Acil.Net

Sağlık İksiri Bal

#

Yazan, Gamze Bozkurt
26.03.2020 20:41 (Güncellendi 14.08.2020 00:02)

Sağlık GÜVENİLİR KAYNAK

Sağlık İksiri Bal

Bal, arılar tarafından çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından alınarak yutulan nektarın, arıların bal midesi denilen organlarında invertaz enzimi sayesinde kimyasal değişime uğramasıyla oluşan ve kovandaki petek hücrelerine yerleştirilen çok faydalı bir besindir. Nektar, bala çevrilirken arılar sağladıkları invertaz enzimi sayesinde sakkarozu inversiyona uğratarak fruktoz ve glikoz şeklinde basit şekerlere dönüştürür ve fermantasyonun meydana gelmesini önleyecek miktarda suyunu uçururlar. Kovandaki hücrelere yerleştirilen ve üzeri mumdan bir kapakla örtülen bal, arılarca sağlanan özel havalandırma sistemi sayesinde bildiğimiz tat ve kıvama gelir.

Balın rengi, şeker dengesi ve tadındaki farklılık tamamen toplanan nektarlardan kaynaklanmaktadır. Balın kokusunu, çiçeklerdeki aromalı uçucu yağlar verir ki bu aynı zamanda çiçeklerin kokularını sağlayan yağdır.

Bal üretiminde yarım kg ham nektarı toplamak için 900 bin arının bir gün boyunca çalışması gerekir. Toplanan bu nektarın ise ancak bir kısmı bala çevrilebilir. Elde edilen balın miktarı getirilen nektarın şeker konsantresine bağlıdır. Bal; nem, güneş ışığı, kaynatma gibi sıradışı bir etkiye maruz kalmadıkça bozulmaz ve zaman faktöründen etkilenmez.

 

1. Balın Sahip Olduğu Besin Değerleri

100 gram balın içerdiği besinler;

Besin Değeri
Enerji304 kcal
Su17.1 g
Protein0.3 g
Karbonhidrat82.4 g
Şeker82.12 
Potasyum52 mg

 

Genel olarak balların toplandığı değişik bitki kaynaklarına göre farklı aromaya, tada, renge, yoğunluğa ve kristalizeye sahip oldukları tespit edilmiştir. Aynı şekilde ballardaki akıcılığın kimyasal bileşim, şekerler, rutubet, enzimler, vitaminler, asitler, kolloidal maddeler ve bileşimi bilinmeyen maddeler bakımından farklılık gösterdikleri araştırmacılar tarafından bildirilir.

Eskiden bal içerisinde vitamin olmadığı veya çok az olduğu düşüncesi hakimdi fakat kimyasal ve biyolojik araştırma metotları geliştirildikten sonra bal içerisinde çeşitli miktarda tiamin, riboflavin, askorbik asit, piridoksin, pantotenik asit, niasin ve az miktarda biotin, folik asit tespit edilmiştir. Bal içerisindeki minerallerin miktarı %0,02 ile %1,0 civarındadır. Bu mineraller; potasyum, klor, kükürt, kalsiyum, sodyum, fosfor, magnezyum, silisyum, demir, mangan ve bakırdır. Bunlar içerisinde potasyum, kalsiyum ve fosfor daha fazla bulunmaktadır. Araştırmacılar bal içerisinde az miktarda albuminoidlerin ve protein yapı taşları durumunda olan amino asitlerin de olduğunu tespit etmişlerdir.(1)

Özet: Bal, besin değerleri bakımından eşsiz bir yiyecektir. Mineraller, vitaminler, asitler bakımından oldukça zengindir.

 

2. Sağlıklı Kilo Yönetimine Yardımcı Olur

Araştırma çalışmaları bal tüketimini kilo kaybı ile ilişkilendirmiştir. San Diego State University çalışmasında, şekerin bal ile değiştirilmesinin aslında fazla kilo almayı önlemeye ve kan şekerini düşürmeye yardımcı olabileceğini ortaya koymuştur. Sonuçlar ayrıca şekere kıyasla balın serum trigliseritlerini düşürebileceğini düşündürmektedir. (2) 

Wyoming Üniversitesi'nden bir başka araştırma, sade balın iştahı baskılayan hormonları aktive edebileceğini göstermiştir. Yapılan bir araştırma çalışmasında, bal veya şeker içeren bir kahvaltı tüketen 14 sağlıklı obez olmayan kadında iştah hormonları ve glisemik tepkiler ölçülmüştür. Genel olarak araştırmacılar bal tüketiminin obeziteye karşı potansiyel koruyucu etkileri olduğu sonucuna varmıştır. (3)

Özet: Yapılan araştırmalarda balın kilo kaybı ile yakından ilişkili olduğu bulunmuştur. Şekere kıyasla balın serum trigliseritlerini düşürebileceği ortaya çıkmıştır.


3. Polen Alerjilerine Karşı Koruyucu Etkilere Sahiptir

Sade bal; enfeksiyonları önlediği, doğal alerji rahatlaması sağladığı ve genel bağışıklığı artırdığı bilinen arı poleni içerir. Balın alerjileri önleme yeteneği, bir çeşit kanser tedavisi olan immünoterapi konseptine dayanır. Sade bal tüketen bir alerji hastası daha önce sorunlara neden olan ve mevsimsel alerji semptomları yaşamasının kaynağı olan polene daha az duyarlı hale gelebilir. Birçok mevsimsel alerji hastalığına karşı sade bal yararlı bulunmuştur çünkü bal alerjik reaksiyonlarını tetikleyen faunayı duyarsızlaştırmaktadır.

2013 yılında yapılan bir araştırmada, yüksek dozda bal yemenin (günlük kilogram başına bir gram) sekiz haftalık bir süre boyunca alerji semptomlarını iyileştirebildiği bulunmuştur. Araştırmacılar, bal tüketiminin alerjik saman nezlesinin genel ve bireysel semptomlarını iyileştirdiğini belirtmişlerdir (4). Alerjik saman nezlesini, kaşıntılı sulu gözler, hapşırma ve diğer benzer semptomlara neden olan alerjik bir reaksiyondur.

Bazı insanlar günlük bir çorba kaşığı balın aslında bir alerji ilacı gibi davranabileceğini söylüyor. Olası mevsimsel alerjik rahatlama için içinde polen bulunan balı tüketmeniz gerekmektedir.

Özet: Bal enfeksiyonları önlemeye, alerji rahatlaması sağlamaya ve genel bağışıklığı artırmaya yardımcı olur. Bal tüketimi alerjik saman nezlesini  genel ve bireysel semptomlarını iyileştirmektedir.

 

4. Antioksidan Kaynağıdır

Çalışmalar günlük tüketilen işlenmemiş balın vücutta sağlığı geliştirerek antioksidan seviyelerini artırdığını göstermiştir. Antioksidanlar vücutta hastalığa neden olan serbest radikalleri bloke etmeye yardımcı olmaktadır. Ayrıca herhangi bir hastalığa karşı koruyucu olarak hareket ederek bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bal, kalp hastalığı ve kanser riskini azalttığı gösterilen güçlü antioksidanlar olan polifenoller içermektedir.

Bir kontrol çalışmasında 25 bireyin normal beslenmelerine ek olarak 29 gün boyunca günde dört yemek kaşığı bal verilmiş, çalışmanın başında ve sonunda kan örnekleri alındığında araştırmacılar bal tüketimi ile kandaki hastalıklarla savaşan polifenollerin seviyesi arasında açık ve doğrudan bir bağlantı olduğunu bulmuşlardır.(5 )

Çalışmalar balın hastalıklarla mücadele eden antioksidan flavonoidler pinokembrin, pinostrobin ve chrysin içerdiğini göstermiştir.(6) Pinokembrin enzim aktivitesini destekler ve birçok çalışma pinokembrinin çoğu kanser hücresinin apoptozunu (programlanmış hücre ölümü) desteklediğini göstermiştir. Laboratuvar araştırmaları, chrysinin erkeklik hormonu testosteronunu artırabileceğini ve vücut geliştirme sonuçlarını iyileştirebileceğini ortaya koymaktadır ancak insanlar üzerinde yapılan araştırmalarda testosteron seviyeleri üzerinde herhangi bir etkisi bulunamamıştır. ( 7)

Özet: İşlenmemiş sade bal, vücut sağlığını destekleyerek antioksidan seviyelerini artırmaya yardımcı olmaktadır. Bal, hastalıklara karşı koruyucu olarak hareket ederek bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Bu mucizevi gıda, güçlü bir antioksidan kaynağıdır.

 

5. Sağlıklı Bir Uyku Sunar

Bal, uykunun düzenlenmesini sağlayarak iyi bir uyku alınmasını sağlar. Yatmadan önce bal tüketerek karaciğerin glikojen ihtiyacını giderir, beynin sizi uyandırabilecek bir yakıt arayışını tetiklemesini önler. Bal yemek, beyindeki triptofan salınımını uyaran insülin seviyelerinde küçük bir artış oluşturarak beyindeki melatonin salınımını teşvik eder. Triptofan, daha sonra melatonine dönüştürülen serotonine dönüşür. ( 8 )

Melatonin ayrıca bağışıklığı artırır ve dinlenme dönemlerinde dokuyu yeniden oluşturmasına ve güçlenmesine yardımcı olur. Kötü uykunun sonuçları karşılaştırıldığında hipertansiyon, obezite, tip 2 diyabet, kalp hastalığı, inme ve artrit için bir risk faktörü olarak gösterilmiştir. Bal, kanıtlanmış bir doğal uyku ilacı olduğundan doğal olarak tüm bu sağlık sorunları riskini azaltır.

Özet: Uyumadan önce alınan bal beynin besin ihtiyacı arayışını önleyerek uyanmanızı engeller. Bal yemek, beyindeki triptofan salınımını uyaran insülin seviyelerinde küçük bir artış oluşturarak beyindeki melatonin salınımını sağlar.

 

6. Yaraların İyileşmesinde Rol Oynar

Geçmişten günümüze balla yapılan sargıların ve tedavilerin iyileşmeye yardımcı olduğu bilinmektedir. Yeni Zelanda Waikato Üniversitesi'nden Peter Charles Molan, balın yara iyileştirici etkileri olan doğal bir antibakteriyel olduğunu birçok çalışmada kanıtlamıştır. Ayrıca balın, hidrojen peroksit yapmak için vücudun sıvıları ile reaksiyona girdiğini ve bakteriler için elverişsiz bir ortam yarattığını ve ek olarak üretilen hidrojen peroksit konsantrasyonları yaraya tipik olarak uygulananlara kıyasla çok düşüktür, bu nedenle hidrojen peroksitin sitotoksik hasarı çok düşük olduğunu ortaya koymuştur. (9)

Yanıkların tedavisinde bal yaraya doğrudan her 24 ile 48 saatte değiştirerek uygulanabilir. Bal ve ghee'nin (eski Hindistan kökenli bir tereyağı yağıdır) birleşimi, Mumbai hastanesinde 1991'den beri enfekte yaralar için pansuman aracı olarak kullanılmıştır. Balın çeşitli ülser türlerini de etkili bir şekilde tedavi ettiği ortaya çıkmıştır. Bal, sorunlu cilt ülserlerinin boyutunu, ağrısını ve kokusunu azaltmaktadır. (10)

Özet: Geleneksel tıpta bal uzun süredir  yaraların iyileştirilmesinde kullanılmaktadır. Bal, sorunlu cilt ülserlerinin boyutunu, ağrısını ve kokusunu azaltmaya yardımcı olmaktadır. Hindistan’da bal pansuman aracı olarak kullanılmıştır.


Kestane Balı

Genel olarak sahil kesimlerinde ve deniz gören bölgelerde kestane ağaçlarının içine arı kovanlarını koyarak elde edilmiş olan baldır. Günümüzde kestane balının ağırlıklı olarak İstanbul, Bursa, Kastamonu, Sinop gibi illerde üretimi ve satışı vardır. Kestane; Fagaceae familyasının balı olarak bilinen üç türünden biridir. Koyu kahve renkli, buruk, biraz acı ve kestaneye özgü tadı ve kokusu olan bu bal, antiseptik özelliğiyle tanınır. Yaklaşık 30 metre yükseklikte olan dalların çiçeklenme zamanı haziran ve temmuz aylarıdır. Bal arısı kestaneden hem polen hem nektar hem de salgı toplar. Arılar kestaneden nektar toplarken tozlaşmayı da sağlayarak kestane üretimine katkıda bulunurlar. Bitkinin balı da meyvesi gibi koyu kahve renklidir. Kristalleşmesi yavaştır, kristalleştiği zaman çok ince granüller oluşturur.


Çam Balı

Ülkemizde ağırlık olarak Ege Bölgesinde bulunan bu ağaçlardan Muğla ilinde fazlaca görülür. Buralarda bulunan sarıçamlardan elde edilen çam balı floraya göre bal çeşitlerine girmektedir. Belli dönemlerde çam ağaçlarının salgıladıkları bu salgı ile arılar bal yapmaktadır. Çam balı arıların çiçek poleninden değil, Akdeniz ve Ege iklimine mahsus bazı çam ağacı türlerinin gövdesinde yaşayan bir aracı böceğin salgısını kullanarak ürettiği müstesna bir baldır. Dünyada sadece Türkiye ve Yunanistan’da bulunur.

 

Kekik Balı

Ülkemizde kekik bitkisi yüksek yaylaların dağlarında çıkmaktadır. Bu balın üretim alanı genel olarak yüksek rakımlı yerlerde yapılmaktadır. Yüksek yerlerde ve yaylalarda kekik balı üretimi oldukça kolay yapılır. Kokusu ve tadı özelliğiyle diğer ballara göre daha etkilidir. Bağırsak ve mide rahatsızlıklarına karşı son derece faydalıdır. Bu balı bulmak için biraz yüksek köy yaylalarına doğru gitmemiz gerekiyor. Soğuk algınlığı, öksürük, bronşit, zatürre, astım, egzama, mide hastalığı olanlara özellikle tavsiye edilen bir baldır. Ülkemizde en fazla yetiştiği yerler Çankırı, Ankara, Kastamonu, Trabzon, Amasya, Bolu ve Kütahya şehirleridir. Kekik bitkisinin çiçeklenmesi mayıs ayından ağustosun sonuna kadar sürer. Kekik balının enzim içeriği oldukça zengindir. Balın rengi ise açık altın sarısı tonundadır.

 

Anzer Balı

Dünyanın en meşhur balının üretildiği Anzer Yaylasında çiçek multiflorasının üstünlüğü arıların topladığı polenine de yansır. Diğer polenlere kıyasla daha üstün vasıflara sahiptir. Anzer arı poleni, diğer çiçek polenleri, kestane poleni gibi acı değildir. Tansiyonu düşürmez. Ülkemizde en fazla yetiştiği yerler Çankırı, Ankara, Kastamonu ve şehirleridir. Anzer balının enzim içeriği oldukça zengindir. Balın rengi ise altın sarısı tonundadır.


Ballı Tarçınlı Elma Topları Tarifi

Malzemeler

  • 1 adet yeşil elma
  • 1 adet kırmızı elma
  • 7-8 yemek kaşığı yulaf ezmesi
  • 2 yemek kaşığı bal
  • Çeyrek su bardağı badem sütü
  • 1 kahve fincanı tarçın

Hazırlanışı

Elmaları yıkayıp kabuklarını soyduktan sonra bir kabın içine rendeleyin. Elmaların suyunu bir bez mendilin içine alarak iyice süzün. Yulaf ezmesi, elma ve sütü ekleyerek karıştırın. Süt sayesinde yulaflar yumuşayacaktır. En son balı ekleyerek karıştırın. Kıvam alınca küçük toplar yaparak tarçına bulayıp servis tabağına alın.


Sonuç

Bal, besin değerleri bakımından oldukça zengin bir besindir. Üretim yeri ve tekniğine göre içeriklerinde küçük değişiklikler olabilir. Bal tüketimi obeziteye karşı potansiyel koruyucu etkilere sahiptir. Günlük hayatta tükettiğimiz şekerin bal ile değiştirilmesi kan şekerini dengeleyerek kilo alımını engellemektedir. Katkısız sade balın enfeksiyonları önlediği alerji rahatsızlıkları ve bağışıklığı artırdığı yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır. Düzenli olarak bal tüketen polen alerjisi rahatsızlığı olan hastalarda polen alerjisine karşı direnci artırdığı ve semptomların giderilmesine yardımcı olduğu bilinmektedir. Balın sahip olduğu yüksek antioksidan seviyeleri sayesinde hastalıkları önler ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olur. Uyumadan önce yenilen bal beynin ihtiyacı olan besinleri sağlayarak gece boyu deliksiz bir uyku almanızı sağlar. Geleneksel tıpta bal uzun süredir yaraların iyileştirilmesinde kullanılmaktadır. Bal, hidrojen peroksit yapmak için vücudun sıvıları ile reaksiyona girdiği ve bakteriler için elverişsiz bir ortam yarattığı için yaraları iyileştirme özelliğine sahiptir.

 

UYARI: Burada yer alan bilgiler sağlıklı bireyler içindir. Tek tip tüketim önerilmemektedir. İçerikte yer alan bilgiler özel durumlarda veya hastalıklarda farklılık gösterebilir. En doğru bilgi için hekiminize ve diyetisyeninize danışınız.

KAYNAKLAR

1. Fooddata Central Arama Sonuçları ABD Tarım Bakanlığı veri tabanı https://fdc.nal.usda.gov/fdc-app.html#/food-details/169640/nutrients   https://fdc.nal.usda.gov/index.html

2. Bal, Sıçanlarda Sakkarozdan Daha Düşük Kilo Alımı, Yağlanma ve Trigliseritleri Teşvik Eder Tricia Nemoseck-Erin Carmody-Allison Furchner-Evanson-Marsa Gleason-Amy Li-Hayley Potter-Lauren Rezende-Kelly Lane-Mark Kern - ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri Tıp Kütüphanesi veri tabanı

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21310307 

3. Balın Sükroz'a Karşı İştah, İştahı Düzenleyen Hormonlar ve Yemek Sonrası Termojenez Üzerine Etkisi D Larson-Meyer-Kentz Willis-Lindsey Willis-Kathleen Austin-Ann Hart-Ashley Breton-Brenda Alexander - ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri Tıp Kütüphanesi veri tabanı

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21504975 

4. Bal Yutulması Alerjik Rinit Belirtilerini İyileştirir: Yarımada Malezya'nın Doğu Kıyısındaki Rastgele Plasebo Kontrollü Bir Denemeden Kanıt Zamzil Asha'ari-Mohd Ahmad-Wan Jihan-Che Che-Ishlah Leman - ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri Tıp Kütüphanesi veri tabanı

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24188941 

5. Gross, H. "227. Amerikan Kimya Derneği Ulusal Toplantısında sunulan bal tüketiminin plazma antioksidan durumu üzerindeki etkisi", Anaheim, Kaliforniya, 28 Mart-1 Nisan 2004. Haber bülteni, California Üniversitesi, Davis. - http://www.bee-hexagon.net/files/file/fileE/Health/Apitherapy2009.pdf

6. Bal ve Tay Zencefilli Pinostrobin (boesenbergia Pandurata): Memeli Faz 2 Kemoprotektif ve Antioksidan Enzimlerin Güçlü Flavonoid İndüktörü https://pubs.acs.org/doi/abs/10.1021/jf025692k 

7. Biyoaktif Doğal Matrisler ve Bileşikler Hindawi - Guest Editors: Isabel C. F. R. Ferreira, Marina Sokovic´ , and Lillian Barros http://downloads.hindawi.com/journals/specialissues/608786.pdf

8. Purls: Bir Kaşık Bal Öksüren Çocuk Uykusuna Yardımcı Oluyor Evan Ashkin-Anne Mounsey - ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri Tıp Kütüphanesi veri tabanı

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3601686/ 

9. Seyreltmenin Balda Hidrojen Peroksit Üretme Hızına Etkisi ve Yara İyileşmesi Üzerine Etkileri Lynne Bang-Catherine Buntting-Peter Molan - ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri Tıp Kütüphanesi veri tabanı

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/12804080 

10.  Enfekte Yaralar İçin Ghee ve Bal Sosu Tehemton Udwadia - ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri Tıp Kütüphanesi veri tabanı

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3144338/ 

Benzer Makaleler

Yorum Yapın