Siğile Ne İyi Gelir? Nasıl Tedavi Edilir?

Siğil Nedir?

Siğil, insan papilloma virüsünün (HPV) neden olduğu ve cildin üst tabakasında meydana gelen küçük deri büyümelerine yol açan bir cilt problemidir. Pek çok türünün olduğu tespit edilmiş olan bu virüs, bir kişiden diğerine direkt temasla ya da enfekte olmuş olan zemin veya masa gibi bir yüzeye temas edildiğinde dolaylı olarak bulaşabilmektedir.

İnsanlar spor salonları ve duş zeminleri gibi halka açık yerlerde çıplak ayakla yürürken HPV ile temasa geçebilmektedir. Bu virüsün aynı kişide vücuttaki bir noktadan diğerine geçme yani vücutta yayılma riski de bulunmaktadır. Kişinin cildi çizildiğinde, tahriş olduğunda veya kesildiğinde virüsün enfekte olması çok daha kolaylaşmaktadır.

Siğil her insanda her yaşta ortaya çıkabilmektedir. Bununla birlikte, daha büyük çocuklarda daha sık görülmektedir ve yaşlılarda diğer insanlara oranla çok yaygın değildir. ¹

Cilt üzerinde gelişen siğilin görünümü, bulunduğu yere ve ona neden olan virüsün türüne göre değişmektedir. Örnek vermek gerekirse, düz siğiller genellikle yüz, boyun, göğüs, önkol ve bacaklarda görülmektedir. Çoğu siğil, bir ya da iki yıl sonra kendi kendine ortadan kaybolmaktadır. Diğer yandan, bazı kişilerde siğil problemi yıllarca sürebilmekte ya da gittikten sonra geri gelebilmektedir.

Bazen siğil kaşıntı hissi yaratabilmektedir. Bunun bir sonucu olarak kişi siğili kaşıdığında ise bu, kanama yapabilmektedir. Siğiller, giysiye sürtünen veya sıkça darbe alan bölgelerde geliştiyse, kolayca tahriş olabilmekte ve etrafındaki cilt ağrılı bir hale gelebilmektedir. ²

Siğil Belirtileri

Siğiller ya da en sık görülen çeşidiyle verrukalar, cilt yüzeyinde yumrular oluşturan küçük cilt büyümeleridir. Çoğu genellikle sert kenarlar oluşmaktadır ve içi dışına göre daha yumuşaktır. Diğer yandan, bazı siğil türleri oldukça düz ve pürüzsüz de görünebilmektedir.

Siğillerin şekli genellikle yuvarlak ya da ovaldir ve boyutları 1-10 mm çapı arasında değişmektedir. Oluşan bu lezyonları çevreleyen ciltten ayırt edilebilmektedir. Sağlıklı cilde oranlar daha açık ya da daha koyu kalabilmektedir. Renkleri beyazdan kahverengi-griye kadar değişebilmektedir.

Genellikle, dışı daha açık renkte olan siğilin içinde küçük siyah noktalar dikkat çekmektedir. Bu noktalar, siğilleri kanla besleyen küçük bir kılcal kısımdır ve tipik olarak siğilin kaybolmasıyla da ilgili bir işarettir. ³

Cilt üzerinde meydana gelen minik kesikler veya çiziklere girebilen insan papilloma virüsünden (HPV) kaynaklanan siğiller, enfeksiyonun gelişmesi için bir kuluçka dönemi (siğil başlangıcı) geçirmektedir. Sonrasında belirtilerinin ortaya çıkması ise iki ile altı ay (hatta aşırı durumlarda yıllarca) sürebilmektedir. Siğiller genellikle zararsız olsa da, kişi için oldukça utanç verici olabilmektedir. Özellikle çocuklar ve genç yetişkinler için duygusal sıkıntıya sebebiyet verebilmektedir. ⁴

Siğilin Genel Özellileri

Siğiller genellikle ağrılı değildir, ancak verruka gibi bazı türler ağrılı olabilmektedir. Bazen kaşıntılı da olabilen siğiller herhangi bir kaşınma durumunda kanayabilmektedir.

Siğil nasıl anlaşılır? Siğil bir adet veya birden çok olacak şekilde gelişebilmektedir ve en sık görülen çeşidi olan verruca vulgaris çeşidinin özellikleri şöyle sıralanmaktadır:

• Yuvarlak veya oval şekillidir.
• Sert bir yumrudur.
• Bu sert yumrunun düzeyi pürüzlüdür.
• Genellikle parmak eklemleri, parmaklar ve dizler üzerinde gelişmektedir.
• Çap olarak, 1 mm’den daha az çaptan 10mm’e (1cm) kadar değişen boyutlarda olabilmektedir.

Hepsi farklı boyut ve şekillerde çeşitli siğil türleri bulunmaktadır. Farklı siğil tipleri ve belirtileri şöyle açıklanmaktadır: ⁵

Verrucas (Plantar Siğiller) Belirtileri

Verrucas plantar siğillerin özellikleri şunlardır:

• Siğilin deri bölgesi beyazdır.
• Genellikle merkezinde siyah bir nokta (kan damarı) bulunmaktadır.
• Cildin yüzeyinde yükselmemektedir.
• Genellikle, ayak tabanlarında görülmektedir.
• Genellikle vücut ağırlığını taşıyan ayak tabanlarında geliştiği için oldukça ağrılı olabilmektedir. ⁶

Düz Siğil (Flat, Plane Siğil) Belirtileri

Düz siğillerin özellikleri şunlardır:

• Düz siğiller sarımsı bir renktedir.
• Pürüzsüz, yuvarlak ve düz tepecikler şekilde gelişmektedir.
• Genellikle boyutları 2 ile 4 mm arasındadır.
• Genellikle küçük çocuklarda, çoğunlukla eller, yüz ve bacaklarda gelişmektedir.
• Kadınlarda, alt bacak bölgesinde de görülebilmektedir (bacakların tıraş edilmesi virüsün yayılmasına neden olabildiği için)
• Kümeler halinde gelişebilen düz siğiller bir ve birkaç yüz siğilden oluşabilmektedir. ⁷

Filiform Siğil Belirtileri

Filiform siğillerin özellikleri şunlardır:

• Bu siğiller uzun ve incedir.
• Daha çok boyun, yüz ve burun delikleri üzerinde gelişmektedir.

Periungual Siğil Belirtileri

Periungual siğillerin özellikleri şunlardır:

• Bu siğiller pürüzlü bir yüzeye sahiptir.
• El ya da ayak tırnaklarının altında ve çevresinde gelişmektedir.
• Tırnağın şeklini etkileyebilmektedir.
• Ağrı verici olabilmektedir. ⁸

Mozaik Siğil Belirtileri

Mozaik siğillerin özellikleri şunlardır:

• Bu siğiller kümeler halinde büyümektedir.
• Gelişen siğiller mozaik deseni andırmaktadır.
• Sıklıkla avuç içlerinde (palmar siğiller) ve ayaklarda görülmektedir. ⁹

Genital Siğil Belirtileri

Kadınlarda genital siğiller vulvada, vajina duvarlarında, dış genital bölgeler ile anüs, anal kanal ve serviks arasındaki bölgede büyüyebilmektedir. Erkeklerde ise penisin, skrotumun veya anüsün ucunda oluşabilmektedir.

Genital siğiller, enfekte olmuş bir kişiyle oral cinsel temasta bulunan bir kişinin ağzında veya boğazında da gelişebilmektedir.

Genital siğillerin belirtileri şunları içermektedir:

• Genital bölgede küçük, ten rengi veya gri şişlikler
• Karnabahar benzeri bir şekle bürünen birbirine yakın birkaç siğil
• Genital bölgede kaşıntı veya rahatsızlık
• İlişki sırasında ya da sonrasında kanama

Genital siğiller, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük ve düz olabilmektedir. Bununla birlikte, bazen genital siğiller büyük kümeler halinde de gelişebilmektedir. ¹⁰

Tıbbi Yardım Alınması Gereken Belirtiler

Aşağıdaki siğil belirtilerinin yaşanması durumunda, doktora başvurulması en doğrusu olacaktır.

• Siğillerin kanaması
• Görünüşünde meydana gelen değişiklikler
• Kendi çevresine ya da vücudun diğer alanlarına yayılması

Siğil Nedenleri

Siğil neden olur? Siğil, HPV yani insan papillom virüsünden kaynaklanmaktadır. Bu virüs, siğilin bulunduğu cildin hücrelerinde bulunmaktadır.

İnsan papillom virüsünün (HPV) 100’den fazla farklı tipi tespit edilmiştir. Farklı tipteki bu virüsler farklı türlerde siğillerin gelişmesine neden olmaktadır. ¹¹

En sık görülen çeşitleri, genellikle ellerde görülen siğiller ve ayaklarda meydana gelen plantar siğillerdir (verrucas). Servikal siğiller, belirli HPV tipleri tarafından cinsel yolla bulaşmakta ve serviks kanserilerine yol açabilmektedir.

Genital siğiller (Condyloma acuminata), sıklıkla çocuklarda görülmektedir ve cildin yüzeyinde parlak papüller ile karakterize edilen, zararsız fakat oldukça bulaşıcı bir enfeksiyon olan, Molluscum contagiosum gibi farklı bir virüs türünden kaynaklanmaktadır.

Cildi cizerek tahriş etmek, ayakları sıcak ve nemli tutmak veya mantar cilt enfeksiyonları, cildi siğil virüslerine karşı açık bir hale getirmektedir. Diğer yandan, yorgunluk ve stres de kişinin siğillere karşı olan yatkınlığı artırabilmektedir. ¹²

Siğil Virüsünün (HPV) Yayılması

HPV, ciltten cilde olan yakın temas ile kişiden kişiye geçebilmektedir. Ayrıca dolaylı havlu ve ayakkabı gibi kontamine nesnelerden dolaylı olarak da kişi enfekte olabilmektedir. Siğillerin vücutta bulundukları süre boyunca bulaşıcı oldukları düşünülmektedir.

Cilt ıslak, yumuşak veya pürüzlü bir yüzeye temas ettiğinde siğil virüsünün yayılma olasılığı daha da yükselebilmektedir. Vücudun bir bölgesinde çıkan virüsün vücudun diğer alanlarına yayılma riski de bulunmaktadır. Siğillerin vücudun diğer alanlarına yayılmasına yol açan risk faktörleri şunlardır: ¹³

• çizmek, koparmak veya bir siğili ısırmak
• eğer üzerlerinde siğiller varsa, tırnakları ısırmak, yemek veya parmakları emmek
• eğer üzerlerinde siğiller varsa, yüzü ya da bacakları tıraş etmek

Cildi tahriş edici hareketlerde bulunmak, siğilin parçalanmasına ve kanamasına neden olmaktadır. Bu da, virüsün yayılmasını kolaylaştırmaktadır. Özellikle, ayak tabanlarında çizikler veya kesikler bulunan insanlar siğillere karşı savunmasız kalabilmektedir. ¹⁴

Siğil virüsünün bulaşmış olduğu yüzeylere örnek olarak ise şunlar verilebilmektedir:

• Yüzme havuzlarını çevreleyen alanlar
• Ortak yıkama alanları ¹⁵

Siğil Risk Faktörleri

Siğilin uzmanlar tarafından tedavi edilmesini ve kontrol altına alınmasını gerektiren ya da kötü huylu kansere dönmesini artırabilecek bazı risk faktörleri bulunmaktadır. Siğil risk faktörleri ise şunlardır:

• Yaşlı hastalar
• Zayıflamış bir bağışıklık sistemi olan kişiler (organ nakli hastaları, kanser tedavisi gören hastalar ya da HIV ve AIDS hastaları)
• Vücudunda alışılmadık sayıda lezyonu olan insanlar

Kötü huylu kansere dönme olasılığı daha yüksek olan siğiller ise şunlardır:

• Hızla büyüyen siğiller
• Kendi başlarına gelişen büyük siğiller (soliter lezyonlar)
• Belirli bir tip veya siğil grubuna (atipik) uymayan bir siğil ¹⁶     

Siğil Tedavisi

Siğil nasıl geçer? Çoğu siğil herhangi bir tedaviye ihtiyaç olmadan kendi kendine kaybolmaktadır. Bunula birlikte bir siğilin kaybolması için gereken süre kişiden kişiye göre değişebilmektedir. Örnek vermek gerekirse, daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde daha uzun sürebilmektedir.

Bazı vakalarda ise tedavi uygulanmayan siğiller problem oluşturabilmektedir. Özellikle, bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde siğillerin iyileşme oranı çok daha azdır. Bu kişilerin tedaviye olumlu yanıt verme olasılıkları da diğerlerine göre daha az olabilmektedir. ¹⁷

Siğilin kendi kendine kaybolmasını beklemek bir seçenek olarak görülebilmektedir, ancak aşağıda sıralanmış olan koşulların yaşanması söz konusu ise tedavi görülmesi daha doğru olacaktır:

• Siğil acıya neden oluyorsa
• Siğil günlük hayata müdahale ediyorsa
• Siğil veya pozisyonu kişiyi utandırıyorsa
• Kansere yol açması (kötü huylu siğiller) için bir veya daha fazla potansiyel risk faktörü varsa

Siğil için uygulanacak olan tedavi yöntemlerinin genel olarak amaçları şunlardır:

• Siğilin düşmesini sağlamak
• Herhangi bir ize neden olmadan siğili tedavi etmek
• Siğile neden olan virüsü baskılamak için uzun süreli bağışıklık sistemi tedavisi uyglamak ¹⁸

Siğiller için uygulanan tek bir tedavi yöntemi % 100 etkili olmayabilmektedir ve siğillerin geri dönmeyeceğiyle ilgili de bir garanti vermemektedir. Siğiller için uygulanan tedavi yöntemleri şunları içermektedir:

• Salisilik asit
• Kriyoterapi
• Siğil bantları
• Siğil ameliyatları
• Kimyasal tedaviler ¹⁹

Salisilik Asit Tedavisi

Siğil tedavisi için eczanelerden temin edilebilen kremler, jeller, boyalar ya da diğer ilaçlı sıvılar genellikle salisilik asit içermektedir. Siğil tedavisinde oldukça sık olarak uygulanan bu yöntemde, salisilik asidin uygulanmaya başlamasından yaklaşık olarak 12 hafta sonra düştüğü gözlemlenmektedir.

Hangi tip salisilik asit tedavisinin (merhem, krem veya jel) daha etkili olduğuyla ilgili bilgiler çok net değildir. Bununla birlikte, salisilik asidin siğillerin tedavisinde çok etkili olduğu da gösterilmiştir.

Salisilik asit siğil dışında kalan sağlıklı bir cildi de yok etmektedir, bu nedenle tedaviye başlamadan önce cildi korumak çok önemlidir. Siğil dışında kalan bölgeyi kaplamak için en doğrusu olacaktır.

Tedaviyi 12 hafta veya daha uzun bir süre boyunca uygulamanız gerekebilir. Bununla birlikte, cildin ağrıması söz konusuysa ve doktorunuz da öneriyorsa, tedaviyi durdurmalısınız. ²⁰

Kriyoterapi (Dondurma Tedavisi)

Kriyoterapi yönteminde, sıvı azot, hücreleri dondurmak ve yok etmek için siğilin üzerine uygulanmaktadır. Ağrılı bir su kabarcığı gelişmekte ve 7 ile 10 gün sonrasında bir yara kabuğu oluşmaktadır.

Kriyoterapi tedavisi genellikle 5-15 dakika sürmektedir. Ağrılı da olabilen bu tedavi genellikle hastanedeki cilt kliniklerinde gerçekleştirilmektedir.

Siğilin yüzde gelişmesi durumunda, kriyoterapi önerilebilmektedir. Bunun nedeni, bu yöntemde tahriş olma riskinin salisilik asit veya siğil bandı kullanmaktan daha düşük olmasıdır.

Kriyoterapi genellikle küçük çocukları tedavi etmek için önerilmemektedir çünkü tedavi çocuklar için çok acı verici olabilmektedir. Diğer yandan, tedavi sırasında çocuğun aynı pozisyonda kalması da pek mümkün olmayabilmektedir. ²¹

Siğil Bandı

Siğil bandı ile uygulanan tedavi, yaklaşık 6 gün boyunca siğilin üzerine bir parça bant yerleştirmeyi içermektedir. Bant düşerse yenisinin yapıştırılması gerekmektedir. Altı gün sonra bant çıkarılmakta ve siğil suya batırılmaktadır.

Bölge suya batırdıktan sonra, siğil zımparalanmaktadır. Siğil, gece boyunca açık bırakılmalı ve ertesi sabah yeni bir bant parçası uygulanmalıdır. Bu uygulama daha sonraki iki aya kadar bir süre için tekrarlanmaktadır. ²²

Siğil Ameliyatı

Siğil için cerrahi müdahaleye genellikle ihtiyaç duyulmamaktadır çünkü siğil cerrahi yöntemlerle alınmasa bile tekrarlama riski bulunmaktadır. Siğillerin alınmasında cerrahinin kullanıldığı vakaların yaklaşık üçte birinde siğilin geri döndüğü ve daha fazla tedaviye ihtiyaç olduğu tahmin edilmektedir.

Cerrahi tedavinin amacı, siğillerin tüm izlerini ortadan kaldırmaktır. Siğillerin cerrahi olarak çıkarılması için bazen kullanılan teknikler şunlardır:

• Küretaj ile dokunun kaldırılması (kazıma yöntemiyle)
• Bir enstrüman veya elektrik akımı kullanılarak dokunun yok edilmesi (yakma yöntemiyle)

Siğil ameliyatında genellikle lokal anestezi uygulanmaktadır. Anestezi etkilenen bölgeyi uyutmaktadır, böylece işlem sırasında herhangi acı hissedilmemektedir. ²³

Kimyasallar

Siğiller, aşağıda sıralanmış olan kimyasallar kullanılarak da yok edilebilmektedir:

• formaldehit
• glutaraldehit
• podofillin

Bu kimyasallar, cilt hücrelerini zehirmekte ve cilt hücrelerini öldürmek için siğillere sarılmaktadır. Kimyasal tedaviler reçete ile temin edilebilmektedir.

Kimyasal tedavilerin potansiyel yan etkileri şunlardır:

• Cilt lekeleri (glutaraldehit)
• Yoğun şişme (podophyllin)
• Tedavi sonrası enfeksiyon (podophyllin) ²⁴

Siğil İçin Hangi Doktora Gidilir?

Siğil tanısı ve tedavisi için dermatoloji (cilt hastalıkları) bölümüne başvurulmaktadır.