İt Dirseği Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?
İt Dirseği Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?
İt Dirseği Nedir?
İt dirseği tıp dilinde hordeolum olarak da adlandırılan bir rahatsızlıktır. Göz kapaklarının enfekte olmasıyla ortaya çıkan it dirseği, göz kapaklarının iltihaplanmasının bir sonucu olarak şişmiş ve kızarmış gözlere yol açar. İltihaba neden olan bakteriler yağ bezlerini tıkarlar ve göz kapağının içindeki ya da dışındaki dokularda ağrılara yol açarlar.
Sivilce gibi görünen it dirseğinin bulunduğu yere göre iki çeşidi vardır. Göz kapağının dışındaki it dirseği Moll apokrin ter bezlerinin veya Zeis yağ bezlerinin enfeksiyon kapması sonucu oluşur ve göz kapaklarının dış tarafında meydana gelir. Göz kapaklarının iç kısmını oluşturan meibomian yağ bezlerindeki enfeksiyonlar ise iç it dirseğine neden olurlar. Her iki it dirseğinde de şişlikler, kızarıklıklar ve irin birikmesi görülür.
Stafilokok bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar tedavi edilmezlerse blefarite yol açabilirler. Kalıcı bir göz sorununa neden olmayan it dirseği genellikle 7 ya da 14 gün içinde kendiliğinden geçer. İlaç kullanılması halinde 1 ya da 2 gün içinde iyileşebilir. Düzelmeyen it dirseği vakalarında gözlerdeki yağ bezleri iyice tıkanmış demektir ve bu bezlerin vakit kaybetmeden açılması gerekir. Aksi halde gözde kistler oluşabilir ve görme kayıpları yaşanabilir. 1
İt Dirseği Belirtileri
İt dirseği nasıl anlaşılır? İt dirseği başlangıcı genellikle göz kapağında bir şişlik ile kendini belli eder. Bu şişlik sivilceye benzetilebilir fakat sivilceden farklı olarak ağrılı olabilir. İt dirseğinin belirtilerini maddeler halinde sıralarsak;
Gözde yabancı bir şey varmış hissi
Özellikle göz kırpma esnasında daha çok hissedilen bu durum, göz kapağının çevresinde meydana gelen it dirseğinin göz kapaklarına yaptığı baskı nedeniyle oluşur. Gözleri açıp kapatırken ya da uyandıktan sonra göze bir şey batıyor hissi olabilir.
Göz kapaklarında ağrı ve şişlik
Çoğu it dirseği ağrılı olmasa da bazı kişilerde şişliklere ağrılar eşlik edebilir. Göz kapaklarındaki bezlerin tıkanmasının bir sonucu olarak kirpiklerin altındaki deri incelir ve hassaslaşır. Bezlerden akan sıvıların birikmesi sonucu şişlikler artar, gözler kabarık görünür ve ağrılar meydana gelebilir. Gözlerde şişliğin yanı sıra kızarıklıklar da görülebilir. 2
Bulanık görme
Görme bozuklukları özellikle meibomian bezden akan sıvıların görmeyi engellemesi nedeniyle oluşur. Gözde biriken alın sebum eğer yayılırsa bulanık görme sorunları meydana gelebilir.
Göz kuruluğu
Kronik meibomian bez disfonksiyonu varsa, kuru göz semptomları sık görülür. Bunun nedeni, meibomian bezlerin fonksiyonlarının engellenmesidir. Meibomian bezler gözyaşları arasındaki su tabakasının gözlerden çok hızlı bir şekilde buharlaşmasını önlemek için çalışırlar. Meibomian bezlerin çalışması aksadığında göz kuruluğu oluşabilir.
Ateş ve titreme
Çok nadir görülse de it dirseği gözün iç kısmında ortaya çıkabilir. Bu durum ciddidir ve doktora bildirilmesi gerekebilir. İt dirseği gözün içinde çıktığında ateş veya titreme durumları görülebilir. 3
İt Dirseği Nedenleri
İt dirseği neden olur? İt dirseği göz kapağı içindeki yağ bezlerinin akut bir enfeksiyonundan kaynaklanır. Genellikle görüşü etkilemez. Kirpiğin dibindeki enfeksiyon küçük sarı bir nokta gibi görünür. İt dirseğinin çocuklarda ve genç yetişkinlerde ortaya çıkma olasılığı daha yüksektir, ancak her yaştan insanı etkileyebilir. İt dirseği genellikle tekil olarak ortaya çıkar, ancak bir seferde bir göz kapağı üzerinde birden fazla it dirseği olabilir.
Enfeksiyonlar genellikle vücutta halihazırda bulunan ve daha çok stafilokok bakterilerinden kaynaklanır. Bu bakterilerin neden olduğu it dirseği enfeksiyonları şu şekildedir;
- Kirpik folikülü tabanının enfeksiyonu
- Moll bezi enfeksiyonu
- Zeis bezi enfeksiyonu
Bakterileri taşıyan bir göze dokunulduğunda bakteriler kolayca yayılır. Bu nedenle havlu gibi kişisel eşyaların paylaşılması ya da birisinin yüzüne kirli ellerle dokunmak bakterilerin yayılmasına neden olabilir. 4
İt dirseğine neden olan risk faktörleri şunlardır;
Kontakt lens
Kontakt lens kullananlar kontakt lenslerini takmadan önce dikkatlice temizlemeleri ve kullanmaları için doğru prosedürü izlemedirler. Aksi halde mikroplar lenslerden göze geçebilir ve it dirseği gibi sorunlara yol açabilirler.
Mikropların veya kirlerin gözlerine bulaşmasını önlemek için eller yıkanmalıdır. Bu ayrıca kontakt lensleri etkileyebilecek nemlendiricilerin ve sabunların temizlenmesine de yardımcı olur. Lensler durulamadan önce özel solüsyonlarla temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir. Bu, lensler üzerindeki kozmetik ve diğer döküntülerin gözlere bulaşmasını engeller.
Kontakt lensleri dezenfekte etmek için kullanılan solüsyon temiz bir kutuya konulmalıdır. Böylece it dirseğine yol açan bakterilerin bulaşması engellenebilir.
Makyaj
Makyaj gibi kozmetik ürünleri temizlenmedikleri takdirde göz kapaklarında ve kirpiklerde bakterilerin çoğalmasına yol açabilir. Göz fırçaları her kullanıldıklarında gözdeki bakterilerle kolonize olurlar. Doğru hijyeni yapılmayan makyaj malzemeleri gözde enfeksiyon riskine neden olurlar.
Enfeksiyon olasılığınıen aza indirmek için yüzünüzü her gün steril bir temizleyici ile dikkatlice temizlemelisiniz. Eski ve süresi dolmuş makyaj malzemelerini kullanmamalısınız. Bu ürünler bakteri birikmesine neden olarak enfeksiyon riskini artırırlar. Makyaj ürünleri enfeksiyonun yayılmasına neden olabileceği için kimseyle paylaşılmamalıdır.
Göz kapağı iltihabı (blefarit)
Göz kapağı iltihabı semptomları arasında kaşıntı, yanma ve göz kapaklarının açılamaması vardır. Genellikle 40 yaş üstü insanları etkiler. 5
Oküler rozasea
İt dirseğine neden olan bir diğer faktör de oküler rozaseadır. Bu durum hastanın gözlerinde kırmızımsı lekelerin oluşması ile başlar. Tedavi edilmezse göz kapağı iltihabı gelişebilir. Oküler rozasea göz kapaklarının derisini etkiler, gözlerin kuru ve kanlı olmasına neden olur. En çok 30 yaşın üstündeki kadınlarda görülür.
Beslenme ve uyku
Vitamin eksikliği ve uykusuzluk bağışıklık sistemini zayıf bırakarak it dirseği oluşmasına yol açabilir. 6
İt Dirseği Tedavisi
İt dirseği nasıl geçer? Enfeksiyon kapmamış küçük boyutta bir it dirseği kendi kendine birkaç hafta içinde ya da büyük bir it dirseği birkaç ay içinde kendi kendine geçer. İt dirseği tedavisinde birincil tedavi olarak önerilen sıcak kompresler, irinin yumuşamasına ve içinin boşalmasına yardımcı olur. İt dirseğini sıkmak skarlara neden olabileceği için yaralı bölgeye mümkün olduğunca dokunmamak ve b bölgenin hijyenine özen göstermek son derece önemlidir.
Sıcak kompresin işe yaramadığı ve semptomların hafiflemediği durumlarda doktorlar lezyona bir steroid enjekte edebilir. Böylece it dirseği daha kısa sürede iyileşebilir. Bununla birlikte enjeksiyon nedeniyle kanama, morarma, ciltte depigmentasyon, yara izi, ağrı ve çok nadir durumlarda görme kaybı riski yaşanabilir. 7
İt dirseği ameliyatı
İlaçlar ya da evde tedavi yöntemleri işe yaramazsa doktor, enfeksiyonlu bölgede bir kesi açmak isteyebilir. Bu yöntem en invaziv yöntemdir ve çoğu göz doktoru tarafından son çare olarak uygulanmaktadır. İt dirseği ameliyatında göz kapağı uyuşturulur ve gözün etra çıkarılır. Ardından meibomian bezi göz kapağının arka yüzeyinden kesilir ve ön yüzeydeki cilt dokusunun tahriş olması engellenir. İrin içindeki biriken dokular özel bir küretle dışarı atılır. İt dirseğinin altında yatan nedene bağlı olarak ameliyat sonraki tekrarlama olasılığı az da olsa olasılık dahilindedir.
İt dirseği enfeksiyon kaparsa bölgedeki bakterileri temizlemek ve yayılmalarını önlemek için oral antibiyotikler kullanılabilir. Göz kapağında apse oluşabilir. Antibiyotik tedavisi, bakteriyel enfeksiyonun deriye yayılması veya orbital selülit oluşturması durumunda özellikle önemlidir. Orbital selülit acil bir durumdur çünkü hızla yayılan enfeksiyon görme kaybına neden olabilir. Orbital selülit tedavisi genellikle intravenöz antibiyotik gerektirir. Bazı durumlarda, enfeksiyon göze doğru yayılır. Konjonktivit pembe göz gelişirse, topikal oftalmik antibiyotikler (antibiyotik merhemler veya damlalar) gerekli olabilir. 8
1-) Charles E. Gessert. et al. (2006). Childhood stye and adult rosacea https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0190962206008280
2-) Steven R. Shields. (2015). Managing eye disease in primary care https://www.tandfonline.com/doi/pdf/10.3810/pgm.2000.10.1780
3-) Elizabeth Cook. (2013). Blepharitis, styes and cysts https://www.magonlinelibrary.com/doi/abs/10.12968/pnur.2002.13.10.10829
4-) M. A. Isawumi. et al. (2006). Prevalence and Causes of Eye Diseases amongst Students in South-Western Nigeria https://pdfs.semanticscholar.org/adf0/29acc895364097aa8ea38b6fec49ca5f0a0d.pdf
5-) Guömundur Björnsson. (1955). Prevalence and Causes of Blindness in Iceland https://www.ajo.com/article/0002-9394(55)92526-5/pdf
6-) Jack J. Kanski. (2010). Signs in Ophthalmology: Causes and Differential Diagnosis E-Book https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=NznTDRwhNusC&oi=fnd&pg=PP1&dq=stye+causes&ots=8qWEFMxs0F&sig=ttbGfMfhrGyqE3I88cICWsTqIEc&redir_esc=y#v=onepage&q=stye%20causes&f=false
7-) Michael D. Olson. (1991). The common stye https://go.gale.com/ps/anonymous?id=GALE%7CA147200378&sid=googleScholar&v=2.1&it=r&linkaccess=abs&issn=00224391&p=AONE&sw=w
8-) Wang Zhan-hui. (2005). Treatment of stye by auricular point blood-letting therapy: A report of 85 cases https://link.springer.com/article/10.1007/BF02873760
Yorum Yapın