Acil.Net

AIDS Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

#

Yazan, Kemal Berk Benlioğlu
26.04.2020 06:26 (Güncellendi 29.04.2020 01:12)

Hastalıklar GÜVENİLİR KAYNAK

AIDS Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

AIDS Hastalığı Nedir?

AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu), HIV adı verilen bir virüsten kaynaklanan bir hastalıktır. HIV, İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü anlamına gelmektedir. HIV enfeksiyonu günümüzde, dünya genelince oldukça ciddi bir durumdur. Dünya Sağlık Örgütü, AIDS hastalığını Pandemik (çok geniş çaplı bir salgın) hastalık olarak kabul etmektedir.

HIV virüsü, insanın bağışıklık sisteminin sağlıklı fonksiyonlarına etki eden ve onu güçsüz hale getiren bir virüstür. Sonuç olarak da, virüsün işgali nedeniyle bağışıklık sistemi ciddi şekilde bozulunca, vücut bir dizi hastalığa karşı dirençsiz bir duruma gelmektedir. AIDS, vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmasını ciddi anlamda sarsmaktadır ve vücudu “Tüberküloz”, “Pnömoni”, mantar enfeksiyonu gibi fırsatçı enfeksiyonlara karşı dirençsizleştirmektedir1.  

HIV cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. Ayrıca, enfeksiyonlu kanla temas yoluyla veya hamilelik, doğum veya emzirme döneminde anneden çocuğa bulaşarak da yayılabilmektedir. Tedavi uygulanmıyorsa, HIV’in bağışıklık sistemini zayıflatması ve AIDS’e dönmesi yıllar alabilmektedir.

HIV / AIDS için herhangi bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır, ancak hastalığın ilerlemesini önemli ölçüde yavaşlatabilen ilaçlar vardır. Bu ilaçlar birçok gelişmiş ülkede AIDS ölümlerini azaltmaktadır. Ancak, halen HIV, Afrika, Haiti ve Asya’nın bir bölümündeki nüfusu yok etmeye devam etmektedir2


AIDS Belirtileri

HIV enfeksiyonu üç aşamada meydana gelmektedir. Tedavi olmadığı takdirde, HIV, zaman içinde daha da kötüleşir ve sonunda bağışıklık sistemini etkiler.

Birinci Aşama: Akut HIV Enfeksiyonu

Çoğu kişi AIDS başlangıcında, HIV ile enfekte olduğunu anlamaz, ancak kısa bir süre sonra belirtileri ortaya çıkmaya başlayabilir. Bu durumda, vücudun bağışıklık sistemi, genellikle virüsü aldıktan sonra 2 ile 6 hafta içinde mücadele verir. Buna “akut retroviral sendrom” veya primer HIV enfeksiyonu ismi verilmektedir.

AIDS hastalığını belirtileri diğer viral hastalıklarla benzemektedir ve genellikle grip ile karşılaştırılmaktadır. Genellikle bir veya iki hafta sürmekte, sonrasında ise tamamen kaybolmaktadır. AIDS nasıl anlaşılır? AIDS belirtileri şunları içermektedir3

  • Baş ağrısı
  • İshal
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Yorgunluk
  • Ağrıyan kaslar
  • Boğaz ağrısı
  • Şişmiş lenf bezleri
  • Kaşıntısız kırmızı döküntü, genellikle gövde bölgesinde
  • Ateş

Doktorunuz hızla hareket ederse, HIV’in vücudunuzu tutmasını engelleyebilir. Enfekte olmuş kişiler (örneğin, HIV pozitif olan biriyle korunmasız cinsel ilişkiye girilmişse) kendilerini korumak için anti-HIV ilaçları alabilirler. Buna KEP ismi verilmektedir. Ancak, işleme maruz kaldıktan sonra 72 saat içinde başlamanız gerekir ve ilaçların hoş olmayan yan etkileri olabilir4

İkinci Aşama: Kronik HIV Enfeksiyonu

Bağışıklık sistem HIV ile olan mücadelesini kaybettikten sonra gribe benzer belirtiler kaybolmaktadır. Doktorlar bunu asemptomatik veya klinik “latent” dönem olarak adlandırmaktadır. Çoğu insanın görebildiği veya hissettiği belirtileri bulunmamaktadır. Bu nedenle, kişi enfekte olduğunu ve HIV’i başkalarına geçirebileceğini fark edemeyebilir. Bu aşama 10 yıl veya daha fazla sürebilir.

Bu süre boyunca, tedavi edilmemiş HIV, CD4 T hücrelerini öldürerek bağışıklık sisteminizi yok etmektedir.

İlaçların bir kombinasyonu, HIV ile mücadele etmeye, bağışıklık sistemini yeniden inşa etmeye ve virüsün yayılmasını önlemeye yardımcı olabilmektedir. Hem ilaç tedavisi görüyorsanız hem de sağlıklı alışkanlıklar edindiyseniz, HIV enfeksiyonu ilerleyemez5

Üçüncü Aşama: AIDS

AIDS, HIV enfeksiyonunun ileri aşamasıdır. Genellikle CD4 T-hücresi sayısı 200’ün altına düştüğünde enfeksiyon AIDS haline gelmektedir. “Kaposi sarkomu” (cilt kanseri türü) veya “pnömokistik hava yolu pnömonisi” (bir akciğer hastalığı) gibi “AIDS belirleyici bir hastalığınız” varsa AIDS teşhisi konabilir.

Daha önce HIV virüsü ile enfekte olduğunuzu bilmiyorsanız, bu belirtilerin bir kısmını yaşamaya başladıktan sonra hastalığı fark edebilirsiniz:

  • Her zaman yorgun hissetmek
  • Boyunda veya kasıkta şişmiş lenf bezleri
  • 10 günden fazla süren ateş
  • Gece terlemeleri
  • Açıklanamayan kilo kaybı
  • Cilt üzerinde yok olmayan mor lekeler
  • Nefes darlığı
  • Şiddetli, uzun süreli ishal
  • Ağız, boğaz veya vajinadaki maya enfeksiyonları
  • Açıklanamayan morarmalar ve kanamalar

İlaç tedavisi göremeyen AIDS’li insanlar yalnızca yaklaşık 3 yıl kadar hayatta kalmaktadır. Eğer o sırada tehlikeli bir enfeksiyona maruz kalırlarsa, bu süre daha da azalır. Ancak, kişi doğru tedaviyle ve sağlıklı bir yaşam tarzıyla uzun süre yaşayabilmektedir6

HIV Taşıyor muyum?

HIV’li olup olmadığınızdan emin olmak için test yaptırmanız gerekir. Belirtiler virüsü kaptığınızı işaret etse de, bu güvenilir bir yol değildir. Aslında bakılırsa, çoğu insan hiçbir belirti yaşamamaktadır. Bu nedenle, enfeksiyona ilişkin tipik belirtilerden herhangi birine sahip olmasanız bile, risk altında olduğunuzu düşünüyorsanız, daima test yaptırmalısınız7


AIDS'e Ne Sebep Olur?

HIV veya İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü (Human Immunodeficiency Virus) ilk olarak 1983 yılında bulunan bir retrovirüstür. Bu virüs, AIDS ya da Edinsel İmmun Yetmezlik Sendromu olarak bilinen hastalığın nedenidir.

Virüs vücuda girdikten sonra, HIV, vücudun savunma sistemini oluşturan bağışıklık sisteminin hücrelerine bulaşmaktadır. Sonuç olarak da, onları enfeksiyonlarla mücadeleye karşı etkisiz hale getirmektedir.

HIV virüsü, vücudu çeşitli bakteriler, virüsler ve diğer mikroplara karşı koruyan bağışıklık sisteminin CD4 hücrelerine girmektedir. CD4 hücreleri daha sonra binlerce virüs üretmek için kullanılmaktadır. Bu kopyalar CD4 hücrelerinden ayrılırken bu süreçte virüs onları öldürmektedir.

Virüs çoğalmaya başladığında, CD4 hücrelerinin sayısı önemli ölçüde azalmaktadır. HIV enfeksiyonun, tamamen AIDS vakasına dönüşmesi için yaklaşık 10 yıl veya daha fazla bir süre gerekmektedir8.  

HIV Nedir?

HIV virüsünün insanlara Afrika’da bulunan şempanzeler ve diğer maymunlardan geçtiği düşünülmektedir. Maymunları etkileyen virüs, HIV’e çok benzemektedir ve “SIVcpz” (simian immün yetmezlik virüsü) adı verilmektedir. Bu virüs, şempanzelerin avlanması sırasında enfekte şempanze kanıyla temas ettikten sonra insanlara yayılmaktadır.

Uzun yıllar boyunca, insan türü HIV, Afrika’nın uzak bir bölümüyle sınırlıydı. Ancak, zaman içinde, gelişen bağlantılarla virüs dünyaya yayılmaya başlamıştır9

HIV Türleri

Virüs çok hızlı bir şekilde değişmektedir ve vücudun savunma sistemlerinin birçoğuna kolayca girebilmektedir. İki tür HIV bulunmaktadır. Bunlar, HIV-1 ve HIV-2’dir ve birçok alt türü vardır.

HIV-1, dünya genelinde, HIV-2 ise Batı Afrika’da bulunur; ancak nadiren başka yerlerde de bulunmaktadır. HIV-1 ile aynı yollarla bulaşan HIV-2, AIDS’e HIV-1’den çok daha yavaş neden olmaktadır10.  

AIDS Neden Olur?

Çoğu AIDS hastalığı vakasında en yaygın neden cinsel ilişkidir. Korunmadan cinsel ilişkiye girmek HIV taşıyan kişiden hastalığı kapmaya neden olmaktadır. HIV taşıyan kişi herhangi bir hastalık belirtisi göstermese bile yine de hastalığı başka insanlara geçirebilmektedir. HIV virüsü taşıyan kişi enfeksiyondan birkaç hafta sonra kolayca hastalığı diğer insanlara yayabilmektedir. Bu nedenle, AIDS tedavisi,  HIV virüsünün kolayca yayılma riskini azaltmak için son derece önemlidir11.  

Diğer AIDS Nedenleri

HIV diğer şekillerde de bulaşabilir. Diğer durumlar şunlardır:

  • İğneler, şırıngalar ve diğer enjeksiyon ekipmanlarının paylaşımı
  • Doğum öncesinde, sırasında ya da emzirirken annemden bebeğe geçmesi
  • Sağlık görevlilerinin kazayla kendilerine enfekte bir iğne batırmaları, ancak bu risk oldukça düşüktür
  • Kan transfüzyonu (kan nakli), bu oldukça nadirdir, ancak gelişmekte olan ülkelerde halen yaşanabilmektedir12.

AIDS Riskini Artıran Faktörler

HIV bulaşması riski yüksek olan insanlar şu gruplara dâhil olabilir:

  • Erkeğin başka bir erkekle korunmasız olarak cinsel ilişkiye girmesi
  • Kadınların erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkeklerle korunmasız bir şekilde ilişkiye girmesi
  • Afrika’da yaşayan veya seyahat eden biriyle korunmasız cinsel ilişki
  • Uyuşturucu enjekte edilen ekipmanların ortak kullanımı
  • Uyuşturucu enjekte edilen ekipmanları ortak kullanan biriyle korunmasız cinsel ilişki
  • Başka cinsel yolla bulaşan enfeksiyonu olan insanlar
  • Afrika, doğu Avrupa, eski Sovyetler Birliği ülkeleri, Asya ya da Orta ve Güney Amerika’da kan nakli yapılan kişiler13

HIV’in Yayılması

HIV bir insandan diğerine kolaylıkla geçemez. HIV enfeksiyonu soğuk ve grip virüsleri gibi havayla yayılmaz. HIV, kan ve bazı vücut sıvıları içinde yaşamaktadır. HIV almak için HIV’li birinden gelen bu sıvılardan bir tanesinin kanınıza karışması gerekir.

HIV virüsünün bulaşmasına neden olan vücut sıvıları şunlardır:

  • Sperm
  • Adet kanları da dâhil olmak üzere vajinal sıvılar
  • Anne sütü
  • Kan
  • Anüs içindeki astar14

Tükürük, ter veya idrar gibi diğer vücut sıvıları, başka bir kişiye bulaşacak kadar virüs içermez. Virüsün kan dolaşımına girmesinin başlıca yolları şunlardır:

  • Kan dolaşımına enjekte edilen iğneler veya diğer insanlarla paylaşılan enjeksiyon ekipmanlar
  • Anüs, vajina veya cinsel organların üzerindeki veya içindeki ince astar
  • Ağız ve gözlerde bulunan ince astar
  • Ciltte bulunan kesikler ve yaralar

HIV aşağıdaki yollarla bulaşmamaktadır:

  • Tükürmek
  • Öpüşmek
  • Isırılmak
  • Kesik olmayan, sağlıklı cilt ile temas
  • Hapşırmak
  • Banyo, havlu veya çatal bıçak paylaşımı
  • Aynı tuvaletleri veya yüzme havuzlarını kullanmak
  • Ağızdan ağıza “resüsitasyon”
  • Hayvanlarla veya böcekler ve sivrisineklerle temas15


AIDS Nasıl Tedavi Edilir?

AIDS nasıl geçer? HIV veya AIDS hastalığının herhangi bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak, uygulanan bazı tedavi yöntemleri hastalığın seyrini yavaşlatmaya yardımcı olabilmektedir. HIV virüs ile enfekte olmuş bir kişiye uzun ve nispeten sağlıklı bir yaşam sürme fırsatı verilebilmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün Haziran 2013 yılında yayınladığı talimatlara göre, daha önce yapılmış HIV antiretroviral tedavisi hayati önem taşımaktadır. Bu tedavi yöntemi yaşam kalitesini arttırmakta, yaşam süresini uzatmakta ve bulaşma riskini azaltmaktadır.

Günümüzde halen HIV için aşı veya tedavi yöntemi bulunmasa da, tedaviler çok daha etkili ve faydalı hale getirilmiştir. Hastalar genel sağlıklarını ve yaşam kalitelerini günlük olarak aldıkları bir hapla iyileştirebilmektedir16

Acil HIV Hapları (Temas Sonrası Profilaksi)

Kişi, son 72 saat içinde (3 gün) virüse maruz kaldığını düşünüyorsa, TSP (temas sonrası profilaksi) adı verilen anti-HIV ilaçları, enfeksiyonu durdurmaya yardımcı olabilir. Virüsle temastan sonra tedavinin mümkün olan en kısa zamanda yapılması gerekmektedir.

TSP, 4 hafta, toplam 28 gün süren ve çok zorlayıcı olan bir tedavidir. Rahatsız edici yan etkilere (ishal, mide bulantısı ve baş ağrısı) neden olabilmektedir. 

Kişiye HIV pozitif bir teşhis konduktan sonra, tedaviye başlamadan önce virüsün ilerleyişini izlemek için düzenli kan testleri yaptırılmalıdır. Terapi, kandaki HIV’in seviyesini azaltmak için tasarlanmıştır ve pek çok yararı bulunmaktadır.

HIV, antiretroviral ilaçlarla tedavi edilmektedir. Bu tedavi yöntemi, HIV enfeksiyonunu ve virüsün vücuda yayılmasını yavaşlatmaktadır. Genellikle, hastalar HAART (yüksek derecede aktif antiretroviral tedavi) veya cART (kombine antiretroviral tedavi) adı verilen ilaçların kombinasyonunu almaktadır.  

HIV tedavisi genellikle kalıcıdır ve ömür boyu sürmektedir. HIV tedavisi rutin dozajlara dayanmaktadır. Haplar düzenli olarak, her seferinde alınmalıdır. Her sınıf antiretroviral ilaçların farklı yan etkileri bulunmaktadır ancak bulantı, yorgunluk, ishal, baş ağrısı, deri döküntüleri veya huysuzluk gibi olası yan etkiler olabilmektedir17.  

Tamamlayıcı veya Alternatif Tıp

Yaygın olarak kullanılmasına rağmen, bitkisel ilaçlar gibi alternatif tamamlayıcı ilaçların etkili olduğu ispatlanmamıştır. Bazı sınırlı çalışmalara göre, mineral veya vitamin takviyesi genel sağlığa faydalı olabilmektedir. Bu seçeneklerin bazıları, hatta vitamin takviyeleri bile, antiretroviral ilaçlarla uyuşturucu etkileşimlere girebileceğinden, hastaların herhangi bir alternatif tedavi yöntemine başvurmadan önce kesinlikle doktorlarına danışmaları gerekmektedir18.  

HIV veya AIDS Hastalığından Korunma Yöntemleri

HIV virüsünün bulaşmasını engellemek için uygulanabilecek yöntemler şunlardır:

Korunmasız cinsel ilişki: Prezervatif kullanmadan cinsel ilişkiye girmek, kişide HIV ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara yakalanma riski yaratmaktadır. HIV, korunmasız cinsel ilişkiye girildiğinde kolayca yayılabilmektedir.

İlaç suiistimali ve iğne paylaşımı: İntravenöz ilaç kullanımı, gelişmiş ülkelerde HIV’in bulaşmasında önemli bir nedendir. Ortak kullanılan iğneler, kullanıcıları HIV’e ve hepatit C gibi diğer virüslere maruz bırakmaktadır. İğne değiştirme programları gibi stratejiler, uyuşturucu suiistimallerinin neden olduğu enfeksiyonları azaltmak için kullanılmaktadır. Birisinin bir iğne kullanması gerekiyorsa, bu iğnenin temiz, kullanılmamış, paylaşılmamış bir iğne olması gerekmektedir19.  

Vücut sıvılarına maruz kalma: HIV’i taşıyan vücut sıvılarına maruz kalmayı engellemek hastalıktan korunmaya yardımcı olabilmektedir. Sağlık çalışanları her zaman eldiven, maske, koruyucu gözlük, kalkan ve önlük kullanmalıdır. Kan veya diğer vücut sıvılarına temas ettikten hemen sonra cildin sık sık yıkanması enfeksiyon olasılığını azaltabilmektedir.

Hamilelik: Bazı antiretroviral ilaçlar, doğmamış çocuğa zarar verebilir. Ancak etkili bir tedavi planı, annenin bebeğe HIV bulaştırmasını önleyebilmektedir. Bebeğin sağlığını korumak için önlemler alınmalıdır. Sezaryenle doğum yapılması gerekebilir. HIV ile enfekte anneler emzirilmemelidir.

Eğitim: AIDS hastalığı ve korunma yöntemleri hakkında sağlık eğitimi verilmesi riskli davranışları azaltmada önemli bir faktördür20.  

HIV veya AIDS Hastalığını Yönetmek

Uyum: HIV tedavisi, hasta ilaçları zamanında kullanmaya kararlıysa oldukça etkili olabilmektedir. Birkaç doz bile atmak tedaviyi tehlikeye atabilmektedir. Tedavi planı hastanın yaşam tarzı ve takvimine uyacak şekilde günlük olarak programlanmalıdır.

Genel Sağlık: Hastanın ilaçlarını düzenli olarak alması çok önemlidir, ancak, aynı zamanda genel sağlığı iyileştirmek için düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve sigarayı bırakma gibi yöntemlere de başvurulmalıdır.  

Ek önlemler: HIV virüsünü taşıyan kişiler olası enfeksiyonlara karşı daha dikkatli olmalıdır. Hayvanların etrafında iken dikkatli olunmalıdır, kedi tuvaleti ve hayvan dışkısı ile temastan kaçınmalıdır. Ellerin titiz ve düzenli yıkanması oldukça önemlidir.

Uzun süreli durum: HIV, kalıcı bir durumdur ve bu nedenle hastalar sağlık ekibi ile düzenli temas halinde olmalıdır. Tedavi planı düzenli olarak gözden geçirilmelidir.

Psikolojik yardım: AIDS ve HIV hakkında oldukça yanlış yargılar bulunmaktadır. Bu durum, hastayı sosyal ve çalışma hayatından uzak kalmaya yönlendirmektedir. Hem HIV taşıyıcısı olma psikolojisi hem de toplumun tutumu hastayı depresyona sürükleyebilmektedir. Bu nedenle, hastanın psikolojik yardım da alması oldukça faydalı olacaktır21.  

AIDS İçin Hangi Doktora Gidilir?

AIDS hastalığı teşhisi ve tedavisi için bir enfeksiyon hastalıkları uzmanına başvurabilirsiniz. 

KAYNAKLAR

1- Sharp, P. and Hahn, B., 2011. Origins of HIV and the AIDS Pandemic. Cold Spring Harbor Perspectives in Medicine, 1(1), pp.a006841-a006841. http://perspectivesinmedicine.cshlp.org/content/1/1/a006841.short 

2- Park, B., Wannemuehler, K., Marston, B., Govender, N., Pappas, P. and Chiller, T., 2009. Estimation of the current global burden of cryptococcal meningitis among persons living with HIV/AIDS. AIDS, 23(4), pp.525-530.  https://journals.lww.com/aidsonline/Fulltext/2009/02200/Cryptococcal_infection_in_a_cohort_of.12.aspx   

3- Coffin, J. and Swanstrom, R., 2013. HIV Pathogenesis: Dynamics and Genetics of Viral Populations and Infected Cells. Cold Spring Harbor Perspectives in Medicine, 3(1), pp.a012526-a012526. http://perspectivesinmedicine.cshlp.org/content/3/1/a012526.short?rss=1 

4- American Journal of Psychiatry, 1992. AIDS/HIV risk behavior among the chronic mentally ill. 149(7), pp.886-889. https://psycnet.apa.org/record/1992-43141-001 

5- O'Connell, R., Kim, J., Corey, L. and Michael, N., 2012. Human Immunodeficiency Virus Vaccine Trials. Cold Spring Harbor Perspectives in Medicine, 2(12), pp.a007351-a007351.  http://perspectivesinmedicine.cshlp.org/content/2/12/a007351.short?rss=1

6- Passos, D., Bremm, J., Silveira, L., Janstch, M., Silva, J., Disconzi, E., Rezer, J., Schwarzbold, A., Marques, A., Schetinger, M. and Leal, D., 2020. CD4/CD8 ratio, comorbidities and aging in treated HIV infected individuals on viral suppression. Journal of Medical Virology,. http://perspectivesinmedicine.cshlp.org/content/2/12/a007351.short?rss=1 

7- Swanstrom, R. and Coffin, J., 2012. HIV-1 Pathogenesis: The Virus. Cold Spring Harbor Perspectives in Medicine, 2(12), pp.a007443-a007443. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/32314818 

8- Shaw, G. and Hunter, E., 2012. HIV Transmission. Cold Spring Harbor Perspectives in Medicine, 2(11), pp.a006965-a006965. http://perspectivesinmedicine.cshlp.org/content/2/12/a007443.short?rss=1 

9- Chichetto, N., Polanka, B., So-Armah, K., Sung, M., Stewart, J., Koethe, J., Edelman, E., Tindle, H. and Freiberg, M., 2020. Contribution of Behavioral Health Factors to Non-AIDS-Related Comorbidities: an Updated Review. Current HIV/AIDS Reports,. http://perspectivesinmedicine.cshlp.org/content/2/11/a006965.short?rss=1 

10- Sabin, L., Halim, N., Hamer, D., Simmons, E., Jonnalagadda, S., Larson Williams, A., Chemusto, H., Gifford, A., Bonawitz, R., Aroda, P., DeSilva, M., Gasuza, J., Mukasa, B. and Messersmith, L., 2020. Retention in HIV Care Among HIV-Seropositive Pregnant and Postpartum Women in Uganda: Results of a Randomized Controlled Trial. AIDS and Behavior,.  https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/32314325 

11- Lackner, A., Lederman, M. and Rodriguez, B., 2012. HIV Pathogenesis: The Host. Cold Spring Harbor Perspectives in Medicine, 2(9), pp.a007005-a007005.  http://perspectivesinmedicine.cshlp.org/content/2/9/a007005.short?rss=1 

12- Hays, R., Turner, H. and Coates, T., 1992. Social support, AIDS-related symptoms, and depression among gay men. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 60(3), pp.463-469. https://psycnet.apa.org/doiLanding?doi=10.1037%2F0022-006X.60.3.463 

13- KALICHMAN, S., ROMPA, D. and CAGE, M., 2000. Distinguishing between Overlapping Somatic Symptoms of Depression and HIV Disease in People Living with HIV-AIDS. The Journal of Nervous and Mental Disease, 188(10), pp.662-670. https://journals.lww.com/jonmd/Abstract/2000/10000/Distinguishing_between_Overlapping_Somatic.4.aspx 

14- Cook, J., Grey, D., Burke, J., Cohen, M., Gurtman, A., Richardson, J., Wilson, T., Young, M. and Hessol, N., 2004. Depressive Symptoms and AIDS-Related Mortality Among a Multisite Cohort of HIV-Positive Women. American Journal of Public Health, 94(7), pp.1133-1140. https://ajph.aphapublications.org/doi/full/10.2105/ajph.94.7.1133 

15- Gonzalez, J., Penedo, F., Antoni, M., Durán, R., McPherson-Baker, S., Ironson, G., Isabel Fernandez, M., Klimas, N., Fletcher, M. and Schneiderman, N., 2004. Social Support, Positive States of Mind, and HIV Treatment Adherence in Men and Women Living With HIV/AIDS. Health Psychology, 23(4), pp.413-418. https://psycnet.apa.org/record/2004-16161-010 

16- Carey, J., Carnes, N., Schoua-Glusberg, A., Kenward, K., Gelaude, D., Denson, D., Gall, E., Randall, L. and Frew, P., 2019. Barriers and Facilitators for Antiretroviral Treatment Adherence Among HIV-Positive African American and Latino Men Who Have Sex With Men. AIDS Education and Prevention, 31(4), pp.306-324. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2608436/ 

17- Montaner, J., Lima, V., Harrigan, P., Lourenço, L., Yip, B., Nosyk, B., Wood, E., Kerr, T., Shannon, K., Moore, D., Hogg, R., Barrios, R., Gilbert, M., Krajden, M., Gustafson, R., Daly, P. and Kendall, P., 2014. Expansion of HAART Coverage Is Associated with Sustained Decreases in HIV/AIDS Morbidity, Mortality and HIV Transmission: The “HIV Treatment as Prevention” Experience in a Canadian Setting. PLoS ONE, 9(2), p.e87872. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3922718/ 

18- Kelly, J., Otto-Salaj, L., Sikkema, K., Pinkerton, S. and Bloom, F., 1998. Implications of HIV treatment advances for behavioral research on AIDS: Protease inhibitors and new challenges in HIV secondary prevention. Health Psychology, 17(4), pp.310-319. https://psycnet.apa.org/buy/1998-04391-002 

19- Kalichman, S. and Grebler, T., 2010. Stress and Poverty Predictors of Treatment Adherence Among People With Low-Literacy Living With HIV/AIDS. Psychosomatic Medicine, 72(8), pp.810-816. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3016469/ 

20- Kalichman, S., Cherry, J. and Cain, D., 2005. Nurse-Delivered Antiretroviral Treatment Adherence Intervention for People With Low Literacy Skills and Living With HIV/AIDS. Journal of the Association of Nurses in AIDS Care, 16(5), pp.3-15. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S105532900500227X 

21- Kalichman, S., Rompa, D., DiFonzo, K., Simpson, D., Austin, J., Luke, W., Kyomugisha, F. and Buckles, J., 2001. HIV Treatment Adherence in Women Living With HIV/AIDS: Research Based on the Information-Motivation-Behavioral Skills Model of Health Behavior. Journal of the Association of Nurses in AIDS Care, 12(4), pp.58-67. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1055329006602173 

Benzer Makaleler

Yorum Yapın