Probiyotik Deposu Kefirin 7 Faydası

Kefir, Kuzey Kafkasya kökenli, inek veya keçi sütünden özel bir maya mantarı ile elde edilen ayran benzeri ekşimsi bir içecektir. Süt proteini ve bazı faydalı bakteriler kefire mayhoş bir tat verir. Özellikle de sindirime olan faydasıyla bilinen kefir kimi zaman yoğurtla karıştırılabilmektedir ancak kefir daha fazla yağ, protein ve probiyotik içerir. Yoğurda göre daha az kıvamlıdır ve içilebilirdir. 

Faydaları saymakla bitmeyen probiyotik deposu kefirin 7 faydasını şöyle sıralamak mümkün:

1. Harika Bir Besin İçeriğine Sahiptir

Çeşitli vitamin ve mineraller yönünden çok zengin olan kefirin 175 ml’de: (1)

Kayda değer miktarda D vitamini içermektedir.Tüm bunlara ek olarak, folik asit, enzimler ve faydalı bakteri olarak bilinen probiyotikleri barındırmaktadır.  

Özet: Kefir, çok önemli vitamin ve minerallerin günlük gereken miktarlarının önemli bir kısmını içerir ve faydalı bakteriler yönünden zengindir. 

2. Sindirim Sağlığında Çok Önemli Rol Oynar

Probiyotik denilen şey, insan sağlığı ve özellikle de sindirim sistemi için çok önemli ve faydalı olan canlı bakteri ve mayalardır. Probiyotiklerin sadece sindirim değil, psikoloji ve kilo kontrolünde dahi faydaları var denebilir. (2) (3)

Bağırsaktaki bakterilerin dengelenmesi, sindirim sağlığı ve sindirim sistemindeki bozukluklardan kaynaklanan rahatsızlıkları engellemek anlamına gelir. Probiyotik yönünden zengin beslenme, bağırsaktaki bu dengeyi sağlar. Yaygın bilinenin aksine kefir bu konuda yoğurttan bile çok daha zengindir. (4) 

Özet: Kefir, probiyotik açısından eşsiz zenginliği sayesinde bağırsakta yararlı bakterilerin oluşmasını sağlar ve sindirim sisteminin sağlığını korumakta etkilidir.

3. Kemik Sağlığını Korur

Özellikle hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar kefirin kemik sağlığını korumada ve iyileştirmede çok etkili olduğunu göstermektedir. (5) Kefir, yukarıda da söylendiği gibi kalsiyum, magnezyum ve K vitamini açısından zengindir. Bu üçünü bünyesinde bir arada bulundurması sayesinde kefir kemik sağlığı için ideal bir besin olur. 

Kalsiyum, kemik mineral yoğunluğunu ve kemik gücünü artırır. Magnezyum aynı şekilde kemik yoğunluğunu artırması sayesinde kemik erimesini(osteoporoz) önleyici özelliktedir.(6)  

Tam yağlı kefirde daha fazla bulunan K vitamini ise kemiklerde çatlak riskini %81’e kadar azaltabilme özelliğine sahiptir. (7)  

Özet: Kalsiyum, magnezyum ve K vitamini yönünden zengin olan kefir, kemikleri güçlendirip, kemik mineral yoğunluğunu artırıp, osteoporozu engelleyerek kemik sağlığını korur.

4. Laktoz İntoleransıyla Baş Eder

Daha ziyade süt ve süt ürünlerinde bulunan şeker, laktoz adını almaktadır ve sindirilememesi halinde laktoz intoleransı denen sağlık sorunu meydana gelir. Çok hayati bir sorun olmamakla birlikte rahatsız edici belirtileri hayat kalitenizi olumsuz etkileyebilir. (8)

Laktoz intoleransı, laktozu parçalama işlevi gören laktaz enzimini üretemeyen bünyelerde görülür. Bulantı ve kusma, şişkinlik, ishal ve karında kramplar gibi belirtileri vardır. Kefir ve yoğurt gibi fermente süt ürünleri ise laktik asit bakterileri içerdikleri için vücuttaki laktozu parçalayabilirler. Yani kefir, laktoz intoleransı olan kişilerin bu rahatsızlığa bağlı belirtileri geliştirmelerine engel olabilir. Ve neticede laktoz intoleransı olan kişilerde süte kıyasla çok daha kolay tolere edilebilir. (9)

Özet: Laktik asit içeren kefir, laktoz intoleransının sebep olduğu belirtileri önleyebilir ve bu rahatsızlığa sahip bireyler tarafından rahatlıkla tüketilebilir. 

5. Anti-inflamatuvar ve Anti-alerjik Etkiye Sahiptir    

Kimi bünyeler çeşitli besin ve maddelere bağlı olarak enfeksiyon geliştirir. Bu enfeksiyonlar, alerjik reaksiyonları meydana getirir. Astım hastalığı dahi bağışıklık sistemi fazla hassas olan kişilerde alerjinin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir. 

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar gösteriyor ki, özellikle de astım ve alerjiyle bağlantılı olarak oluşan enfeksiyonların olumsuz etkileriyle mücadele etmek için kefir iyi bir besindir.(10) (11)    

Kefirden elde edilen çeşitli özler üzerinde yapılan çalışmalar da kefirin anti-inflamatuvar ve anti-alerjik yönünün güçlü olduğunu göstermektedir. (12) Ancak insanlar üzerinde de çalışma yapılması gerekmektedir. 

Özet: Hayvanlar üzerinde ve/veya deney tüpü çalışmalarına göre kefir astım ve alerjiyle bağlantılı oluşan enfeksiyonlarla mücadele edebilir ve alerjik reaksiyonları önleyebilir.

6. Kanserle Mücadele Edebilir

Kefir gibi fermente edilmiş süt ürünlerinin, kadınlarda göğüs kanserinin başlama riskini düşürebildiği bilinmektedir. (13) 

Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar da söz konusu fermente ürünlerin, biyoaktif maddeler ve peptit içeriği sayesinde anti-tümör özellikte olduğunu göstermektedir. Kefirden elde edilen polisakkarit özleri de anti-kanserojen etkiyi sağlamaktadır. (12) 

Bir çalışmada, kefir ekstraktının göğüs kanseri hücrelerini azaltma oranı %56 iken, bu oranın yoğurtta sadece %14 olduğu görülmüştür.(14)

Özet: Polisakkaritler ve çeşitli biyoaktif bileşenleri içermesi sayesinde kefirin kanser hücrelerini azaltabilir ve kanserin başlama riskini önleyebilir. Ancak insanlar üzerinde henüz yeterli çalışma bulunmadığı da bilinmelidir.

7. Cilt Sağlığını Korur 

Kefiri son derece faydalı bir besin haline getiren probiyotikler, cilt problemleriyle baş etme konusunda da önemli bir rol oynamaktadır. Bu anlamda 2 yönlü faydadan söz edebiliriz. Birincisi, cildin sağlıklı ve güzel olması, bedenin içsel sağlığından doğrudan etkilenir. Yani güçlü bir sindirim sistemi ve mikrobiyom dengesi, ciltte iç organlardan kaynaklı sorunları engeller. Probiyotiklerin sindirim sistemine olan faydasını yukarıda anlattık. İkinci yönden bakılınca, probiyotikler bizzat cilde uygulandığında da akne, egzama, kırışıklık, güneş yanığı, rosacea hastalığı ve cildin kuruması gibi olumsuz durumları engelleyebildiği söylenebilir.(15) (16)

Bir çalışmada, probiyotik içeren bir cilt kremini belirli bir süre kullanan kadınlarda yaşlanmanın sebep olduğu cilt kuruluğunu engellediği ve nemlendirmeyi artırdığı görülmüştür. (17)

Özet: Kefirin içerdiği probiyotiklerin hem tüketilmesi hem de cilde uygulanması, çeşitli cilt problemlerinin önlenmesini sağlar ve cildi nemlendirebilir.

Cilt Bakımı İçin Kefir Maskesi:

Yarım çay bardağı kefir

Bir yumurtanın sarısı

Bir çay kaşığı zeytinyağı

Tüm malzemeler cam bir kasede karıştırıldıktan sonra temizlenmiş cilde sürülür. 30 dakika bu şekilde bekletilmelidir. Süre sonunda yüz ılık suyla temizlenir. Haftada üç defa uygulandığında bu maske cilt sarkmalarını gidererek daha dinamik bir cilde kavuşmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca hücre yenilenmesini destekleyerek, cildin canlanmasına, daha ışıltılı ve güzel görünmesine yardımcı olur.

Kendi Kefirini Kendin Yap!

Bu kadar sağlık dostu bir ürünün marketlerdeki raflarda uzun zamandır yerini korumasına şaşmamak gerekir elbette. Fakat üretimine bizzat vakıf olmadığınız bir ürünün kalitesi ve doğallığı konusunda şüphe de duyabilirsiniz. Ancak endişe etmenize gerek yok çünkü evde kendi kefirini yapmak oldukça kolay bir işlemdir. Önemli olan, güvenilir yerlerden temin edeceğiniz kefir taneleri. Büyük marketlerden ya da aktarlardan bulabilirsiniz. Gelelim kefirin yapımına:

Malzemeler
1 litre süt
1-2 yemek kaşığı(14-28 gr) kefir tanesi
Cam kavanoz
Plastik süzgeç

Kefir tanelerini cam bir kavanoza koyun. 1 litre süt için kullanmanız gereken kefir taneciği oranı 1 ceviz tanesi kadar diyebiliriz. 

Daha sonra kavanoza oda sıcaklığına gelmiş -mümkünse- organik ya da çiğ sütü ekleyin. Şehirlerde çiğ süt bulmak zor olacağından marketlerde satılan günlük sütü tercih edebilirsiniz. 

Kavanozun kapağını kapatın ve 12-36 saat arasında oda sıcaklığında ve karanlık bir yerde bekletin. Kavanozun dışından baktığınızda kesilmiş süt kıvamını görüyorsanız kefir olmuş demektir. Kefir topaklaşmaya başladıktan sonra içerisindeki tanecikleri plastik bir süzgeç ile süzüp kefiri içebilirsiniz. Mayalanmış bir besin olmasından ötürü kefirin tadı ağır gelebilir. Lezzetli hale getirmek için kefirin içine muz, çilek, kivi gibi meyveleri ve 1-2 tatlı kaşığı balı ekleyip blenderdan geçirebilirsiniz. Ayrıca kefiri soğuk tüketmek daha idealdir. 

Sonuç

Fermente süt ürünleri arasında yoğurtla en çok karıştırılabilen ancak bazı konularda yoğurttan çok daha faydalı olan gizli bir hazinedir kefir. B, D ve K vitaminleri, kalsiyum, fosfor ve magnezyum gibi vitamin ve mineraller yönünden çok zengin bir içeriğe sahiptir. Sindirim sistemi ve bağırsak sağlığında kritik rol oynayan faydalı bakteriler, yani probiyotikler açısından da ideal bir besindir. Bu konuda yoğurdun faydaları hep bilinse de kefir ondan çok daha etkilidir.

Bol miktarda kalsiyum ve magnezyum barındırması sayesinde, kemik sağlığını korumak ve osteoporozu engellemekte önemli rol oynar. İçeriğinde bulunan laktik asit, süt ürünlerini tüketen bazı bireylerde görülen laktoz intoleransı yaşanmasını önleyebilmektedir. Kefir aynı zamanda polisakkarit özleri ve çeşitli biyoaktif bileşenleri ile anti-inflamatuvar ve anti-alerjik etkiye sahiptir. Hayvanları baz alan ve laboratuvar ortamında yapılan çeşitli çalışmalara göre kefir, kanser hücrelerinin yayılmasını ve artmasını da önleyebilmekte, anti-tümör özellik gösterebilmektedir. Ancak bu konuda insanlar üzerinde yapılan çalışmalar henüz yeterli olmadığı için yine de temkinli olunmalıdır. 

Probiyotiklerin en güzel özelliklerinden birisi de cilt sağlığına olan faydaları. Probiyotik deposu kefirin hem tüketilmesinin hem de cilde doğrudan uygulanmasının, ciltte kuruluk, sarkma, akne, egzama gibi problemlerle baş edebileceği söylenebilir. 

UYARI: Burada yer alan bilgiler sağlıklı bireyler içindir. Tek tip tüketim önerilmemektedir. İçerikte yer alan bilgiler özel durumlarda veya hastalıklarda farklılık gösterebilir. En doğru bilgi için hekiminize ve diyetisyeninize danışınız.