Acil.Net

Verem Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

#

Yazan, Özge Ünal
10.05.2020 03:32 (Güncellendi 22.09.2020 14:36)

Hastalıklar GÜVENİLİR KAYNAK

Verem Nedir? Nasıl Tedavi Edilir?

Verem Hastalığı Nedir?

Günümüzde eskisi kadar tedirgin edici bir hastalık olmasa da, verem hala önemli bir sorundur ve bazı bölgeler ve ülkelerde hala yaşanmaktadır. Örneğin, her yıl dünyada 13 milyondan fazla aktif verem vakası ortaya çıkmaktadır. Bu oldukça yüksek bir rakamdır.

Verem özellikle ciğerlere saldıran ciddi bir enfeksiyöz bakteriyel hastalıktır. Tıpkı diğer bakteriyel enfeksiyonlarda olduğu gibi hapşırma, öksürme, sıvı alış verişi veya diğer yayma yollarıyla kolayca yayılmaktadır. Zayıf bağışıklık sistemi, aşırı kalabalık yerlerde yaşama, yetersiz beslenme, diğer akciğer hastalıklarına karşı savunmasızlık ve bir otoimmün bozuklukla ilgili sorunlarınız varsa, verem hastalığına daha eğilimli bir hale gelebilirsiniz. 1 

Veremin tedavisinde devamlı gelişmeler yaşanırken ve çoğu vaka tedavi edilebiliyorken, ne yazık ki hala yardıma ihtiyacı olan pek çok kişiye ulaşılamamakta ve tedavi edilmeyen bu vakalar ölümle sonuçlanmaktadır. Bununla birlikte, bağışıklık sistemini kontrol altında tutmak ve verem belirtilerine erken müdehale etmek hastalığın tedavi edilmesinde oldukça etkili olabilmektedir. Veremin tıbbi tedavisi uzun ve zorlu bir antibiyotik sürecidir, diğer yandan, komplikasyon riski de yüksektir. 2 

 

Verem Belirtileri

Verem başlangıcı belirtileri genelde veremin vücudun hangi bölgesinde oluştuğuna bağlı olarak değişmektedir. Belirtileri genellikle sadece verem hastalığına has belirtiler olmadığı için hastalığı teşhis etmek oldukça zordur. Bu, belirtilerin genellikle başka hastalıkların belirtileri olabileceği anlamına da gelmektedir. Dolayısıyla, verem teşhisi konması için her zaman verem testi yaptırmak gerekli görülmektedir.

Verem nasıl anlaşılır? Aktif verem hastalığının genel olarak belirtileri arasında, zayıflık, çok yorgun olma hissi, istemsiz kilo verme, iştahsızlık, titreme, ateş (38 C üstünde bir sıcaklık) ve gece terlemeleri bulunmaktadır. 3 

Akciğer Veremi

Akciğerlerde meydana gelen verem türüne akciğer veremi ismi verilmektedir. Akciğerde meydana gelen veremin en genel belirtileri üç haftadan daha uzun süren, göğüste ağrı ve akciğerlerin derininden gelen kanlı veya balgamlı, şiddetli öksürüğü içermektedir.

Akciğer İle İlişkili Olmayan Verem

Ekstrapulmoner verem, yani akciğer ile ilişkili olmayan verem, genellikle akciğerleri etkilemeyen verem türleri için kullanılan bir terimdir. Akciğer dışı verem belirtileri akciğer veremi belirtileri ile aynıdır, ancak hasta, belirtileri daha çok veremden etkilenen bölgede yaşamaktadır.

Lenf Bezi Veremi

Lenfadenit, bir lenf bezinin iltihaplanması veya büyümesi durumudur. Özellikle çocuklarda çeşitli enfeksiyonlara karşı ortaya çıkan bir tepkidir. Lenfadenit veremin tek belirtisi ağrısız yavaş büyüyen lenf düğümleri olabilir. Genelde verem belirtileri yaşanmamaktadır. Şişkin lenf bezleri sıklıkla boyun bölgesinde ortaya çıkmakla birlikte kasıklarda da meydana gelebilir. 4 

Kemik Veremi

Kemik veremi başlangıcında en sık görülen belirti ağrıdır, ancak yine de belirtiler etkilenen kemik veya eklemin durumuna bağlı olarak değişebilmektedir. Etkilenen kemik veya eklemde esneklik kaybının yanı sıra hareket kaybı da oluşabilir. Etkilenmiş kemik zayıflayabilir ve kolayca kırılabilir.

Verem Menenjiti

Verem menenjitleri klasik menenjit belirtileri ile başlamamaktadır. Genel olarak belirsiz, genel ağrı, sancı belirtileri, ateş ve genelde kişinin kendisini iyi hissetmemesiyle başlar. Bu durum, yaklaşık olarak 2 ile 8 hafta arasında sürmektedir. Ancak, sonrasında kusma, şiddetli baş ağrısı, ışıktan rahatsız olma, boyun sertliği ve nöbet gibi belirgin belirtiler de ortaya çıkabilir. 5 

Karın Veremi

Karın veremi belirtileri karın ağrısı, ishal, anüs veya rektumda kan olması şeklinde olabilir Tıpkı diğer verem türlerinde olduğu gibi belirtiler, etkilenen bölgeye bağlı olarak değişmektedir.

Çocuklarda Verem

Yetişkinlere benzer şekilde, çocuklar da verem belirtileri, çocuğun sahip olduğu verem türüne bağlı olarak değişmektedir. Çocuklar genellikle akciğer veremi taşır ve belirtiler genellikle kronik öksürük, ateş ve gelişme başarısızlığı veya kilo kaybıdır. 6 

 

Verem Nedenleri

Verem neden olur? Verem, havaya salınan mikroskobik damlalar yoluyla kişiden kişiye bulaşan bakterilerden kaynaklanmaktadır. Tedavi edilmeyen verem durumunda hasta olan kişi öksürdüğünde, konuştuğunda, hapşırdığında, tükürdüğünde, güldüğünde hatta şarkı söylediğinde bile bakterileri yayabilmektedir.

Verem bulaşıcı olsa da vereme yakalanmak çok kolay değildir. Tanımadığınız birinden ya da tanımadığınız bir yerden ya da birlikte çalıştığınız birinden verem bakterilerini kapmak çok daha muhtemeldir. Uygun tedaviyi gören kişi artık veremi bulaştırma riski içinde bulunmamaktadır. 7 

HIV ve Verem

Verem vakalarının sayısı, AIDS’e neden olan virüsün yayılması nedeniyle önemli ölçüde artmıştır. HIV nedeniyle oluşan enfeksiyon bağışıklık sistemini baskılamaktadır. Bu durumda, vücudun verem bakterilerini kontrol altına alması zorlaşmaktadır. Sonuç olarak, HIV taşıyan insanlar, HIV olmayan insanlara oranla verem gibi hastalıklara daha kolay yakalanmaktadır. 8 

Antibiyotiklere Direnç Kazanan Verem

Verem hastalığının ölüme neden olmaya devam etmesinin bir başka nedeni, verem bakterinin antibiyotiklere karşı direnç kazanmış olmasıdır. İlk antibiyotikler 60 yıl önce veremle mücadele etmek için kullanıldığından, bazı verem bakterileri hayatta kalma yeteneğini geliştirmiştir ve bu yetenek günümüze kadar gelmiştir.

İlaca direnç kazanan verem bakterileri, antibiyotik hepsini ortadan kaldırmadığında tekrar ortaya çıkmaktadır. Hayatta kalan bakteriler o belirli ilaçlara ve sıklıkla diğer antibiyotiklere karşı dirençli hale gelmektedir. Bazı verem bakterileri, izoniazid ve rifampin gibi yaygın olarak kullanılan tedavilere karşı direnç geliştirmiştir.

Bazı verem bakterileri, fluorokinolonlar olarak bilinen antibiyotikler ve amikasin, kanamisin ve kapreomisin gibi enjekte edilebilir ilaçlar gibi verem tedavisinde daha az kullanılan ilaçlara karşı direnç geliştirmiştir. Bu ilaçlar sıklıkla daha sık kullanılan ilaçlara dirençli olan enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılmaktadır. 9 

Risk Faktörleri

Hemen hemen herkesin vereme yakalanma riski bulunmaktadır, ancak bazı faktörler hastalığa yakalanma riskini daha da artırabilmektedir. Belirtilen risk faktörleri arasında şunlar bulunmaktadır:

Zayıflamış Bağışıklık Sistemi

Güçlü bir bağışıklık sistemi genellikle verem bakterilerine karşı başarılı bir şekilde karşı koyabilmektedir, ancak bağışıklık sistemi zayıfsa, vücut bakterilere karşı etkili bir savunma yapamaz. Bir dizi hastalık ve ilaç bağışıklık sistemini zayıflatabilmektedir. Bağışıklık sistemini zayıflatan diğer nedenler ise şunlardır:

  • HIV / AIDS
  • Diyabet
  • Böbrek hastalığı
  • Belirli kanserler
  • Kemoterapi gibi kanser tedavisi
  • Nakledilen organların reddedilmesini önlemek için kullanılan ilaçlar
  • Romatoid artrit, Crohn hastalığı ve sedef hastalığını tedavi eden bazı ilaçlar
  • Yetersiz beslenme
  • Çok genç veya ileri yaş 10

Bazı Ülkelerde Yaşama veya Seyahat Etme

Verem ve ilaçlara direnç kazanmış olan veren hastalığı oranlarının yüksek olduğu ülkelerde yaşayan veya o ülkelere seyahat eden kişilerde verem riski daha da yüksektir. Bu ülkeler şöyle sıralanabilmektedir:

  • Afrika
  • Doğu Avrupa
  • Asya
  • Rusya
  • Latin Amerika
  • Karayip Adaları 11

Yoksulluk, Madde Bağımlılığı ve Tütün Kullanımı

  • Tıbbi bakım eksikliği: Düşük veya sabit bir geliriniz varsa, uzak bir bölgede yaşıyorsanız, kısa bir süre önce göç etmişseniz veya evsizseniz, verem teşhisi ve tedavisi için gerekli tıbbi desteğe erişemeyebilirsiniz.
  • Madde bağımlılığı: İlaç kullanımı veya alkol kullanımı, bağışıklık sistemini zayıflatmaktadır. Bu durumda, kişi vereme karşı daha savunmasız kalır.
  • Tütün kullanımı: Tütün kullanımı veremin bulaşma ve ölme riskini büyük ölçüde artırmaktadır. 12 

Yaşama ya da Çalışma Yeri

  • Sağlık hizmeti: Hastalanan insanlarla düzenli olarak temas içinde olmak, verem bakterilerine maruz kalma riskini artırmaktadır. Bir maske takmak ve elleri çok sık yıkamak riski biraz azaltabilir.
  • Bakım tesisinde yaşamak veya çalışmak: Hapishanelerde, göçmenlik merkezlerinde veya huzur evlerinde yaşayan veya çalışan insanlar verem açısından daha yüksek bir risk altındadır. Bunun nedeni, aşırı kalabalık ve havalandırmanın yetersiz olduğu ortamlarda hastalık riskinin daha yüksek olmasıdır.
  • Mülteci kampında veya barınakta yaşamak: Beslenme yetersizliği ve sağlık sorunu nedeniyle zayıflayan ve kalabalık, sağlıksız koşullarda yaşayan mülteciler, özellikle verem riski altındadır. 13 

 

Verem Tedavisi

Verem nasıl geçer? Verem tedavisi genellikle birkaç ay boyunca süren antibiyotik tedavisi görmeyi içermektedir. Verem, tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabilecek ciddi bir durum olmakla birlikte, tedavi tamamlandığında ölümle sonuçlanması oldukça nadirdir. Çoğu insanın tedavi sırasında hastaneye kaldırılması bile gerekmemektedir. 14 

Akciğer Veremi Tedavisi

Aktif akciğer veremi teşhisi konduğunda, antibiyotik tedavisinin en az altı ay süreceği öngörülmektedir.

Akciğer veremi tedavisi şöyle olabilmektedir:

  • Altı ay boyunca iki antibiyotik kullanımı (izoniazid ve rifampisin)
  • Altı aylık tedavi periyodunun ilk iki ayı için iki ilave antibiyotik kullanımı (pirazinamid ve etambutol)

Kişinin kendisini daha iyi hissetmesi birkaç hafta sürebilir. Zamanın tam süresi, genel sağlık durumuna ve veremin ciddiyetine bağlı olarak değişmektedir. 15 

İki hafta boyunca antibiyotik kullandıktan sonra, çoğu insan kendini daha iyi hissetmektedir, bu durumda da verem artık bulaşıcı değildir. Bununla birlikte, antibiyotikleri dozunda ve tam zamanında tamamlamak önemlidir. Altı ay boyunca ilaç almak, verem bakterilerinin öldürülmesini sağlamak için en iyi yoldur.

Tedaviyi tamamlamadan önce antibiyotikleri almayı bırakırsanız veya bir doz atlarsanız, verem enfeksiyonu antibiyotiklere karşı dirençli hale gelebilir. Bu potansiyel olarak ciddi bir durumdur çünkü tedavi edilmesi oldukça zor olabilir. 16 

Akciğer İle İlişkili Olmayan Verem Tedavisi

Akciğerlerin dışında meydana gelen verem de akciğer vereminde kullanılan antibiyotik kombinasyonu kullanılarak tedavi edilmektedir.

Beyni veya kalbi çevreleyen kesede (perikardiyum) verem varsa, başlangıçta antibiyotiklerle aynı saatte birkaç hafta süreyle bir kortikosteroid almanız reçete edilebilir. Bu, etkilenen bölgelerdeki şişkinlikleri azaltmaya yardımcı olacaktır. 17 

Latent Verem Tedavisi

Latent verem, verem bakterilerinin enfekte olduğu yerdir, ancak aktif enfeksiyonda olduğu gibi verem belirtileri göstermez.

Gizli vereminiz varsa, 65 ya da daha altı bir yaştaysanız, genellikle verem tedavisi görmeniz önerilir. Bununla birlikte, verem tedavisinde kullanılan antibiyotikler yaşlı erişkinlerde karaciğer hasarına neden olabilmektedir. Karaciğer hasarıyla ilgili şüpheleriniz varsa ve 35 ile 65 yaşları arasındaysanız, doktorunuz sizi latent verem tedavisinin avantajları ve dezavantajları hakkında bilgilendirecektir.

Latent veremin ilaca dirençli olduğu düşünülürse her zaman tedavi edilemez. Eğer böyle bir durum varsa, enfeksiyonun etkileşime geçip geçmediği çok dikkatli bir şekilde takibe alınmalıdır. Bazı durumlarda, latent verem için uygulanan test ve tedavi, bağışıklık sistemini zayıflatabilmektedir.

Latent verem tedavisinde genellikle aşağıdakiler uygulanmaktadır:

  • Üç ay boyunca rifampisin ve izoniazid kombinasyonu almak
  • Altı ay boyunca tek başına izoniazid almak 18

Verem Tedavisinin Yan Etkileri

İzoniazid sinir hasarına neden olabilmektedir. Bu riski azaltmak için ilaçla beraber B6 vitamini takviyeleri almanız gerekebilir. Tedaviye başlamadan önce karaciğer fonksiyonunuz test edilecektir.

Nadir durumlarda, verem tedavisinde kullanılan antibiyotikler ciddi göz hasarına da neden olabilmektedir. Bu durumda, etambutol ile tedavi altına alınırsınız, ayrıca tedavinizin başlangıcında gözleriniz de test edilmelidir.

Tedavi sırasında aşağıda sıralanmış olan endişe verici belirtiler geliştirirseniz, mutlaka doktorunuza başvurmalısınız:

  • Hasta olmak
  • Cildin sararması ve gözlerin beyazlığı (sarılık)
  • Açıklanamayan yüksek sıcaklık (ateş)
  • Ellerde veya ayaklarda karıncalanma veya uyuşma
  • Kızarıklık veya kaşıntılı cilt
  • Bulanık görme 19

Verem Ameliyatı

Cerrahi verem tedavisinde nadir olarak kullanılmaktadır. Ancak, yaygın olarak ilaca direnç kazanmış veremi tedavi etmek veya ciğerlerdeki ya da vücudun başka bir bölümündeki enfeksiyonun komplikasyonlarını tedavi etmek için tercih edilmektedir. 20 

Verem ameliyatı şu durumlarda uygulanmaktadır:

  • Akciğerde ciddi kanamalar olduğunda veya başka tekrarlayan akciğer enfeksiyonları durumunda, akciğerin bu hasarını onaramaması
  • Uzun süreli ilaç tedavisi ile öldürülmeyen bir bakterilerinin temizlenmesi

Ameliyatın başarı oranı yüksektir, ancak komplikasyonların riski de bulunmaktadır. Verem dışındaki enfeksiyonlar ve ameliyat sonrası nefes darlığı oluşabilmektedir.

Vücutta akciğerler dışındaki bölümlerde, organların hasar görmesini engellemek, onarmak veya aşağıdaki gibi diğer nadir komplikasyonları önlemek için ameliyat gerekebilir:

  • Verem menenjiti durumunda beyinde oluşan fazla sıvıyı azaltmak
  • Kalpte oluşan verem enfeksiyonu sonucu kalpteki enfekte keseyi kısman çıkarmak
  • Böbreklerde meydana gelen verem enfeksiyonu nedeniyle böbreği onarmak
  • Eklem veremi enfeksiyonu sonucu hasar gören omurga veya diğer eklemleri onarmak 

Verem İçin Hangi Doktora Gidilir?

Verem teşhisi ve tedavisi için aile hekimi, dahiliyeci, çocuk doktoru, göğüs hastalıkları uzmanı ve bulaşıcı hastalıklar uzmanına başvurabilirsiniz.  

Veremden Korunma

Akciğer vereminiz varsa, tedavi süresinin ilk 2-3 haftası boyunca bakterileriniz başkalarına bulaşabilir. Bu süre içinde genellikle izole edilmeniz gerekmez, ancak veremin ailenize ve arkadaşlarınıza yayılmasını durdurmak için bazı temel önlemler almak önemlidir:

  • Veremin bulaşıcı olma riski sırasında okuldan ve işten uzak kalma
  • Öksürürken, hapşırırken ya da gülümserken, ağzı tek kullanımlık bir mendille kapatma
  • Kullanılan mendilleri dikkatli bir şekilde bir torbaya koyup atma
  • Zaman geçirdiğiniz bölgelerde temiz havanın iyi olmasını sağlamak için pencereleri açma
  • Diğer insanlarla aynı odada uyku halindeyken biraz daha dikkatli olma (çünkü hasta farkında olmadan öksürmekte veya hapşırmaktadır) 21

 

 

KAYNAKLAR

1-)  Louis Sullivan. (1989). Core Curriculum on Tuberculosis. https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=joRvVxa40BwC&oi=fnd&pg=PA5&dq=+tuberculosis&ots=uhd6NAfFwC&sig=x2pnCHv3wdP5YX4dT0sprj91myE&redir_esc=y#v=onepage&q&f=false

2-)JoAnne L. Flynn, John Chan. (2001). Immunology of Tuberculosis.

https://www.annualreviews.org/doi/abs/10.1146/annurev.immunol.19.1.93

3-) Sandra M. Newton. (2008). Paediatric Tuberculosis.

 https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1473309908701828

4-)2013 DSÖ Verem Raporu. https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=1rQXDAAAQBAJ&oi=fnd&pg=PP1&dq=+tuberculosis&ots=l84dToar12&sig=35P9RaO-ylTqShLBcuXHMO4b2Mw&redir_esc=y#v=onepage&q=tuberculosis&f=false

5-)Sanjaev Kumar Sharma. (2004). Extrapulmonary Tuberculosis.

https://www.semanticscholar.org/paper/Extrapulmonary-tuberculosis.-Sharma-Mohan/438713e53e67194c71e6a47bfe58558aebd15b9f

6-) Christopher Dye. (2006). Global Epidemiology of Tuberculosis.

https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140673606683840/fulltext

7-) Michael F. Cantwell, et al. (1994). Congenital Tuberculosis https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJM199404143301505

8-) Louis Sullivan. (1989). Core Curriculum on Tuberculosis. https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=joRvVxa40BwC&oi=fnd&pg=PA5&dq=+tuberculosis&ots=uhd6NAfFwC&sig=x2pnCHv3wdP5YX4dT0sprj91myE&redir_esc=y#v=onepage&q&f=false

9-) Michael F. Cantwell, et al. (1994). Congenital Tuberculosis

 https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJM199404143301505

10-) 2013 DSÖ Verem Raporu. https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=1rQXDAAAQBAJ&oi=fnd&pg=PP1&dq=+tuberculosis&ots=l84dToar12&sig=35P9RaO-ylTqShLBcuXHMO4b2Mw&redir_esc=y#v=onepage&q=tuberculosis&f=false

11-) Michael F. Cantwell, et al. (1994). Congenital Tuberculosis https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJM199404143301505

12-) Sanjaev Kumar Sharma. (2004). Extrapulmonary Tuberculosis.

 https://www.semanticscholar.org/paper/Extrapulmonary-tuberculosis.-Sharma-Mohan/438713e53e67194c71e6a47bfe58558aebd15b9f

13-) Christopher Dye. (2006). Global Epidemiology of Tuberculosis.

https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140673606683840/fulltext

14-) Sandra M. Newton. (2008). Paediatric Tuberculosis.

 https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1473309908701828

15-) JoAnne L. Flynn, John Chan. (2001). Immunology of Tuberculosis.

https://www.annualreviews.org/doi/abs/10.1146/annurev.immunol.19.1.93

16-) Christopher Dye. (2006). Global Epidemiology of Tuberculosis.

https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140673606683840/fulltext

17-) Sanjaev Kumar Sharma. (2004). Extrapulmonary Tuberculosis.

https://www.semanticscholar.org/paper/Extrapulmonary-tuberculosis.-Sharma-Mohan/438713e53e67194c71e6a47bfe58558aebd15b9f

18-) Louis Sullivan. (1989). Core Curriculum on Tuberculosis. https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=joRvVxa40BwC&oi=fnd&pg=PA5&dq=+tuberculosis&ots=uhd6NAfFwC&sig=x2pnCHv3wdP5YX4dT0sprj91myE&redir_esc=y#v=onepage&q&f=false

19-) Sandra M. Newton. (2008). Paediatric Tuberculosis.

 https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1473309908701828

20-) JoAnne L. Flynn, John Chan. (2001). Immunology of Tuberculosis.

https://www.annualreviews.org/doi/abs/10.1146/annurev.immunol.19.1.93

21-) 2013 WHO Verem Raporu. https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=1rQXDAAAQBAJ&oi=fnd&pg=PP1&dq=+tuberculosis&ots=l84dToar12&sig=35P9RaO-ylTqShLBcuXHMO4b2Mw&redir_esc=y#v=onepage&q=tuberculosis&f=false

 

Benzer Makaleler

Yorum Yapın