Acil.Net

Su Çiçeğine Ne Sebep Olur? Nasıl Tedavi Edilir?

#

Yazan, Özge Ünal
10.05.2020 17:31 (Güncellendi 22.09.2020 14:34)

Hastalıklar GÜVENİLİR KAYNAK

Su Çiçeğine Ne Sebep Olur? Nasıl Tedavi Edilir?

Suçiçeği Nedir?

Suçiçeği, cilt üzerinde kaşıntılı, küçük, sıvı dolu kabarcıklarların ortaya çıkmasına yol açan viral bir enfeksiyondur. Bu hastalığın virüsü özellikle daha önce suçiçeği geçirmemiş olan ve suçiçeği aşısı bulunmayan kişiler arasında oldukça yaygındır.

Aşılama yöntemlerinden önce, suçiçeği oldukça yaygın olarak görülen ve özellikle yetişkinlerde ciddi komplikasyonla yol açan bir hastalıktı. Günümüzde ise suçiçeği nedeniyle hastaneye başvuran hastaların sayısı oldukça azdır.

Çoğu insanda suçiçeği kontrol altında tutulmakta ve hafif bir şekilde geçmektedir. Buna rağmen, en iyi yöntem aşı olarak görülmektedir. Suçiçeği aşısı özellikle, oluşabilecek komplikasyonları önlemede etkili olabilmektedir. 1 

 

Suçiçeği Belirtileri

Suçiçeği belirtileri, kişi virüse maruz kaldıktan yaklaşık 10 ile 21 gün sonra ortaya çıkmaktadır. Bu belirtiler genellikle 5 ila 10 gün sürmektedir. Döküntü ve sonrasında gelen sulu kabarcıklar hastalığın en belirgin özelliğidir.

Su çiçeği nasıl anlaşılır? Suçiçeği döküntülerle birlikte pek çok belirtiye ve ciddi durumlarda komplikasyonlara yol açabilmektedir. Suçiçeği belirtileri daha ayrıntılı olarak şu şekilde sıralanmaktadır: 2

  • Baş Ağrısı

Suçiçeği geçiren pek çok kişi, hastalıklığın karakteristik belirtisi olan su dolu döküntülerin ortaya çıkmasından hemen önce baş ağrısı yaşadığını belirtmektedir. Baş ağrısının şiddeti hastalığın şiddetine bağlı olarak değişebilmektedir. Genellikle hissedilen ise, şiddetli baş ağrısından ya da migren ağrısından sonra yavaş yavaş hafifleyen bir ağrıdır. Bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişiler ve bebeklerde belirtiler daha da kötüleşebilmektedir.  

  • Grip Benzeri Belirtiler

Kişi suçiçeği döküntülerine maruz kalmadan önceki günlerde grip benzeri belirtiler yaşayabilmektedir. Bu belirtiler arasında ise kas ağrıları, ateş, lenf bezlerinin şişmesi ve mide bulantısı gibi belirtiler bulunmaktadır. Bu nedenle çoğu zaman, suçiçeği başlangıcı grip gibi viral bir enfeksiyonla karıştırılmaktadır. 4-5 gün sonra döküntüler ortaya çıktığında da, hastalığın grip olmadığı anlaşılmaktadır.  

  • Yorgunluk

Suçiçeği vücut üzerinde genel olarak bir rahatsızlık, yorgunluk, huzursuzluk ve enerji eksikliği hissi yaratmaktadır. Baş ağrısı ve grip benzeri belirtilerle bir araya gelince vücudun yorgun düşmesi oldukça olağandır. Vücut aynı zaman enfeksiyonla savaştığı için de yorgun düşmektedir.  

  • Karın Ağrısı ve Mide Bulantısı

Suçiçeği geçiren özellikle çocuklar, cilt döküntülerinin ortaya çıkmasından önce karın ağrısı ve mide bulantısı yaşamaktadır. Bu durum, vücudun enfeksiyonla mücadele etmesi nedeniyle gerçekleşmektedir. Çoğu zaman bağışıklık sisteminin bir reaksiyonu  olarak mide bulantısı ve mide rahatsızlığı hissi yaşanmaktadır.  3

  • İştah Kaybı

Hasta olan hemen hemen her insan yemek yeme isteğini kaybedebilmektedir. Mide bulantısı ve mide ağrısı gibi belirtilerle de bir araya gelince, iştah kaybı ortaya çıkabilmektedir. Bu durum, vücudun enfeksiyonla olan savaşındaki direncini kıralabilmektedir. Devam etmesi durumunda ise hasta kilo vermeye ve sıvı kaybı yaşamaya başlamaktadır. Hastalık sırasında ciddi iştah kaybı yaşanması hayati tehlikeyi artırabilmektedir. 4 

  • Ağrı

Ağrılar, cilt döküntülerinin ortaya çıkmasından birkaç gün sonra gelişmektedir. Ağrıyla birlikte, keskin bir cilt ağrısı, kaşıntı, uyuşukluk ve leke gibi belirtiler de gelişmektedir. Cilt temasa karşı oldukça hassas bir hale gelmektedir.

Suçiçeği döküntüleri ve ağrısı, genellikle gövdede başlamakta ve sonra yüze, boyna, kollara ve bacaklara doğru hareket etmektedir.  

  • Döküntüler

Hastalığı seyri 14 kadar uzayabilmektedir. Bu süre boyunca, kırmızı döküntüler sıvı dolu kabarcıklara dönüşmektedir. Bu kabarcıklar oldukça ağrılı olabilmektedir. Kafa derisi, cinsel organlar, ağız, boğaz ve göz çevresi gibi pek alanı da etkileyebilmektedir. Yaralar iyileşene kadar (yaklaşık 10 ile 14 gün boyunca) kabarcıklar kaşınmaya ve ağrımaya devam etmektedir.  

Suçiçeğinin en belirgin özelliği olan döküntüler, diğer belirtilerin arkasından yaklaşık olarak 1-2 gün içinde ortaya çıkmaktadır. Öncelikli olarak göğüs bölgesinde başlamakta, sonrasında ise yüze, sırta, kollara, bacaklara, kasıklara ve saç derisine doğru ilerlemektedir.

Döküntülerin ortaya çıkmasından sonraki 2 gün boyunca, virüs oldukça bulaşıcıdır. Oldukça kaşıntılı olan bu döküntülere temas etmek hastalığın bulaşmasına yol açabilmektedir.  

  • Su Kabarcıkları

Oldukça kaşıntılı olan döküntüler hemen sonrasında sancılı ve sıvı dolu kabarcıklara dönüşmektedir. Bu kabarcıklar oldukça acı vericidir. Genellikle ufak olan bu kabarcıklar madeni para büyüklüğünde de olabilmektedir. Bazı hastalar sadece birkaç tane kabarcık geliştirirken, diğer hastalar çok daha fazlasına maruz kalabilmektedir. Su kabarcıkları 3 gün içinde patlamaktadır. Sonrasında ise kurumakta ve kabuklanmaktadır.

Döküntülerin kabarcıklara dönüşmesi yaklaşık olarak 24 ile 48 saat sürmekte, kabarcıkların kabuklanması ise yine 24 ile 48 saat sürmektedir.  

Yetişkinlerde Suçiçeği

Suçiçeği her ne kadar bir çocukluk dönemi hastalığı olsa da, her yaştan insanı etkileyebilmektedir. Komplikasyonlar her yaşta ortaya çıkabilmektedir, ancak özellikle yetişkinler komplikasyon geliştirmeye daha yatkın olabilmektedir.

Suçiçeği geçiren yetişkinlerin hastalık tamamen geçene kadar diğer insanlarda, okuldan ya da işyerinden uzak kalması gerekmektedir. Su kabarcıklarının enfekte olması gibi beklenmeyen belirtilerin gelişmesi durumunda ise hemen tıbbi bir yardım alınmalıdır.

Suçiçeği geçiren yetişkinler, hastalık seyrine de bağlı olarak, hastalığın başlangıcında antiviral ilaçlar alabilmektedir. 5 

Hamilelerde Suçiçeği

Hamile kadınlar ise, bebeği etkileyebileceğinden suçiçeği virüsünden özellikle uzak durması gerekmektedir. Çünkü bu evrede geçirilen suçiçeği bebeklerde fetal malformasyonlara, cilt yaralanmalarına ve konjenital varisella sendromu gibi diğer ciddi problemlere neden olabilmektedir.  

Acil Tıbbi Yardım Alınması Gereken Suçiçeği Belirtileri

Sağlıklı çocuklar ve yetişkinler genellikle herhangi bir kalıcı yan etkisi olmadan suçiçeğini atlatabilmektedir. Bununla birlikte, ciddi geçen bir suçiçeği enfeksyonu ciddi komplikasyonlara, hatta ölümlere neden olabilmektedir. Bu nedenle, çocuğunuzda, kendinizde ya da başka bir kişide aşağıda sıralanmış olan belirtilerin ortaya çıkması durumunda hemen tıbbi yardım alınması gerekmektedir:

  • Kabarcıkları çevreyen cildin de kızarması ve ağrılı bir hal alması
  • Göğüs bölgesinde ağrı başlaması ve nefes darlığı çekme ya da nefes almada zorlanma
  • Uyuşukluk, şiddetli baş ağrıları veya koordinasyonla ilgili sorunlar
  • Giderek iyi hissetmek yerine giderek kötüleşmek

Siz veya çocuğunuz herhangi bir aşamada iyileşmiyorsa, bu durumu hemen doktornuza bildirin. Bu durumlarda reçeteli ilaç ve muhtemelen hastanede tedavi gerekli olabilmektedir. 6 

Suçiçeği Komplikasyonları

Suçiçeği hastalığı daha önce de belirtildiği üzere, sağlıklı çocuklar ve yetişkinlerde hafif seyreden bir hastalıktır. Bununla birlikte, yetişkinlerde ciddi komplikasyonlara yol açma olasılığı % 25’den daha fazla olabilmektedir.

Suçiçeği komplikasyonları ise şunları içerebilmektedir:

Cilt enfeksiyonu: Staphylococcus veya Streptococcus bakterisinin neden olduğu sekonder bakteriyel enfeksiyonlardır. Tahriş olan cilt bu tür enfeksiyonlara karşı açık bir hale gelmektedir.

Pnömoni: Bu komplikasyon çocuklarda nadir olarak görülmektedir. Bununla birlikte, yetşinkinlerde hastaneye yatma vakalarında en sık görülen komplikasyondur. Ölümlere yol açabilmektedir.

Nörolojik komplikasyonlar: Akut serebellar ataksi adı verilen beynin denge merkezinde olan iltihaplanma genellikle çocuklarda gelişmektedir. Yetişkinlerde ise ensefalit yani beyin iltihabı oluşmaktadır.

Reye sendromu: Suçiçeği hastalığının nadir komplikasyonları arasında yer almaktadır. Hastalık sırasında önerilmeyen bir ilaç olan aspirin ilacının kullanımıyla ilişkilendirilmektedir. Hastayı komaya sokabilecek ciddi belirtilere yol açabilmektedir.

Nadir komplikasyonlar: Hepatit, böbrek hastalığı, bağırsak kanalı ülserleri ve testislerin iltihabı nadir görülen komplikasyonlardır. Gözü de etkileyen suçiçeği lezyonları, skarlaşmaya ve kalıcı görme kaybına yol açabilmektedir.  

 

Suçiçeği Nedenleri

Suçiçeği neden olur? Suçiçeği, varicella zoster virüsü nedeniyle gelişen viral bir enfeksiyondur. Virüsü taşıyan kişiden diğer bir kişiye temas yoluyla ya da tıpkı soğuk algınlığı veya grip gibi enfeksiyonlarda olduğu gibi hapşırma ve öksürme yoluyla yayılabilmektedir. Suçiçeği belirtilere yol açtığında ise, hastalığın virüsü, cilt üzerinde gelişen su dolu kabarcıklara temas edilmesi sonucu bulaşmaktadır. Çoğu zaman, bağışıklık sistemi suçiçeği enfeksiyonuyla başarılı bir şekilde mücadele etmekte ve tanımaktadır. Bu nedenle de, suçiçeği geçiren kişi ikinci kez bu enfeksiyonu yaşamamaktadır. 7 

Suçiçeği enfeksiyonu daha önce suçiçeği geçirmemiş ya da suçiçeği aşısı olmayan kişiler için daha bulaşıcıdır. Bu kişiler suçiçeği virüsüne karşı savunmasızdır. Suçiçeği virüsü, enfekte olan eşyalara ya da yüzeylere temas edilmesi sonucu da bulaşabilmektedir.

Zona hastalığı bulunan bir kişiye temas eden çocukta suçiçeği enfeksiyonu gelişebilmektedir. Bununla birlikte, suçiçeği geçiren herkesin zona geçirme riski de bulunmaktadır. Aynı şekilde, zona geçiren kişiden gelen virüs nedeniyle yetişkinler de suçiçeği gelişebilmektedir.  

Suçiçeği Virüsü Nedir?

Suçiçeğine neden olan varicella-zoster virüsü herpesvirüs ailesine ait olan bir virüstür. Suçiçeği hastalığına yol açtıktan sonra yani birincil enfeksiyondan sonra, virüs vücutta uyku haline geçmektedir ve inaktif olmaktadır. Sonraki bir zaman aktif olması söz konusu olduğunda ise, herpes zoster ya da diğer adıyla zona ortaya çıkabilmektedir. Zona genellikle, bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişilerde aktif hale geçebilme fırsatı bulmaktadır.

Suçiçeği aşılama yönteminin tüm dünyada yaygın olarak uygulamasından önce, özellikle de çocuklarda çok sık görülen bir hastalıktı. Günümüzde ise hala aşılama yöntemini uygulamayan ülkelerde ortaya çıkmaktadır.  

Varisella-zoster virüsü sıklıkla kızamık (rubeola), kızamık (rubella), beşinci hastalık (parvovirus B19), kabakulak virüsü ve roseola (insan herpes virüsü) gibi diğer viral döküntülere (viral eksantritler) yol açan hastalıklarla aynı kategoriye dahil edilmektedir.

Hastalığa karşı bağışıklığı bulunmayan kişilerde, suçiçeği genelikle 15 yaşına kadar geçirilmektedir. Özellikle de, 5 ile 9 yaşları arasında görülmektedir. Yetişkinlikte de ortaya çıkma ihtimali bulunan suçiçeğinin belirtileri, küçük çocuklarda ve yetişkinlerde daha şiddetli olmaktadır.

Suçiçeği hastalığı, özellikle kış ve bahar ayları başta olmak üzere yılın tüm zamanı ortaya çıkabilmektedir. 8 

Suçiçeği Risk Faktörleri

Suçiçeği virüsü son derece bulaşıcı bir virüstür ve kolayca yayılabilmektedir. Enfekte olan kişi hapşırdığında ya da öksürdüğünde ağızdan çıkan damlacıkların havaya yayılması nedeniyle doğrudan başka bir kişiye bulaşabilmektedir.  

Aşağıda sıralanmış olan koşullara sahip olan kişilerin suçiçeği geçirme riski daha fazla olabilmektedir:

  • Daha önce suçiçeği geçirmemiş olmak
  • Suçiçeği aşısı olmamak
  • Okulda ya da çocuk bakım evinde çalışıyor olmak
  • Çocuklarla birlikte yaşamak 
  • Enfekte bir kişi ile temasa girmiş olmak
  • 12 yaşın altında olmak
  • Kullanılan ilaçlar nedeniyle zayıflamış bir bağışıklık sistemine sahip olmak 

 

Suçiçeği Tedavisi

Suçiçeği nasıl geçer? Suçiçeği hastalığının herhangi bir tedavisi bulunmamaktadır. Virüs nedeniyle gelişen enfeksiyon zamanla kendi kendine tedavi olmaksızın vücuttan temizlenmektedir.

Bununla birlikte, suçiçeği nedeniyle oluşan pek çok belirtiyi ve rahatsızlığı hafifletmek için faydalı olabilecek yöntemler bulunmaktadır. Diğer yandan, ilk amaç hastalığın yayılmasını önlemektir.

Suçiçeği belirtilerini hafifletmek, yayılmasını önlemek ve komplikasyonların oluşmasını engellemek için uygulanabilecek bazı tedavi yöntemleri şunlardır: 9 

Ağrı kesiciler

Ateş, suçiçeği nedeniyle gelişen belirtilerden biridir. Suçiçeği geçiren kişi çocuksa ve ateşi yüksekse, ateş düşürücü etkisi de bulunan hafif bir ağrı kesici verebilirsiniz. Çocuklar için kritik olan bu dönemde, ilaç tercihi ve dozajı için bir sağlık personelinden bilgi alınmasında fayda vardır.

Genellikle, parasetamol içerikli ağrı kesiciler tercih edilmektedir. Ibuprofen gibi teroidal olmayan antiinflamatuar ilaçlar ise cilt problemlerini daha da kötüleştirebilmektedir.

Suçiçeği geçiren çocuğun astım ya da mide problemleri bulunuyorsa, ibuprofen verilmesi sakıncalıdır. Kullanmayı düşündüğünüz ilacın ibuprofen olup olmadığından emin olmak için bir sağlık personelinden ya da eczacınızdan yardım alabilirsiniz.  

Suçiçeği olan çocuk 3 yaşından küçükse, herhangi bir ilaç kullanmadan önce mutlaka doktora başvurulması gerekmektedir.

Suçiçeği tedavisine yardımcı olabileceğini düşünüp çocuğa aspirin vermek kesinlikle çok yanlış bir hareket olacaktır. Bu durumdaki çocuklara asla aspirin verilmemelidir.

Hamile kadınların da herhangi bir ilacı almadan önce mutlaka doktorun tavsiyesini alması gerekmektedir.  

Bol Sıvı Tüketimi

Suçiçeği geçiren hem çocukların hem de yetişkinlerin mutlaka bol sıvı alması tavsiye edilmektedir. Suçiçeği vücudu oldukça yorabilmektedir ve bu süreçte sıvısız kalmak durumu daha da kötüleştirebilmektedir.

Ateş, iştah kaybı, mide bulantısı gibi pek çok belirtiye yol açtığı için vücutta sıvı kaybına neden olabilmektedir. Su en iyi seçenektir. Su, aynı zamanda ağrıların yatıştırılmasına da yardımcı olmaktadır.

Mümkün olduğunca tuzlu gıdaları tüketmekten kaçınılmalıdır. Bunlar ağız içinde ağrılara yol açabilmektedir. Çok sıcak olmadıkça çorba gibi besleyici gıdalar vücudun direncini de artırabilmektedir. 10

Döküntüleri Kaşımaktan Kaçınmak

Suçiçeği cilt üzerinde döküntülere ve kabarcıklara neden olduğu için oldukça kaşıntılı bir hastalıktır. Gelecekte yara izlerinin kalmasına da yol açabileceği için kabarcıkların kaşınmaması ve çizilmemesi gerekmektedir.

Cilt çizilmelerini önlemek için tırnakların kısa ve temiz tutulması, gerekiyorsa özellikle gece uyurken eldiven takılması faydalı olabilmektedir.  

Cilt çok kaşıntılı ve ağrılı ise, kalamin içerikli losyonlar ve jeller cilt üzerinde bir soğutma etkisi yaratabilmektedir. Suçiçeği sırasında kişiyi oldukça rahatlatabilen bu losyonları eczanelerden temin edebilirsiniz.

Klorfenamin içerikli kaşıntıyı hafifletebilen bir başka ilaç daha mevcuttur, ancak bu ilaç doktor tarafından reçete edilmektedir. 1 yaşın altındaki çocuklar için de uygun değildir.  

Rahat ve Uygun Giysiler Giymek

Ateş, kaşıntı ve cilt ağrısı varsa, çok sıcak ve çok soğuk olmayacak şekilde giyinilmelidir. Cildi rahatlatması için mümkün olduğunca gevşek, pürüzsüz ve pamuklu kumaşlar tercih edilmelidir. Böylece, cildin tahriş olması engellenebilmektedir.

Suçiçeğini rahatlaması için kendinize ve çocuğunuza soğuk su yöntemleri uygulamayın. Bu durumu daha da kötüleştirebilmektedir. 11

Antiviral İlaçlarla Tedavi

Suçiçeğini rahatlaması için bazen antiviral ilaçlar kullanılabilmektedir. Bu ilaçlar şu koşullar altında reçete edilebilmektedir:

  • Hamile kadınlar
  • 24 saat içinde döküntü geliştirmiş olan yetişkinler
  • Yeni doğan bebekler
  • Bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişiler

Antiviral ilaçlar döküntülerin başlamasından sonraki 24 saat içinde alınmaya başlanmaktadır. Bu ilaçlar suçiçeğini tedavi etmemektedir. Sadece belirtilerin daha hafif geçmesine yardımcı olmaktadır. Antiviral tedavisi genellikle 7 gün boyunca devam etmektedir.

Bu tedavi süreci boyunca bol sıvı aldığınızdan emin olmalısınız. Nadir de olsa, bazı yan etkileri arasında mide bulantısı ve ishal bulunmaktadır. 

İmmünoglobulin Tedavisi

İmmünoglobulin, sağlıklı donörlerden alınan bir antikor çözeltisidir. Varisella-zoster immunoglobulin ise suçiçeği virüsüne karşı mücadele eden antikorları içermektedir.

Bu tedavi yönteminda enjeksiyonlar kullanılmaktadır. Bu da tıpkı diğer yöntemler gibi suçiçeği hastalığını tedavi etmemektedir. Tercih edilme nedeni ise, ciddi bir suçiçeği enfeksiyonu geliştirme riski yüksek olan insanları korumak içindir.  12

Yüksek risk taşıyan hasta grubu ise şunlardır:

  • Hamile kadınlar
  • Yeni doğmuş bebekler
  • Bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler

Hamile kadınlara uygulanan, immünoglobulin tedavisi aynı zamanda, doğmamış bebeğin enfekte olma riskini de azaltmaktadır.  

Suçiçeği İçin Hangi Doktora Gidilir?

Suçiçeği aile hekimleri ya da çocuk doktorları tarafından kolayca teşhis edilebilmektedir. Bu hastalığın uzmanı ise enfeksiyonal hastalıklar uzmanıdır.  

Suçiçeğinin Bulaşmasını ve Yayılmasını Önleme Yöntemleri

Suçiçeğinden korunmanın ve yayılmasını önlemenin en etkili yöntemi suçiçeği aşısı olmaktır. Dünyanın pek çok ülkesinde bu aşının uygulamaları yapılmaktadır. Bu nedenle de, suçiçeği eskisi kadar yaygın görülen bir hastalık değildir.

Çocuklar için 2 doz suçiçeği aşısı, biri 12 ile 15 ay, diğeri de 4 ile 6 yıl arasında verilmektedir. Bunlar suçiçeği önlemede yüzde 90 oranında etkili olmaktadır. 13 

Suçiçeği geliştirmiş olan kişinin, özellikle 12 aydan küçük bebekler, hamile kadınlar ve bağışıklık sistemi zayıflamış olan kişilerle temastan kaçınması gerekmektedir. Bu nedenle, iyileşene kadar halka açık yerlerden uzak durup evde istirahat etmek en doğrusu olacaktır.  

KAYNAKLAR

1-)Prof. Ulrich Heininger M.D. et al. (2006). Varicella https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0140673606695615

2-)A. M. Arvin. (1996). Varicella-zoster virus.

https://cmr.asm.org/content/9/3/361.short

3-)Sharon G. Paryani M.D. Ann M. Arvin, M.D. Intrauterine Infection with Varicella-Zoster Virus after Maternal Varicella         

https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/nejm198606123142403

4-)Stephen R. Preblud. (1986). Varicella: Complications and Costs https://pediatrics.aappublications.org/content/78/4/728

5-)Sandor Feldman. et al. (1975). Vericella in Children with Cancer: Seventy-Seven Case https://pediatrics.aappublications.org/content/56/3/388.short

6-)H.A. Guess. et al. (1986). Population-Based Studies of Varicella Complications https://pediatrics.aappublications.org/content/78/4/723.short

7-)Fane F. Seward. et al. (2002). Varicella Disease After Introduction of Varicella Vaccine in the United States, 1995-2000

 https://jamanetwork.com/journals/jama/article-abstract/194613

8-)Andrew J. Davison. James E. Scott. (1986). The Complete DNA Sequence of Varicella-Zoster Virus https://www.microbiologyresearch.org/content/journal/jgv/10.1099/0022-1317-67-9-1759

9-)Gershon Anne A. M.D. LaRussa Phillip S. M.D. (1998). Varicella Vaccine https://journals.lww.com/pidj/Citation/1998/03000/VARICELLA_VACCINE.15.aspx

10-)ROBERT J. HAGGERTY. R. CANNON ELEY. (1956). Varicella and Cortisone https://pediatrics.aappublications.org/content/18/1/160

11-)Stephan R. Preblud. (1981). Age-Specific Risks of Varicella Complications https://pediatrics.aappublications.org/content/68/1/14

12-)Peter W. Choo. et al. (1995). The Epidemiology of Varicella and Its Complications https://academic.oup.com/jid/article-abstract/172/3/706/885051

13-)Donald H. Gilden M.D. et al. (2000). Neurologic Complications of the Reactivation of Varicella–Zoster Virus

https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/nejm200003023420906

Benzer Makaleler

Yorum Yapın