Adet Sancısı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?
Adet Sancısı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?
Adet Sancısı Nedir?
Pek çok kadın adet dönemlerini ağrılı ve sancılı geçirmektedir. Sancının şiddeti kişiden kişiye göre değişebildiği gibi, hiç ağrı ya da sancı olmaması da mümkündür. Adet sancıları normal olarak karşılanmaktadır. Bunun nedeni, oluşan sancının rahim içindeki kasılmalar nedeniyle gelişmesidir. Adet dönemi süresince oluşan kasılmalar, kan akışı geçici olarak azaldığında daha da güçlenmektedir ve bu da sancıya yol açmaktadır.
Oluşan kasılmaların amacı, her ay rahmin astarlanmasını ve sonrasında kanamayla kaybolmasını sağlamaktır. Bu da kadın üreme sağlığı ve doğurganlık için oldukça önemlidir. Bazı kadınlar bu süreç nedeniyle daha fazla adet sancısı hissedebilmektedir. Diğer yandan, anormal sancılar, kanamalar ya da beraberinde gelişen diğer belirtiler, tespit edilmesi gereken tıbbi bir sağlık sorununu da işaret edebilmektedir1.
Periyodik olarak devam eden adet sancıları ve krampları tıbbi olarak “dismenore” şeklinde adlandırılmaktadır. Birincil ve ikincil dismenore olarak gruplandırılmaktadır. Birincil dismenore, rahim astarında çok fazla “prostaglandin” üretilmesi sonucu kasılmaların artması durumudur. Bu çoğu zaman hormonal bir dengesizliğe bağlı olarak oluşmaktadır. İkincil dismenore ise rahim miyomları, pelvik enfeksiyonlar ve yumurtalık kistleri gibi nedenler sonucu ortaya çıkabilmektedir2.
Adet sancısı genellikle adet ile birlikte başlamaktadır, ancak bazı kadınlarda adetin başlamasından birkaç gün önce de ortaya çıkabilmektedir. Adetin başlangıcındaki ilk 24 saat içinde daha şiddetli olan adet sancısı, 2-3 gün sonra hafiflemekte ve sonra geçmektedir. Bu ağrı kadınlar tarafından kramp, zonklama, donuk ya da sürekli bir ağrı olarak tanımlanmaktadır3.
Adet Sancısı Belirtileri
Adet sancısının ana belirtisi, alt karın bölgesinde oluşan yoğun kramp ağrılarıdır. Çoğu kadında ilk menstruasyonun başladığı birkaç ay boyunca ağrı yaşanmamaktadır. Adet sancısı başlangıcı, genellikle adet dönemlerinin başlamasından 6-12 ay sonra ortaya çıkmaktadır.
Adet sancısı nasıl anlaşılır? Adet sancısı şu şekillerde hissedilebilmektedir:
• Adet sancısı, karın bölgesinden bele ya da bacakların üst kısmına yayılabilmektedir.
• Genellikle, adet kanamasıyla birlikte başlamaktadır. Bununla birlikte, bir gün önce de gelişebilmektedir.
• Adet sancısı genellikle 12-24 saat kadar sürmektedir, ancak bazı durumlarda 2-3 gün boyunca devam edebilmektedir.
• Adet sancısı her adet döneminde olabilmektedir. Bazı dönemlerde ağrı diğer dönemlere oranla daha şiddetli yaşanabilmektedir.
• Kadın yaşlandıkça veya bebek sahibi olduktan sonra daha az şiddetli adet sancısı hissetme eğilimindedir4.
Adet sancısına ek olarak ortaya çıkabilecek diğer belirtiler ise şunlardır:
• Baş ağrısı
• Yorgunluk
• Baygınlık
• Göğüslerde hassasiyet
• Hasta hissetmek
• Mide bulantısı
• Şişkinlik
• İshal
• Duygusal veya rahatsız hissetmek5
Birincil Dismenore Belirtileri
Birincil dismenore belirtileri adet sancısı belirtilerine ek olarak ortaya çıkabilen belirtilerdir ve genellikle de şunları içermektedir:
• Yüksek sıcaklık (ateş)
• Vajinal akıntı
• Aniden şiddetlenen karın ağrısı
• Cinsel ilişki sırasında acı çekme
• Dönemler arasında ortaya çıkan vajinal kanama
• Cinsel ilişkiden sonra oluşan vajinal kanama
Yukarıda sıralanmış olan belirtilerin birinin ya da birkaçının gelişmesi durumunda bir doktora başvurulmalıdır6.
İkincil Dismenore Belirtileri
İkincil dismenore yaşandığında ana belirtisi yine adet dönemlerinde ortaya çıkan, alt karın bölgesinde oluşan kramp ağrısıdır. İkincil dismenorenin ayırt edici belirtisi, oluşan ağrının normal olarak karşılanan adet ağrılarına (hafif ağrılı dönemler) oranla daha uzun süre yaşanması ve daha ağrılı olmasıdır.
İkinci dismenore durumunda, adet sancıları çok daha şiddetli olmakta ve adet günleri normale oranla (3-5 gün) daha uzun sürmektedir. Bazı kadınlarda ağrı, adetin başlamasından birkaç gün önce başlamakta ve adet dönemi boyunca devam etmektedir. Bu, birincil dismenorede oldukça nadir görülen bir durumdur7.
Ortaya çıkabilecek ikinci dismenore belirtileri ise şöyle sıralanmaktadır:
• Adet dönemi düzensizliği
• Dönemler arasında meydana gelen kanamalar
• Dönemler arası meydana gelen ağrılar
• Kanama olmadan önce hissedilen, kanamayla birlikte şiddetlenen ağrı
• Vajinal akıntı
• Cinsel ilişki sırasında ağrı yaşama
• Rektumda hissedilen ağrı
Bu belirtilerin gelişmesi durumunda da, mutlaka bir doktora başvurulması gerekmektedir8.
Adet Sancısı Doğurganlığı Etkiler Mi?
Adet sancılarının ya da dismenorenin kısırlığa yol açıp açmadığı akıllarda beliren bir sorudur. Yapılan çalışmalara göre, dismenore doğurganlığı etkilememektedir. Diğer yandan, dismenore geliştiren kadınların dörtte biri ikincil dismenoreye sahiptir. Bu da adet sancılarının altında yatan başka tıbbi bir sorun olduğu anlamına gelmektedir. Nedenlerden bazıları olan pelvik inflamatuar hastalık ve yumurtalık kistleri tedavi edilmediği takdirde kısırlığa yol açabilmektedir9.
Adet Sancısına Ne Sebep Olur?
Adet sancısı neden olur? Adet dönemlerinin sancılı geçmesi ya da krampların yaşanması durumu “dismenore” olarak adlandırılmaktadır. Bu sancılar, rahimdeki kasılmalardan yani rahmin gerilip sonrasında rahatlamasından kaynaklanmaktadır. “Prostaglandin” isimli özel kimyasallar rahim astarında açığa çıkmaktadır. Sonrasında da serbest bırakılmaktadır. Bu süreçte kasılmaların şiddeti artmakta ve bu da ağrıya, sancıya, mide bulantısına, ishale ve baş dönmesine yol açmaktadır10.
Dismenore nedenine bağlı olarak iki gruba ayrılmaktadır ve şu şekilde açıklanmaktadır:
Birincil Dismenore
Birincil dismenore olarak tanımlanan adet sancısı, bel ve karın ya da pelviste gelişmektedir. Baş dönmesi, mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, ishal, bacaklarda ağrı gibi çeşitli belirtilere yol açmaktadır.
Primer dismenore yani birincil dismenore, menstruel değişikliklerin ve prostaglandin salınımının bir sonucu olarak gelişmektedir. Genellikle, adetin başlamasıyla birlikte başlamakta ve giderek hafiflemektedir. Bu tür bir ağrı tipi çocuk sahibi olduktan sonra da gelişebilmektedir, ancak bazı kadınlarda bütün üreme yılları boyunca yaşanmaya devam etmektedir11.
Bazı kadınlar birincil dismenore geliştirme riskini artırabilen faktörlere sahip olabilmektedir. Bu risk faktörleri şunlardır:
• Erken yaşta adetin başlaması (12 yaşından küçük kızlar)
• Hiç hamile kalmamış olmak
• Ağır ve uzun süren adet dönemleri geçirmek
• Sigara içmek
• Aile öyküsüne sahip olmak
• Aşırı kilolu olmak ya da obezite
• Demir eksikliği12
İkincil Dismenore
İkincil dismenore ise mensturasyona ek olarak başka bir neden sebebiyle ağrılı dönemler yaşamaktır. Bu durum genellikle çok daha uzun süreler boyunca devam eden daha şiddetli bir adet sancısı tipidir. İkincil dismenore nedenleri şöyle sıralanabilmektedir13:
• Endometriozis
Endometriozis, rahmin içi dışında, pelvisin belirli bölgelerinde meydana gelen, endometrial hücrelerin varlığına yol açan ve kadınlarda yaygın olarak yaşanan bir durumdur. Endometriotik lezyonlar yumurtalıkta, fallop tüplerinde, rahim dışında, bağırsaklarda, mesanede ve peritonda (abdominal organları saran zar) meydana gelebilmektedir.
Rahmin dışında bulunan endometriyal doku, vücutta oluşan hormonal değişikliklere karşı reaksiyon göstermektedir. Bu da, pelvisin iltihaplanmasına, şişmesine ve kanamasına yol açmaktadır. Endometriozis pelviste “skar dokusu”nun meydana gelmesine neden olabilmektedir. Sonuç olarak da, adet dönemleri oldukça sancılı geçmektedir14.
• Rahim Fibroidi (Rahim Miyomu)
Fibroidler yani miyomlar, rahimde ortaya çıkan ve kanserli olmayan tümörlerdir. Kas tabakası nedeniyle gelişmektedir. Rahim fibroidi, oldukça sancılı geçen adet dönemlerine ve pelvik ağrıya neden olabilmektedir. Ayrıca, düşüklerin meydana gelmesine ve kısırlığı yol açma riski de bulunmaktadır. Gelişmiş olan rahim fibroidinin boyutu, sayısı ve bulunduğu yer de belirtilerin seyrini değiştirebilmektedir.
• İntrauterin Cihaz (Spiral)
Rahim boşluğuna yerleştirilen spiral isimli cihaz, yaygın olarak kullanılan bir doğum kontrol yöntemidir. Takılmasından sonraki ilk birkaç ayda adet ağrıları gelişebilmektedir. Oluşan bu ağrı pelvik bölgesini de etkileyebilmektedir. Sonrasında genellikle, ağrı azalmaktadır. Bununla birlikte, bazı kişilerde cihazın çıkarılması gerekebilmektedir15.
• Pelvik İnflamatuar Hastalık
Rahmin ve fallop tüplerinin iltihaplanmasına yol açan bir yumurtalık enfeksiyonudur ve genellikle de, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan kaynaklanmaktadır. En sık görülen nedenleri arasında “klamidya” ve “gonore” enfeksiyonları bulunmaktadır. Bunlar pelvisin inflamatuar bir reaksiyon göstermesine yol açabilmektedir. Sancılı adet dönemleri ve pelvik ağrısı ile sonuçlanabilen pelvik inflamatuar hastalığı, kısırlık riskini de artırabilmektedir16.
Adet Sancısına Ne İyi Gelir?
Adet döneminde en çok sorulan soru regl ağrısına ne iyi gelir? Ağrıların birincil veya altında yatan başka bir probleme bağlı olup olmadığını anlamak için detaylı bir muayene yapılmalıdır. Herhangi bir enfeksiyon ya da kist gibi bir durumu ayırt etmek için kan ve idrar tetkikleri ile ultrason incelemesi çoğu zaman gerekli olmaktadır. Adet sancıları oluşmasını önlemek mümkün değildir. Ancak ağrının şiddetine göre yapılabilecek birtakım tedavi yöntemleri bulunabilmektedir.
Orta şiddetli ağrılar için bölgesel ılık havlu uygulanabilir veya sıcak bir duş alınabilir. Ancak bunu yaparken kesinlikle karna direkt olarak ısı uygulanmamalıdır. İyi beslenme, B vitamini zengin yiyecekler tüketme, kuru yemiş tüketerek yağ miktarını artırma gibi yöntemler de ağrıları hafifletecek yöntemlerdendir. Aynı zamanda bölgeye yapılacak masaj veya düzenli egzersiz yapılması da oldukça etkili bir tedavi şeklidir.
Çok şiddetli ağrılar için ise jinekolojik muayene yapılmalı ve gereken ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır.
Adet sancısının en önemli tedavisi arasında yukarıda belirttiğimiz gibi ısıtma ve sıcaklık gösterilmektedir. Bunun yanında evde yapılabilecek diğer tedavi metodlarını şu şekilde sıralamamız mümkün:
Zencefil: Zencefil adet sancısı için etkin şekilde tarih boyunca medeniyetler tarafından kullanılmaktadır. Zencefil adet ağrısına neden olan prostaglandinlerin seviyelerinin düşürülmesinde önemli bir rol oynar. Ayrıca adet öncesi sendromu ile ilişkili yorgunlukta mücadele ve düzensiz döngü sorunlarının üstesinden gelir.
Zencefil çayı hazırlayarak limon veya bal karıştırarak günde 3 bardak içmeniz sorunu büyük ölçüde ortadan kaldırabilir.
Fesleğen: Fesleğen regl ağrısı ve krampları azaltmada çok etkili bir başka bitkidir. Bitki “kafeik asit” içerdiğinden dolayı alerjik ve ağrı unsurlarına neden olan ve bunların bir sonucu adet sancısının ortadan kalkmasını sağlar.
Fesleğeni bir bardak suda kaynatın ve bardağın ağzını kapatarak 15-20 dakika demlenmeye bırakın. Günde bir bardak için. Adet sancılarına iyi gelecektir.
Tarçın: Tarçın adet sancısını rahatlatan “antispazmodik, anticlotting ve anti-inflamatuar” özelliklere sahiptir. Ayrıca tarçın diyet lifi, kalsiyum, demir ve mangan kaynağıdır.
Sıcak bir bardak su içine bir çay kaşığı koyarak iyice karıştırın ve kaynatın. Soğuduktan sonra bir miktar bal karıştırabilirsiniz. Günde 2-3 bardak için. Adet sancılarını iyi gelecektir.
Rezene: Rezene, “spazm fitoöstrojenik ve anti-inflamatuar” özelliklerinden dolayı sırayla kramp, kas ağrıları ve adet sancılarına iyi gelmektedir.
Bir bardak kaynar suya bir çay kaşığı rezene tohumu koyun ve 5 dakika ateşte kaynatın. Soğuduktan sonra bir çay kaşığı bal ekleyin ve günde 2-3 kere tüketin. Rezene çayı adet sancılarını giderecektir.
Şeker Kamışı Pekmezi: Adet sancı ve krampları için diğer bir etkili seçenektir. Kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum, manganez, B6 vitamini ve selenyum açısından zengin olan şeker kamışı pekmezi, kan pıhtılaşmasını azaltarak rahim duvarları kaslarını yatıştırmaya yardımcı olur. Böylece adet sırasında kramp azaltır.
Papatya Çayı: Papatya çayı adet sancılarını gidermenin yanında papatya çayı rahimi dinlendiren “anti-inflamatuar ve antispazmodik” özellikleri vardır.
Bir demliğe yarım poşet kurumuş papatya çayını dökün ve 15 dakika boyunca kaynatın. İçmeden önce bal veya limon karıştırabilirsiniz.
Papatya çayı aynı zamanda adet dönemindeki sinirlilik halini ve diğer psikolojik sendromları azalttığı söylenir.
Maydonoz: Maydanoz adet sürecini uyarıcı ve adet sancılarını gidermede son derece etkili olan iki bileşik olan “apiol ve myristicin” içerir. Ayrıca düzensiz adet döngülerini düzenlemeye yardımcı olur.
Bir bardak suya bir miktar maydanoz koyun ve 5 dakika kaynatın. Soğuduktan sonra tüketin. Adet sancılarının en aza indirmek için günde en az 2 bardak veya fincan tüketin.
Adet Sancısı Nasıl Tedavi Edilir?
Adet sancısı nasıl geçer? Adet sancısı genellikle normal olarak karşılanmaktadır ve istirahat ya da evde tedavi yöntemleriyle hafifletilebilmektedir. Altta yatan diğer tıbbi durumlar için cerrahi yöntemlere kadar uzanan pek çok tedavi yöntemi bulunmaktadır.
Adet sancısı için uygulanan tedavi genellikle, bu durumun birincil dismenore ya da ikinci dismenore olup olmadığına bağlı olarak değişebilmektedir. Genel olarak, şu şekilde açıklanabilmektedir:
Birincil Dismenore Tedavisi
Birincil dismenore için uygulanan tedavi oluşan adet sancısını hafifletmeyi amaçlamaktadır. Bu şekilde, adet sancısından muzdarip olan hasta, gündelik hayata daha kolay adapte olabilmekte ve günlük faaliyetlerini yerine getirebilmektedir. Ortak evde tedavi yöntemleri arasında ise sıcak banyolar, ısıtma pedleri ve egzersiz bulunmaktadır.
Basit tedavi yöntemlerinin olumlu sonuçlar vermemesi durumunda, ilaç tedavisine ihtiyaç duyulabilmektedir. İlaç tedavileri ise genellikle, birincil dismenoreye yol açan sürecin baskılanmasını veya menstruasyon sırasında mevcut olan “endometrial hücreler”in sayısını azaltmayı hedeflemektedir17.
İlaç Tedavisi
Birincil dismenore için başlangıç tedavisi olarak genellikle “steroidal olmayan antiinflamatuar ilaçlar” veya “hormonal kontrasepsiyon” ilaçlar kullanılmaktadır.
• Steroid Olmayan Antiinflamatuar İlaçlar
Basit analjezikler, birincil dismenore nedeniyle oluşan adet sancısını hafifletmek için uzun zamandır kullanılan bir yöntem olmasıyla bilinmektedir. Birincil dismenore sentezini yani prostaglandin üretimini baskılamaya da yardımcı olan bu ilaçlar, özellikle ergenlikte tercih edilmektedir.
“Asetaminofen”, “ibuprofen” ve “naproksen” en sık kullanılan ilaçlar arasında bulunmaktadır. Uzun süreli olarak kullanılması uygun olmayan bu ilaçlar geçici olarak adet sancısını hafifletmektedir18.
•Hormonal Kontrasepsiyon
Steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar genellikle adet sancısının hafifletilmesinde etkili olabilmektedir. Diğer yandan, bu tedavi yönteminin başarısız olduğu hastalar da bulunabilmektedir. Bu durumda, kullanılan bir diğer yöntem ise hormonal kontrasepsiyondur.
Hormonal kontraseptifler, rahim astarında üzerilen prostaglandin seviyelerini azaltmak ve kasılmaların şiddetini hafifletmektedir. Aynı zamanda, endometriyal bezlerin akvitesini kısıtlayarak “endometrozis” gelişimi önlemektedir.
Kullanılan hormonal kontrasepsiyon yöntemleri arasında, doğum kontrol hapları ve kontraseptif halka (spiral) gibi yöntemler bulunmaktadır. Bu konuda doktorunuzdan daha detaylı bit bilgi alabilirsiniz19.
Diğer Yöntemler
Birincil dismenore tanısı, herhangi bir iç obstrüksiyon yani tıkanıklık sonucu gelişmediği takdirde konmaktadır. Bu nedenle, uygulanabilecek tüm tedavi yöntemleri genellikle belirtileri hafifletmeyi amaçlamaktadır. Kişinin hayatına devam etmesini engellemeyen bu duruma yardımcı olabilecek diğer faydalı yöntemler şunlar olabilmektedir:
• Stresli durumlardan kaçının
• Sıcak bir banyo yapın ya da sıcak bir kompres kullanın
• Uzun ve yavaş tempolu yürüyüşleri tercih edin
• Yağlı gıdalardan kaçının
• Yoga gibi meditasyon yöntemlerini deneyin20
İkincil Dismenore Tedavisi
İkincil dismenore tedavisini ağrı kesici ilaçlar, hormon tedavisi ve altta yatan durumlar için uygulanabilecek cerrahi yöntemler içermektedir.
• İlaç Tedavisi
“İbuprofen” gibi iltihap önleyici ilaçlar, rahimde gelişen ve ilgili olarak oluşan herhangi bir sancı söz konusu olduğunda, iltihabı tedavi etmek için kullanılabilmektedir. Bu tür antiinflamatuar ilaçlar ağrının şiddetini hafifletmeye yardımcı olmaktadır, fakat ağrı kesici ilaç tedavisi ikincil dismenore durumunda yeterince etkili olmayabilmektedir. Bu durumda diğer bir seçenek ise, östrojen ve progestin hormonu kontrolünü sağlayan doğum kontrol haplarıdır. Bunlar, hormonları düzenlemeye ve oluşan dengesizlikleri azaltmayı sağlamaktadır21.
• Cerrahi Yöntemler
İkincil dismenore nedenleri arasında bulunan endometriozis ve rahim miyomları durumunda ise aşırı doku büyümesini ve tümörleri düzeltmek için cerrahi yöntemler gerekli görülmektedir22.
Uterin Arter Embolizasyonu (Ameliyatsız Miyom Tedavisi): Ameliyatsız yani diğer bir adıyla ayakta tedavi yöntemi olan uterin arter embolizasyonu, rahim fibroidlerinin ya da miyomlarının büyümesini durdurmak için uterus kan damarlarını küçük parçacıklar ile bloke etmeyi içermektedir.
Rahim Miyomlarının Alınması: Uygulanabilecek bu cerrahi yöntem, miyomun konumuna bağlı olarak vajina veya karın yolunda yapılan küçük bir insizyon (kesi) ile gerçekleştirilmektedir. Böylece miyom alınabilmektedir.
Endometriozis Ameliyatı: Bu genellikle kısa vadeli olarak ağrıyı hafifletmektedir, ancak ne yazık ki endometriozis durumunun tekrarlanması engellenememektedir. Dokunun yeniden büyümesi hormonal tedavi yöntemleriyle geciktirilmektedir23.
Pelvis veya karın bölgesinde aşırı endometrial doku büyümesini gidermek içinse cerrahi müdahale gerekebilmektedir. Rahimin ciddi hasar görmesi durumunda, son bir çare olarak “histerektomi” yapılabilmektedir24.
Histerektomi: Rahmin tamamen çıkarılması tipik olarak sadece son çare olarak gerçekleştirilmektedir25.
Adet Sancısı İçin Hangi Doktora Gidilir?
Adet sancısı tanısı ve tedavisi için kadın sağlığı ve hastalıklarını inceleyen jinekoloji bölümüne başvurulmaktadır.
1- Teperi, J., & Rimpelä, M. (1989). Menstrual pain, health and behaviour in girls. Social Science & Medicine, 29(2), 163-169. doi: 10.1016/0277-9536(89)90164-0 https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/0277953689901640
2- Dawood, MY., (1985). Dysmenorrhea. The Journal of Reproductive Medicine, 30(3):154-167 https://europepmc.org/article/med/3158737
3- Dawood, MY., (1985). Dysmenorrhea. The Journal of Reproductive Medicine, 30(3):154-167 https://europepmc.org/article/med/3158737
4- Grandi, G., Ferrari, Xholli, Cannoletta, Palma, Volpe, & Cagnacci, A. (2012). Prevalence of menstrual pain in young women: what is dysmenorrhea?. Journal Of Pain Research, 169. doi: 10.2147/jpr.s30602 https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3392715/
5- Wu, M., Liang, Y., Wang, Q., Zhao, Y., & Zhou, R. (2016). Emotion Dysregulation of Women with Premenstrual Syndrome. Scientific Reports, 6(1). doi: 10.1038/srep38501 https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5138621/
6- Coco, A. (2020). Primary Dysmenorrhea. Retrieved 26 April 2020, from https://www.aafp.org/afp/1999/0801/p489.html
7- Morrow, C., & Naumburg, E. (2009). Dysmenorrhea. Primary Care: Clinics In Office Practice, 36(1), 19-32. doi: 10.1016/j.pop.2008.10.004 https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0095454308000997
8- Morrow, C., & Naumburg, E. (2009). Dysmenorrhea. Primary Care: Clinics In Office Practice, 36(1), 19-32. doi: 10.1016/j.pop.2008.10.004 https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0095454308000997
9- Wiesenfeld, Harold C., MD, CM; Hillier, Sharon L., PhD; Meyn, Leslie A., MS; Amortegui, Antonio J., MD; Sweet, Richard L., (2012) Subclinical Pelvic Inflammatory Disease and Infertility https://journals.lww.com/greenjournal/Fulltext/2012/07000/Subclinical_Pelvic_Inflammatory_Disease_and.9.aspx
10- Dawood, MY., (1985). Dysmenorrhea. The Journal of Reproductive Medicine, 30(3):154-167 https://europepmc.org/article/med/3158737
11- Dawood, MY., (1985). Dysmenorrhea. The Journal of Reproductive Medicine, 30(3):154-167 https://europepmc.org/article/med/3158737
12- Gagua, T., Tkeshelashvili, B., & Gagua, D. (2012). Primary dysmenorrhea: prevalence in adolescent population of Tbilisi, Georgia and risk factors. Journal Of The Turkish German Gynecological Association, 13(3), 162-168. doi: 10.5152/jtgga.2012.21 https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3939234/
13- Erdoğan, M. (2020). Gernç kızlarda primer dismenore ve vücut kitle indeksi. Retrieved 26 April 2020, from http://adudspace.adu.edu.tr:8080/xmlui/handle/11607/541
14- Perper, M., Nezhat, F., Goldstein, H., Nezhat, C., & Nezhat, C. (1995). Dysmenorrhea is related to the number of implants in endometriosis patients**Supported by a grant from UNICO (Unity, Neighborly, Integrity, Charity, Opportunity), Bloomfield, New Jersey. Fertility And Sterility, 63(3), 500-503. doi: 10.1016/s0015-0282(16)57416-0 https://www.fertstert.org/article/S0015-0282(16)57416-0/abstract
15- Dawood, MY., (1985). Dysmenorrhea. The Journal of Reproductive Medicine, 30(3):154-167 https://europepmc.org/article/med/3158737
16- Dawood, MY., (1985). Dysmenorrhea. The Journal of Reproductive Medicine, 30(3):154-167 https://europepmc.org/article/med/3158737
17- Dawood, MY., (1985). Dysmenorrhea. The Journal of Reproductive Medicine, 30(3):154-167 https://europepmc.org/article/med/3158737
18- Akin, M., Price, W., Rodriguez, G. Jr., Erasala, G., Hurley, G., Smith, RP., (2004). The Journal of Reproductive Medicine, 49(9):739-745 https://europepmc.org/article/med/15493566
19- Hendrix, S., & Alexander, N. (2002). Primary dysmenorrhea treatment with a desogestrel-containing low-dose oral contraceptive. Contraception, 66(6), 393-399. doi: 10.1016/s0010-7824(02)00414-6 https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0010782402004146
20- Rakhshaee, Z. (2011). Effect of Three Yoga Poses (Cobra, Cat and Fish Poses) in Women with Primary Dysmenorrhea: A Randomized Clinical Trial. Journal Of Pediatric And Adolescent Gynecology, 24(4), 192-196. doi: 10.1016/j.jpag.2011.01.059 https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S108331881100060X
21- French, L. (2008). Dysmenorrhea in Adolescents. Pediatric Drugs, 10(1), 1-7. doi: 10.2165/00148581-200810010-00001 https://link.springer.com/article/10.2165/00148581-200810010-00001
22- Marcoux, S., Maheux, R., & Bérubé, S. (1997). Laparoscopic Surgery in Infertile Women with Minimal or Mild Endometriosis. New England Journal Of Medicine, 337(4), 217-222. doi: 10.1056/nejm199707243370401 https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJM199707243370401
23- Vercellini, P., Trespidi, L., Colombo, A., Vendola, N., Marchini, M., & Crosignani, P. (1993). A gonadotropin-releasing hormone agonist versus a low-dose oral contraceptive for pelvic pain associated with endometriosis**This work was conducted within the framework of the Italian National Research Council Applied Project “Prevention and Control of Disease Factors,” subproject 5 (Fertility Control), grant no. 91.00131.PF41.115.05532, Milan, Italy.††Presented at the 48th Annual Meeting of The American Fertility Society, New Orleans, Louisiana, November 2 to 5, 1992. Fertility And Sterility, 60(1), 75-79. doi: 10.1016/s0015-0282(16)56039-7 https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0015028216560397
24- Tanrıkulu, Y., Temiz, A., Özmen, SA., Aslan, OB. (2013). Genel Tıp Dergisi, 23(2):59-62 http://www.geneltip.org/upload/sayi/76/GTD-00582.pdf
25- Tanrıkulu, Y., Temiz, A., Özmen, SA., Aslan, OB. (2013). Genel Tıp Dergisi, 23(2):59-62 http://www.geneltip.org/upload/sayi/76/GTD-00582.pdf
Yorum Yapın