanda tokluk hissi vermesine de yol açar. (17)

Olgunlaşmış muz, dayanıklı nişasta miktarı açısında olgunlaşmamışa göre geride kalsa da pektin yönünden zengin oluşu, onun da uzun süreli tokluk hissi sağlamasına imkan vermektedir.(18) (19)

Özet: Muzun, olgunluk miktarına göre içindeki farklı iki türdeki lif miktarı da farklılık gösterir. Ancak her iki türü de uzun süreli tokluk hissi vererek kilo vermeye yardımcı olur.


Temizlikten İlk Yardıma: Muz Kabuğunu Neden Atmamalıyız? 

Tıpkı muzun kendisinde olduğu gibi muz kabuğunun da zengin içeriği onu hayatımızın pek çok anında kullanışlı bir ürün haline getiriyor. Muz kabuğu, içerisinde bol miktarda fenolik ve polifenol bulundurur.(20) Bu da muz kabuğunu, antioksidan ve antimikrobiyal özellikleri açısından çok güçlü bir hale getirir. (21) Bu doğal kimyasal bileşenler sayesinde muz kabuğu, uzun zamandan beri gerek tıbbi problemlere karşı tedavi maksatlı gerek ev ve kişisel temizlik amaçlı bolca kullanılmaktadır. Tıbbi olarak kesinlikle kanıtlanmış kullanım biçimleri olmasa da içeriğinin ispatlanmış faydaları aşağıdaki kullanımlara olanak sağlar:

İnsan cildinde ve ilk yardım amaçlı kullanımı: Geleneksel tıpta, vücuttaki yanığın üzerine veya ağrıyı ve acıyı azaltması için yaraların üzerine muz kabuğu kapatılarak tedavi edildiği görülmüştür. (22) Siğil tedavisi için de yine etkilenen bölgeye muz kabuğunun iç kısmı yerleştirilip bir gece boyunca orada tutulur. Göz altı torbalarının üzerine muz kabuğu koymak, sivilce izlerini ve kırışıklıklarını azaltmak ve cildinizi aydınlatmak içinse muz kabuğunun yine iç kısmıyla cildi ovmak faydalı olabilir.

Saç bakımı için muz kabuğu: Muzdaki antioksidanlar saçı güçlendirmek ve beslemek gibi faydalara da sahip olabilmektedir. Bunun için pek çok farklı tarif bulmak mümkün. Saçın nem dengesini korumak ve beslemek için kolay ve etkili bir saç maskesini şu şekilde uygulayabilirsiniz:

Malzemeler

1 olgun muz 

2 yemek kaşığı zeytinyağı

Muzu blenderdan geçirin ve zeytinyağı ile karıştırın. Ardından karışımı temiz bir kaseye aktarın. Saç derinizin ve saçınızın her kısmına bu maskeden sürün. Saçınızı toplayıp topuz yapın ve bir duş bonesiyle kapatın. 30 dakika bekletin ve şampuanlamadan önce maskeyi soğuk su ile durulayın. 

Temizlik amaçlı kullanımı: Muz kabuğunun iç kısmını deri eşyalara sürdüğünüzde temizlik ve parlaklık sağladığını görebilirsiniz. Aynı şekilde gümüş eşyaları parlatmak ve ev bitkilerinin yapraklarını temizlemek için de muz kabuğu iyi bir araçtır.

Bahçe işlerinde kullanımı: Geçmişte muz kabuğunun bitki gübresi olarak kullanıldığı bilinir. (22) Bununla birlikte yaprak bitlerinden korunmak için gül çalılarının altına koyulması, solucan yemi olarak veya kelebekleri çekmek için toprağa konması da tavsiye edilmektedir.


Sonuç

Potasyum, magnezyum, B6 ve C vitaminleri, lifler ve fitokimyasallar yönünden oldukça zengin bir içeriğe sahip olan muz, kan basıncını dengeleyerek kalp ve damar hastalıklarından ve yüksek tansiyondan korunmayı sağlar. Muzun içeriğindeki yoğun kimyasal bileşikler, antioksidan yönünden son derece güçlü bir etkiye sahiptir ve sayelerinde oksidatif hasarın neden olduğu kronik rahatsızlıklardan da korunmak mümkündür. Ayrıca muz bilhassa iki tür lif(pektin ve dayanıklı nişasta) açısından çok zengindir. Bu lifler, bağırsakta yararlı bakterilerin oluşumunu destekler ve bu şekilde sindirim sistemi üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Lifler sayesinde uzun süreli tokluk hissi veren muz, kilo vermek isteyenler için iyi bir tercihtir. Bol miktarda içerdiği potasyum da muzu, böbrek sağlığının dostu bir meyve yapar. Böbrek taşı oluşum riskini azaltır. 

Kendisi gibi kabuğu da antioksidan ve antimikrobiyal özellik taşır ve bu sayede cilt problemlerinden bitki bakımına varana kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. 


UYARI: Burada yer alan bilgiler sağlıklı bireyler içindir. Tek tip tüketim önerilmemektedir. İçerikte yer alan bilgiler özel durumlarda veya hastalıklarda farklılık gösterebilir. En doğru bilgi için hekiminize ve diyetisyeninize danışınız. 

KAYNAKLAR

1. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, http://www.fao.org/economic/est/est-commodities/bananas/bananafacts/en/#.XYKKOygzbIV

2. Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı, Tarımsal Araştırma Birimi, Muzun besin değerleri tablosu, https://ndb.nal.usda.gov/ndb/foods/show/09040?fgcd=&manu=&format=&count=&max=25&offset=&sort=default&order=asc&qlookup=banana&ds=SR&qt=&qp=&qa=&qn=&q=&ing=

3. D'Elia L, Barba GPotassium intake, stroke, and cardiovascular disease a meta-analysis of prospective studies, 2011, PubMed - ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi, https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21371638

4. Houston MC, The importance of potassium in managing hypertension, 2011, PubMed- ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21403995

5. K. P. Sampath Kumar, Debjit Bhowmik, Traditional and Medicinal Uses of Banana, Farmakognozi ve Fitokimya Dergisi, 2012, https://www.phytojournal.com/vol1Issue3/Issue_sept_2012/9.1.pdf

6. Shinichi Someyaa, Yumiko Yoshiki, Antioxidant compounds from bananas (Musa Cavendish), Besin Kimyası Dergisi ScienceDirect Veritabanı, 2002, https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0308814602001863

7. S.Vijayakumar, Antioxidant activity of banana flavonoids, Fitoterapi Dergisi, ScienceDirect Veritabanı, 2008, https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0367326X08000464

8. Harvard Üniversitesi Halk Sağlığı Fakültesi Resmi sitesi, https://www.hsph.harvard.edu/nutritionsource/food-features/bananas/

9. Golam H.Rabbani, Telahun Teka, Clinical studies in persistent diarrhea: Dietary management with green banana or pectin in Bangladeshi children, Gastroenteroloji Dergisi, ScienceDirect Veritabanı, 2001, https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S001650850189171X

10. Bird AR, Brown IL, Starches, resistant starches, the gut microflora and human health, PubMed , ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi, 2000 https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11709851

11.  Robertson MD, Bickerton AS, Insulin-sensitizing effects of dietary resistant starch and effects on skeletal muscle and adipose tissue metabolism, PubMed , ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi, https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/16155268

12. James M. Lattimer and Mark D. Haub, Effects of Dietary Fiber and Its Components on Metabolic Health, PubMed, ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi, https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3257631/

13. Atkinson FS1, Foster-Powell K, International tables of glycemic index and glycemic load values: 2008, PubMed - ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi, https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18835944/

14. Sydney Üniversitesi Glisemik İndeks Veritabanı, http://glycemicindex.com/foodSearch.php?num=34&ak=detail

15. Feng J. He, Graham A., Beneficial effects of potassium on human health, Physiologia Plantarum Dergisi, Wiley Çevrimiçi Kütüphane, https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/j.1399-3054.2007.01033.x

16. Rashidkhani B, Lindblad P., Fruits, vegetables and risk of renal cell carcinoma: a prospective study of Swedish women, PubMed - ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi, https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15455348

17. Higgins, Janine A., Resistant Starch and Energy Balance: Impact on Weight Loss and Maintenance, Taylor & Francis Çevrimiçi Kütüphane, 2013, https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/10408398.2011.629352

18. Nancy C. Howarth, M.Sc, Edward Saltzman, Dietary Fiber and Weight Regulation, Nutririon Reviews Dergisi, Oxford Üniversitesi Veritabanı, 2001 https://academic.oup.com/nutritionreviews/article-abstract/59/5/129/1875096

19. Salas-Salvadó J, Farrés X ve arkadaşları, Effect of two doses of a mixture of soluble fibres on body weight and metabolic variables in overweight or obese patients: a randomised trial,  PubMed - ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi, https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/18031592

20. Hang T.Vu,Christopher J.ScarlettPhenolic compounds within banana peel and their potential uses: A review, Functional Food Dergisi ScienceDirect Veritabanı, 2018 https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1756464617306783

21. Sundaram S., Anjum S, Antioxidant activity and protective effect of banana peel against oxidative hemolysis of human erythrocyte at different stages of ripening, PubMed - ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi, 2011, https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21369778

22. Aline Pereira, Banana (Musa spp) from peel to pulp: Ethnopharmacology, source of bioactive compounds and its relevance for human health , Etnofarmakoloji Dergisi, Scinapse Akademik Arama Motoru, https://scinapse.io/papers/2078816846

Benzer Makaleler

Yorum Yapın