Acil.Net

Sedef (Psöriyazis) Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir?

#

Yazan, Melih Kaan Duman
10.05.2020 05:23 (Güncellendi 22.09.2020 14:34)

Hastalıklar GÜVENİLİR KAYNAK

Sedef (Psöriyazis) Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Sedef (Psöriyazis) Hastalığı Nedir? 

Psöriyazis adıyla da bilinen sedef hastalığı, cilt hücrelerinin hızla birikmesine neden olan kronik otoimmün bir hastalıktır. Bu hücrelerin toplanması, cildin yüzeyinde pullanmayı meydana getirmektedir. Pullanma etrafındaki iltihaplanma ve kızarıklığın yaşanması da oldukça yaygındır. Sedef hastalığı sırasında ciltte oluşan pullanma beyaz-gümüş bir renktedir ve genellikle kalın, kırmızı lekeler şeklinde gelişir. Bazı durumlarda bu bölgelerde yoğun olarak çatlama ve kanama görülmektedir. (1)

Sedef hastalığı, hızlanan cilt üretimi sürecinin bir sonucudur. Normal olan cilt üretiminde, cilt hücreleri deride derinleşir ve yavaşça yüzeye yükselir. Sonunda da dökülür. Cilt hücresinin tipik üretim döngüsü yaklaşık olarak bir aydır.

Sedef hastalığı olan insanlarda ise bu üretim süreci sadece birkaç gün içinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle cilt hücrelerinin dökülme zamanı bulamaz. Bu hızlı ve aşırı üretim, cilt hücrelerinin birikmesine yol açar. (2)

Pullanmalar genellikle dirsekler ve dizler gibi eklemler üzerinde gelişmektedir. Eller, ayaklar, boyun, kafa derisi ve yüz gibi vücudun herhangi bir yerinde de gelişebilirler. Daha az yaygın olan sedef hastalıkları türleri ise tırnak, ağız ve cinsel organların çevresini etkilemektedir.

Genellikle tip 2 diyabet, inflamatuar bağırsak hastalığı, kardiyovasküler hastalık ve psoriatik artrit de dâhil olmak üzere diğer bazı durumlarla ilişkilendirilmektedir. (3)

 

Sedef (Psöriyazis) Hastalığı Belirtileri 

Çoğu sedef hastalığı başlangıcı ve gelişimi vakası, birkaç hafta veya ay boyunca sorunlara neden olan döngüleri takip etme, sonrasın da ise hafifleme veya durma eğilimindedir.

Farklı sedef hastalığı türleri bulunmaktadır. Normalde, insanlar aynı anda tek bir tür sedef hastalığına sahip olurlar, ancak iki farklı türün de birlikte görülebildiği durumlar olabilmektedir. Bir tür başka bir türe değişebilir veya daha ciddi olabilir.

Sedef hastalığı nasıl anlaşılır? Sedef hastalığının yaygın türleri ve belirtileri şunlardır: (4)

Plak Sedef Hastalığı

Sedef hastalığı vakalarının % 80’ini oluşturan en yaygın sedef hastalığı türüdür. Belirtileri, gümüş pullarla kaplı kuru, kırmızı deri lezyonları ve plak olarak bilinmektedir. Normalde dirsekleriniz, dizleriniz, kafa deriniz ve belinizde oluşurlar ancak vücudunuzun herhangi bir yerinde de görünebilirler. Plaklar kaşıntılı ya da ağrılı veya her ikisi birden olabilir. Şiddetli durumlarda, eklemlerinizin çevresindeki cilt çatlayabilir ve kanayabilir. (5)

Guttat Sedef Hastalığı

Bu normal olarak streptokok boğaz enfeksiyonu sonrasında ortaya çıkar ve çocuklar ve gençler arasında daha sık görülür. Göğsünüzde, kollarınızda, bacaklarınızda ve kafa derinizde küçük (1 cm’den veya 1/3 cm’den daha az) damla biçimli yaralara neden olur. Guttat sedef hastalığının tamamen kaybolma ihtimali yüksektir, ancak bazı insanlar plak sedef hastalığı geliştirmeye devam etmektedir. (6)

Saçta Sedef Hastalığı

Bu sedef hastalığı türü kafa derisinin bazı kısımlarında veya kafa derisinin tamamında ortaya çıkabilir. Kalın gümüşi beyaz pullarla kaplı kırmızı lekelere neden olur. Bazı insanlar saçtaki sedef hastalığını aşırı derecede kaşıntılı bulurken bazı insanalar rahatsızlık duymazlar. Aşırı durumlarda saç dökülmesine neden olabilir, ancak bu genellikle geçici bir durumdur. (7)

Tırnakta Sedef Hastalığı

Bu sedef türü tırnakları etkiler ve küçük çentikler veya çukurlar geliştirmelerine, renksizleşmelerine ve anormalliklerini artırmalarına neden olur. Genellikle tırnaklar tırnak yatağınızdan gevşek ve ayrı hale gelebilir. Ciddi durumlarda tırnaklarının yapısı ciddi derecede bozulabilir. (8)

Ters (Eğri) Sedef Hastalığı

Bu sedef hastalığı türü koltuk altı, kasık ve kalça ile göğüs altındaki cilt gibi katlanmalar veya kırışıklıklar olan cilt bölgelerini etkiler. Bu alanların bazı yerlerinde veya tamamında büyük, pürüzsüz kırmızı lekeler meydana gelebilir. Ters sedef hastalığı sürtünme ve terleme ile daha da kötüleşir, bu nedenle sıcak havalarda özellikle rahatsızlık verebilir. (9)

Püstüler (Su Toplayan) Sedef Hastalığı

Püstüler sedef hastalığı, cildinizde acı veren sıvı dolu kabarcıkların (püstüllerin) görülmesine neden olan nadir bir sedef hastalığıdır. Püstüler sedef hastalığının farklı türleri vücudun farklı bölümlerini etkiler:

Genelleştirilmiş püstüler sedef hastalığı: Bu püstüler sedef hastalığı türü çok hızlı gelişir ve geniş bir cilt bölgesinde püstüllere neden olur. Püstüller, beyaz kan hücrelerinden oluşur ve bulaşıcı değildir. Kururlar ve birkaç gün içinde soyulurlar. Geriye parlak ve pürüzsüz bir cilt kalır. Püstüller her birkaç günde bir veya haftada bir kez tekrarlanabilir. Genelleştirilmiş püstüler sedef hastalığı ateş, titreme, kilo kaybı ve yorulmaya da neden olabilir. (10)

Palmoplantar püstüler sedef hastalığı: Bu püstüler sedef hastalığı türü avuç içi ve ayak tabanlarında püstüllerin görülmesine neden olur. Püstüller yavaş yavaş dairesel kahverengi pullu lekelere dönüşür ve daha sonra soyulur. Püstüller birkaç günde bir veya haftada bir tekrarlanabilir.

Acropustulosis püstüler sedef hastalığı: Bu sedef hastalığı türü el ve ayak parmaklarında püstüllerin görülmesine neden olur. Daha sonra püstüller patlar ve parlak kırmızı lekeler bırakarak akar veya pul pul olarak kalır. Bunlar ağrılı tırnak tahribatına neden olabilir. (11)

Eritrodermik Sedef Hastalığı

Eritrodermik sedef hastalığı, vücudun neredeyse tüm cildini etkileyen nadir bir sedef hastalığı biçimidir. Yoğun kaşıntılara veya ağrılara neden olabilir. Eritrodermik psoriyaz vücutta protein ve sıvı kaybına sebebiyet verebilir. Bu, enfeksiyon, dehidrasyon, kalp yetmezliği, hipotermi ve malnütrisyon gibi ciddi hastalıklara da yol açabilmektedir. (12)

 

Sedef (Psöriyazis) Hastalığı Nedenleri 

Sedef hastalığı neden olur? Sedef hastalığına diğer adıyla psöriyazis hastalığına neyin tam olarak neden olduğu bilinememektedir, ancak genel olarak, hastanın duruma yatkınlığı ve belirtilerin tetiklenmesine katkıda bulunan tetikleyiciler sedef hastalığı nedenleri arasında kabul edilmektedir. Sedef hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir ve enfekte bir hastadan başkasına geçmez. (13)

Bağışıklık Sistemi

Bağışıklık sisteminde oluşan bir anormallik sedef hastalığı belirtilerinin başlıca nedeni olarak düşünülmektedir. T hücreleri genellikle vücudun bakterileri ve diğer enfeksiyonları saptamasından ve yok etmesinden sorumludur, ancak sedef hastalığına durumunda T hücreleri cilt hücrelerinde bir tehdit olduğunu düşünerek cilde doğru saldırıya geçmektedir.

Sonuç olarak, derin deri katmanlarında yeni cilt hücreleri aşırı üretilmeye başlamakta ve daha fazla T hücresi salınımı tetiklenmektedir. Bu durumda da sedef hastalığı belirtileri ortaya çıkmaya başlamaktadır. Cilt üzerinde oluşan bu etkinin nedeninin, genetik yatkınlığın ve kişiyi çevreleyen tetikleyicilerin birleşimin bir sonucu olduğu düşünülmektedir. (14)

Genetik Yatkınlık

Sedef hastalığına sahip olan kişilerin yaklaşık 3’te 1’inde, ailenin herhangi bir bireyinde sedef hastalığı geçmişi bulunmaktadır. Eğer ikiz kardeşlerden birinde sedef hastalığı varsa diğerinde de bu durumun gelişme riski yaklaşık olarak % 70’dir. Bu bulgularla beraber sedef hastalığının patogenez (bir hastalığın kaynağı ve gelişmesi sırasında organizmada meydana gelen değişiklikler bütünü) ve genetik lokus (belli bir genin kromozom üzerinde bulunduğu yer) ile ilişkili durum olduğu tespit edilmiştir.  (15)

Birçoğu bağışıklık sisteminde, özellikle de majör histokompatibilite kompleksinde (temel doku-uygunluğu bileşeni) ve T hücrelerinde rol oynayan genetik yatkınlığa karıştığı düşünülen birçok gen vardır. Bu durumun en yaygın genetik belirleyicisi genetik olarak kalıtımla geçen tüm vakaların yarısından sorumlu olan PSORS1’dir.

IL12B ve IL23R gibi bağışıklık sistemi üzerinde belirgin bir etkiye sahip olan gen mutasyonları da sedef hastalığına neden oldukları için hala araştırılmaktadır. (16)

Sedef Hastalığı (Psöriyazis) Tetikleyicileri

Sedef hastalığı ortaya çıktıktan sonra hastalık belirtilerinin harekete geçtiği ve kötüleşmeye başladığı bazı sedef hastalığı tetikleyicileri bulunmaktadır. Bu tetikleyiciler arasında şunlar bulunmaktadır:

  • Deride hasar (örneğin, kesik, böcek ısırığı, güneş yanığı)
  • Aşırı alkol tüketimi
  • Sigara içmek
  • Stres
  • Ergenlik döneminde ya da menopozda oluşan hormonal değişiklikler
  • Hastalık (örneğin streptokoksik boğaz enfeksiyonu)
  • Mevsim veya iklim değişiklikleri
  • Cilt kuruluğu
  • Şişmanlık

Sedef hastalığı olan kişilerin belirtilerini iyileştirmek ve durumun tetiklenmesini önlemek için bu tetikleyicilerden uzak kalmaları kişilere oldukça yardımcı olabilmektedir. (17)

HIV

HIV’li olan kişilerin sedef hastalığından muzdarip olma riskleri diğer kişilerle aynıdır ancak hastalığın oluşması durumunda diğer hastalara göre belirtileri çok daha ağır yaşamaktadırlar.

Bu nedenle diğer hastalara kıyasla HIV’li sedef hastalarında psöriatik artrit (sedefe bağlı artrit) riski de oldukça yüksektir. Genel belirtiler daha şiddetli olma eğilimindedir ve bu hastaların çoğunda sedef hastalığı için kullanılan standart terapinin ötesinde tedaviler gereklidir. (18)

İlaç

Bazı hastalarda sedef belirtilerini tetikleyebilecek ilaçlar şunları içerebilmektedir:

  • ACE inhibitörleri
  • Antimalaryal ilaçlar (sıtma tedavisi için kullanılmaktadır)
  • Beta blokerler
  • Kalsiyum kanal blokerleri
  • İnterlökinler
  • İnterferonlar (bakterilere, parazitlere, virüslere ve urlara karşı etki gösteren proteini içeren ilaçlar)
  • Lityum
  • Steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar
  • Terbinafin (mantarların cilt üzerinde büyümelerini ve çoğalmalarını engellemek için kullanılmaktadır)
  • TNF inhibitörleri

Ek olarak, topik kortikosteroid kremler belirtileri daha da şiddetlendirebilir. (19)

 

Sedef (Psöriyazis) Hastalığı Tedavisi 

Sedef hastalığı nasıl geçer? Sedef hastalığı tedavileri iltihaplanmayı azaltma ve cildi temizleme üzerine yoğunlaşmaktadır. Tedaviler topikal tedaviler, hafif terapiler ve sistemik ilaçlar olarak üç ana gruba ayrılabilmektedir.

Topikal Tedaviler

Tek başına kullanıldığında, cildinize uyguladığınız kremler ve merhemler hafif ile orta derece sedef hastalığını etkili bir şekilde tedavi edebilmektedir. Hastalık daha şiddetli olduğunda, kremlerin oral ilaçlar veya hafif terapi ile kombine olması muhtemeldir. Topikal sedef hastalığı tedavileri şunları içerir: (20)

Topikal kortikosteroidler: Bu ilaçlar, hafif ile orta derece sedef hastalığının tedavisinde en sık reçete edilen ilaçlardır. Enflamasyonu azaltırlar ve kaşıntıyı hafifletirler. Diğer tedavilerle birlikte de kullanılabilirler.

Hafif kortikosteroid merhemler genellikle yüz ya da cilt katlanmaları gibi hassas bölgeleri tedavi etmek önerilir. Doktor, daha küçük ve daha az hassas olan alanlar için daha güçlü kortikosteroid merhem reçete edebilir.

Güçlü kortikosteroidlerin uzun süreli kullanımı veya aşırı kullanımı cildin incelmesine neden olabilir. Topik kortikosteroidler zamanla etkisiz hale gelebilir. Genellikle topikal kortikosteroidleri belirtiler şiddetlendiği sırasında kısa süreli bir tedavi olarak kullanmak en iyisidir. (21)

D vitamini: D vitamininin sentetik formları cilt hücresi büyümesini yavaşlatır. Kalsipotrien, diğer tedavilerle birlikte hafif-orta seviyedeki sedef hastalığını tedavi eden ve D vitamini içeren reçeteli bir krem veya çözeltidir. Kalsipotrien cildi tahriş edebilir. Kalsitriol daha pahalı bir ilaçtır ama aynı derecede etkilidir ve muhtemelen kalsipotriene kıyasla daha az rahatsız edici olabilir.

Antralin: Bu ilaç yavaş yavaş cilt hücresi büyümesine yardımcı olur. Antralin, pullanmayı da ortadan kaldırarak cildi pürüzsüz hale getirebilir. Fakat diğer yandan cildi tahriş de edebilir. Genellikle kısa bir süre uygulanır ve daha sonra yıkanır. (22)

Topikal retinoidleri: Bunlar iltihaplanmayı azaltabilecek A vitamini içeren ilaçlardır. En yaygın yan etkileri cilt tahrişidir. Ayrıca güneş ışığına duyarlılığı da artırabilir, bu nedenle ilaç kullanırken açık havaya çıkmadan önce güneş kremi uygulayın.

Kalsinörin inhibitörler: Kalsinörin inhibitörler iltihaplanmayı ve plak oluşumunu azaltmaya yardımcı olur. Diğer yandan, cilt kanseri ve lenfoma riski nedeniyle uzun süreli veya sürekli kullanım için önerilmez. (23)

Salisilik asit: Reçetesiz ve reçete ile satılabilen salisilik asit, ölü cilt hücrelerinin parçalanmasını hızlandırır. Bazen etkinliğini artırmak için topikal kortikosteroidler gibi diğer ilaçlarla kombine edilir. Salisilik asit, saçta sedef hastalığını tedavi etmek için hazırlanan şampuanlara eklenmektedir.

Kömür katranı: Kömürden türetilen kömür katranı pullanmayı, kaşıntıyı ve iltihaplanmayı azaltır. Kömür katranı cildi tahriş edebilir. Bu madde reçetesiz şampuanlar, kremler ve yağlarda bulunur. Reçeteyle daha yüksek konsantrasyonlarda da bulunur. Bu tedavi yöntemi hamile veya emziren kadınlar için önerilmemektedir. (24)

Nemlendiriciler: Nemlendirici kremler tek başına sedef hastalığını iyileştirmez, ancak kaşıntı, kireçlenme ve kuruluğu azaltabilirler. Nemlendiriciler genellikle daha hafif krem ve losyonlardan daha etkilidir. Nemin tene iyice nüfuz etmesi için banyodan veya duştan hemen sonra uygulayın. (25)

Işık Tedavisi (Fototerapi)

Bu işlem için doğal veya yapay mor ötesi ışınlar kullanır. Fototerapinin en basit ve en kolay şekli, cildi kontrollü miktarda doğal güneş ışığına maruz bırakmayı içerir.

Işık tedavisinin diğer biçimleri, tek başlarına veya ilaçlarla kombinasyon halinde suni ultraviyole A (UVA) veya ultraviyole B (UVB) ışığın kullanılmasını içerir.

Güneş ışığı: Güneş ışığı veya yapay ışık altında ultraviyole (UV) ışınlara maruz kalınması iltihaplanmayı azaltır. Az miktarda güneş ışığına kısa süreyle maruz kalınması sedef hastalığına iyi gelebilir, ancak yoğun güneş belirtileri kötüleştirebilir ve cilt hasarına neden olabilir. Güneş ışığıyla tedavi hakkında doktorunuza danışın. (26)

UVB fototerapi: Yapay bir ışık kaynağı olan UVB hafif ile orta şiddette sedef belirtilerini iyileştirebilir. Topikal tedavilere dirençli olan sedef hastalığını tedavi etmek için kullanılabilir. Kısa süreli yan etkiler kızarıklık, kaşınma ve cilt kuruluğudur. Bir nemlendirici kullanmak bu yan etkileri azaltmaya yardımcı olabilir.

Dar bant UVB fototerapi: Geniş bant UVB tedavisinden daha etkili olabilir. Genellikle cilt iyileşene kadar haftada iki veya üç kez uygulanır. Bununla birlikte, dar bant UVB fototerapisi daha şiddetli ve daha uzun süren yanıklara neden olabilir. (27)

Ağız Yoluyla Alınan ya da Enjeksiyon Yapılan İlaçlar

Şiddetli sedef hastalığınız varsa veya diğer tedaviler sonuç vermiyorsa, doktorunuz oral veya enjeksiyonluk ilaçlar reçete edebilir. Buna sistemik tedavi adı verilmektedir. Ciddi yan etkiler nedeniyle, bu ilaçların bazıları sadece kısa süreli olarak kullanılır ve diğer tedavi şekilleri ile değiştirilebilir.

Retinoidler: A vitamini ile ilgili olarak, bu ilaç grubu, diğer tedavilere cevap vermeyen ciddi sedef hastalığına yardımcı olması için verilmektedir.

Metotreksat: Ağız yoluyla alınan metotreksat cilt hücrelerinin üretimini azaltarak ve inflamasyonu baskılayarak sedef hastalığına yardımcı olur.

Siklosporin: Bu ilaç bağışıklık sistemini baskılar ve etki açısından metotreksata benzer bir ilaçtır, ancak sadece kısa süreliğine alınabilir. (28)

Bağışıklık sistemini değiştiren ilaçlar (biyolojik maddeler): Bu ilaçların birçoğu orta ile şiddetli derecedeki sedef hastalığını tedavi etmek için kullanılmaktadır.

Sedef Hastalığı Ameliyatı

Ameliyat sedef hastalığını tedavi etmek için kullanılmaz. Fakat ciddi şekilde bozulmuş ya da sedef hastalığından zarar görmüş tırnakları tedavi etmek için kullanılabilir. Tırnakların cerrahi olarak çıkarılması bu tedavi yöntemine dâhil olabilmektedir. (29)

Sedef Hastalığı İçin Hangi Doktora Gidilir?

Sedef hastalığı teşhisi ve tedavisi için cilt, saç ve tırnak tedavisinde uzmanlaşmış bir dermatolog yani cilt hastalıkları uzmanına başvurabilirsiniz. (30)

Bir takım özel diyetler, kremler, diyet takviyeleri ve otlar da dâhil olmak üzere pek çok alternatif tedavi yöntemi sedef hastalığının belirtilerini hafifletebilir. Hiçbirinin etkisi kesin olarak kanıtlanmamıştır. Fakat bazı alternatif terapiler genelde güvenli sayılır ve bazı insanlara kaşıntı ve terleme gibi belirtileri hafifletmek için yardımcı olabilir. Ancak bu tedaviler, püstüller, eritrodermik sedef hastalığı veya artrite sahip olanlar için uygun değildir, daha ziyade hafif, plak hastalığı olanlar için uygun sayılabilir. 

KAYNAKLAR

1-) L Naldi, et al(2010). Scoring and monitoring the severity of psoriasis. What is the preferred method? What is the ideal method? Is PASI passé? facts and controversies     https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0738081X09000479

2-) JT Ingram,e t al(1953). The approach to psoriasis   https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2029626/

3-) AM Bowcock, et al(2005). Getting under the skin: the immunogenetics of psoriasis  https://www.nature.com/articles/nri1689

4-) K Reich, et al(2011). What is new in topical therapy for psoriasis? https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/j.1468-3083.2011.04061.x

5-) AB Fleischer Jr, et al(1996). Disease severity measures in a population of psoriasis patients: the symptoms of psoriasis correlate with self-administered psoriasis area severity index scores   https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0022202X15426193

6-)  IA Rubino, et al(1995). Personality disorders and psychiatric symptoms in psoriasis   https://journals.sagepub.com/doi/abs/10.2466/pr0.1995.77.2.547

7-) E Snellman, et al(1993) . Effect of heliotherapy on skin and joint symptoms in psoriasis: a 6‐month follow‐up study  https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/j.1365-2133.1993.tb15147.x

8-) ASV Voorhees, et al(2009). Depression and quality of life in psoriasis   https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.3810/pgm.2009.07.2040

9-) M Könönen, et al(1986). An epidemiological survey of psoriasis in the greater Helsinki area. https://europepmc.org/abstract/med/3460299

10-) C Leonardi, et al(2010). Long-term safety and efficacy of etanercept in patients with psoriasis: an open-label study.      https://europepmc.org/article/med/20684143

11-) NJ Korman, et al(2015). Clinical symptoms and self-reported disease severity among patients with psoriasis–Implications for psoriasis management         https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.3109/09546634.2015.1034074

12-) J Staples, et al(2012). Can nicotine use alleviate symptoms of psoriasis?     https://www.cfp.ca/content/58/4/404.short

13-) SR Rapp, et al(1999). Psoriasis causes as much disability as other major medical diseases https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S019096229970112X

14-) CN Ellis, et al(1982). Etretinate therapy causes increases in lipid levels in patients with psoriasis  https://jamanetwork.com/journals/jamadermatology/article-abstract/543403

15-) E Fitch, et al(2007). Pathophysiology of psoriasis: recent advances on IL-23 and Th17 cytokines      https://link.springer.com/article/10.1007/s11926-007-0075-1

16-) K Poikolainen, et al(1999). Excess mortality related to alcohol and smoking among hospital-treated patients with psoriahttps://jamanetwork.com/journals/jamadermatology/article-abstract/478129

17-) CJ O'Leary, et al(2004). Perceived stress, stress attributions and psychological distress in psoriasis             https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0022399904004568

18-) E Tula, et al(2017). Psoriasis and the liver: problems, causes and course       https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/ajd.12460

19-) DM Ashcroft, et al(2000). Therapeutic strategies for psoriasis     https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1046/j.1365-2710.2000.00254.x

20-) D DiSepio, et al(1999). Novel approaches for the treatment of psoriasis   https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1359644699013355

21-) MW Greaves, et al(1995). Treatment of psoriasis    https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJM199503023320907

22-) PJ Mease, et al(2000). Etanercept in the treatment of psoriatic arthritis and psoriasis: a randomised trial https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0140673600025307

23-) RE Kalb, et al(2009) Treatment of intertriginous psoriasis: from the Medical Board of the National Psoriasis Foundation https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0190962208008074

24-) JM Gelfand, et al(2005). Prevalence and treatment of psoriasis in the United Kingdom: a population-based study  https://jamanetwork.com/journals/jamadermatology/article-abstract/401712

25-) M Lebwohl, et al(2005). Psoriasis treatment: traditional therapy        https://ard.bmj.com/content/64/suppl_2/ii83.short

26-) M Lebwohl, et al(2001). Treatment of psoriasis. Part 2. Systemic therapies     https://www.jaad.org/article/S0190-9622(01)89180-5/abstract

27-) SS Zaghloul, et al(2004). Objective assessment of compliance with psoriasis treatment        https://jamanetwork.com/journals/jamadermatology/article-abstract/480453

28-) EA Lerner, et al(1994). Fiber optic psoriasis treatment device    https://patents.google.com/patent/US5300097A/en

29-) G Krueger,et al(2005). Psoriasis—recent advances in understanding its pathogenesis and treatment   https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0190962205013137

30-) A Nast, et al(2012). Guidelines on the treatment of psoriasis vulgaris https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/j.1610-0387.2012.07919.x


 

Benzer Makaleler

Yorum Yapın