Acil.Net

Panik Atak Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

#

Yazan, Merve Görmez
12.05.2020 04:34 (Güncellendi 20.05.2020 02:45)

Sağlık GÜVENİLİR KAYNAK

Panik Atak Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

Panik Atak Nedir?

Panik atak, beklenmedik bir zamanda gelen ve kişiyi oldukça güçsüz bırakan yoğun endişe ile karakterize edilen bir korku dalgasıdır. Genellikle, öncesinde bir uyarı olmaksızın, hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkmaktadır. Panik atak saldırısı için ortada bir nedenin olmasına da gerek olmayabilmektedir. Kişi rahatladığında ya da uyuduğunda bile meydana gelebilmektedir.

Panik atak sadece bir kez meydana gelen bir korku saldırısı olabilir, ancak çoğu kişide tekrar yaşandığı gözlemlenmektedir. Tekrarlayan panik ataklar genellikle, köprü geçmek ya da topluluk içinde konuşmak gibi stres oluşan özel durumlar nedeniyle tetiklenmektedir. Özellikle, daha öncesinde de bu tarz bir durum nedeniyle panik atak yaşanmışsa, tekrarlama riski daha da yüksektir. Genellikle, panik yaratan durum, kişinin kendisini tehlikede hissettiği ve kaçılamadığını düşündüğünü zamanlardır. (1)

Bir veya daha fazla panik atak yaşayabilir ancak sonrasında tekrar sağlıklı ve mutlu hayatınıza geri dönebilirsiniz. Diğer yandan panik ataklar; panik bozukluk, sosyal fobi veya depresyon gibi başka bir bozukluğun bir parçası olarak ortaya çıkabilmektedir. Panik atağın nedeni ne olursa olsun, bu durum tedavi edilebilmektedir. Belirtileri hafifletebilmek için uygulanabilecek pek çok stratejiler ve etkili tedavi yöntemleri bulunmaktadır. (1)


Panik Atak Belirtileri

Panik atak nasıl anlaşılır? Panik atak başlangıcı aniden ortaya çıkabilmekte ve pek çok belirtinin yaşanmasına yol açabilmektedir. Panik atak belirtileri hem fiziksel hem de duygusal olabilmektedir.

Panik ataklar özellikle ani kaygı, korku ya da diğer ani duygu değişimleri ile karakterize edilmektedir. Panik atakla özdeşleşen bu belirtiler genellikle 15 dakikadan daha az bir süre için gerçekleşmektedir ve herhangi bir tedaviye ihtiyaç duyulmadan kişi kendi kendine normale dönmektedir. 

Panik atağın pek çok belirtisi meydana gelebilmektedir. Bu belirtiler çoğu zaman, kişi aşırı stres altında olduğunda ya da kötü bir haber aldığında gerçekleşmektedir.

Panik atak geliştirmeye daha yatkın olan kişiler, atak henüz gerçekleşmeden önce kaygı belirtileri yaşayabilmektedir. Bu durum, herkes için her zaman geçerli değildir. Diğer yandan, panik atağın belirtileri stres ve kaygı belirtileriyle büyük oranda örtüşmektedir. (2)

Fiziksel Panik Atak Belirtileri

Panik atağın fiziksel belirtileri genelde vücudun ”savaş ya da kaç” mekanizması sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu durumda, vücut, tehlikeye karşı fiziksel olarak tepki vermektedir. Oluşan tepki sonucu, stres kimyasalları olarak adlandırılan kimyasallar kan dolaşımına salınmaktadır ve aşağıdakiler gibi bazı fiziksel belirtilerin yaşanmasına yol açmaktadır: ()

  • Kalp atış hızının artması
  • Nefes darlığı veya çabukluğu (hiperventilasyon)
  • Solunum güçlüğü (derin bir nefes almakta güçlük çekme)
  • Yutma güçlüğü (boğulma hissi)
  • Kas gerginliği (kas kramplar, spazmları boyun veya omuzlarda ağrılar yaşanmasına neden olur)
  • Bayılacakmış gibi hissetme
  • Mide bulantısı
  • Terleme ve ciltte kızarıklık
  • Ağız kuruluğu
  • Baştan aşağı karıncalanma hissetme (1)

Panik atak geçiren kişide ilk göze çarpan belirti hızlı ve sık nefes almaya başlamasıdır. Anormal derin ve hızlı soluk alma hali olarak bilinen bu durum hiperventilasyon olarak adlandırılmaktadır. Düzensiz nefes alma panik atak geçiren kişinin ayak parmak uçlarından yukarı doğru karıncalanma hissetmesine yol açmaktadır. Ayrıca, genellikle ellerde olmak üzere kas spazmları ve kramplar da meydana gelebilmektedir. 

Vücutta meydana gelen bu değişiklikler, düzensiz solunumun kandaki karbondioksit seviyelerini çok hızlı bir şekilde azaltması, vücudun asidite dengesini değiştirmesi ve sinirlerle kasların fonksiyonlarını etkilemesi sonucu oluşmaktadır.

Panik atağın belirtileri anksiyete belirtilerine göre çok daha belirgindir. Diğer yandan, panik atak belirtileri daha kısa sürmektedir. Panik atak belirtilerinin 15 dakikadan daha fazla sürmesi durumunda bir doktora başvurulmasında fayda vardır. (3)

Duygusal Panik Atak Belirtileri

Panik atak belirtileri normal şartlar altında kişinin çok fazla stres altında olması ya da aşırı heyecanlanması sonucu oluştuğu için spesifik ve tek olarak yaşanmaktadır. Panik atak belirtileri genellikle yeniden başlama ya da geri dönme eğilimi göstermemektedir. Bu nedenle, panik atak problemi yaşayan pek çok kişi belirtilerin üstesinden gelebilmektedir. 

Diğer yandan, diğer insanlara oranla çok daha fazla stres ve kaygı yaşayan kişilerde panik atak belirtileri sık tekrarlanabilmektedir. Stres ve kaygı nedeniyle ortaya çıkan panik atak, kişinin daha fazla kaygı yaşamasına neden olarak kısır bir döngü oluşturmaktadır. Bu nedenle, panik atak geçiren kişi fiziksel belirtilerin dışında aşağıdaki gibi ruhsal belirtiler de yaşayabilmektedir:

  • Kişinin özgüven eksikliği ve benlik kaygısı hissetmesi
  • Huzursuz, sabırsız ve dışlanmış hissetme
  • Negatif olma, endişe etme, ruh hali düşüklüğü hissi ya da depresyona girmeye eğilimli olma
  • Sürekli her şeyin çok ters gittiğini düşünme
  • Konsantrasyon eksikliği, ilginin kolayca dağılması, hafızada zayıflama
  • Hayatın rutin baskısıyla baş edemeyecek gibi hissetme
  • Panik atak belirtileriyle baş etmek için alkol ya da sigaraya sığınma (3)


Panik Atak Nedenleri

Panik atak neden olur? Panik atak, kişiyi zihinsel olarak oldukça yoran bir durumdur. Panik atağın pek çok nedeni bulunabilmektedir. Kişiden kişiye değişen bu nedenleri her zaman net bir şekilde belirlemek ya da tek bir neden bağlamak mümkün olmayabilmektedir.  (4)

Panik atağın bazı nedenlerini şöyle açıklamak mümkündür:

Genetik Faktörler

Panik atağın nedenleri üzerine yapılan bazı araştırmalara göre, panik atak genetik bir yatkınlık nedeniyle ortaya çıkabilmektedir. Örnek vermek gerekirse panik atak geçiren hastaların yaklaşık olarak %43 ya da %57’si aynı zamanda panik atak hastası olan bir kardeşe de sahiptir. Yine yapılan diğer bir çalışmaya göre ise genetik yatkınlık panik bozukluğunun gelişiminde yaklaşık olarak %40 oranında etkili olabilmektedir.

Diğer yandan, belirli bir gene sahip olmanın panik atağı tetiklediğini söylemek de pek mümkün olamamaktadır. Bu durumda, aşırı hassasiyet (hipersensitivite) gibi yapısal başka bir yatkınlığın panik atağı tetikleyebileceği üzerinde durulmaktadır.  Bununla birlikte genetik faktörlerin panik atak geliştirme riskine sahip olmada önemli bir rol oynadığı da yadsınamamaktadır.  (4)

Hipersensitivite (Aşırı Hassasiyet)

Hipersensitivite ya da diğer adıyla aşırı hassasiyet, vücudun genel bir farkındalığıdır. Hemen hemen insan acı, ağrı ya da çarpıntı gibi problemler yaşayabilmektedir. Herhangi bir panik bozukluğu bulunmayan kişinin bu açıdan farkındalığı daha az olabilmektedir. Olsa bile bu her zaman panik bozukluğa sahip olunduğu anlamına gelmemektedir.

Diğer yandan, panik atak geçiren kişilerin diğerlerine oranla çok daha fazla hassas oldukları gözlemlenmektedir. Aşırı hassasiyete sahip olan kişiler fiziksel farkındalık ile birlikte adrenalin ve anksiyete dalgalanmaları da yaşamaktadır. Panik atağın hipersensitivite durumunu tetiklediğini düşünenler kadar, hipersensitivitenin panik atak sonucu oluştuğunu düşünenler de bulunmaktadır. 

Stres

Stres, panik atağı tetikleyen faktörlerden biri olabilmektedir. Diğer yandan panik atak geçiren herkeste stres belirtileri görülmemektedir. Hayatında çok fazla stres bulunan ya da aşırı strese maruz kalan kişilerin ilk atağı geçirme eğilimi daha fazladır. Stresin panik atağı neden tetiklediği ise tam olarak bilinmemektedir. Bu durum büyük ihtimalle stres altında olan kişinin çok fazla olumsuz düşüncelere maruz kalmasına dayanmaktadır.(5)

Savaş ya da Kaç Tepkisi

Savaş ya da kaç tepkisi olarak adlandırılan bu durum, kişinin tehlike ile karşılaşması durumunda otonom olarak vücudun verdiği tepkidir. Vücut, artan nefes alma sıklığı, artan kalp atış hızı ve kas gerginliği gibi reaksiyonlar göstermektedir.

Anksiyete bozukluklarının çoğu savaş ya da kaç tepkisiyle ilişkili olarak ortaya çıkmaktadır. Buna ek olarak, anksiyetenin diğer formlarına sahip olmak da panik atağa olan eğilimi artırabilmektedir. (5)

Zekâ Faktörü

Panik atağın gelişiminde zekânın rol oynayabileceğine dair bazı düşünceler bulunmaktadır. Panik atak, deyim yerindeyse kafasının içinde yaşayan kişilerde çok sık görülmektedir. Çok fazla düşünmek zihinsel kontrolün kaybına yol açabilmektedir. Bu durumda belirtiler de şiddetlenebilmektedir.

Yüksek IQ sahibi olan kişilerin diğerlerinden çok daha fazla içsel odaklanma yaşadığı gözlemlenmektedir. Hem fiziksel hem de zihinsel farkındalığın artması panik bozuklukların gelişmesini tetikleyebilmektedir. (6)

Sağlıksal Kaygılar

Sağlıksal açıdan bazı kaygıları taşımak panik atağı tetikleyebilmektedir. Sağlıksal açıdan kaygısı olan kişi panik atak geçirdiğinde, sağlığı için daha çok endişe etmeye başlamaktadır. Sonuç olarak da, hem sağlıksal sıkıntıların panik atağı tetiklediği hem de panik atağın sağlıksal kaygıları artırdığını söylemek mümkün olabilmektedir. (7)

Tıbbi Durumlar ve İlaçlar

Nadir durumlarda, panik ataklara tıbbi durumlar veya ilaçlar neden olabilmektedir. Bu durum çok yaşanmamaktadır ancak tiroid hormonlarını değiştiren tiroid rahatsızlıklarının yanı sıra Lyme hastalığı gibi seyrek hastalıkların panik atak riskini artırdığı bilinmektedir. Ayrıca, uyuşturucu kullanımı da panik atakların yaşanmasına yol açabilmektedir. (6)


Panik Atak Tedavisi

Panik atak nasıl geçer? Panik atak için uygulanan tedavi yöntemleri, panik atağın yaşanma sıklığını ve belirtilerini hafifletme üzerine odaklanmaktadır.

Panik atak tedavisinde en sık kullanılan iki tedavi yöntemleri psikolojik terapi ve ilaçtır. Yaşanılan belirtilerin durumuna bağlı olarak bu tedavilerden biri veya ikisinin bir kombinasyonu önerilebilmektedir. (7)

Psikolojik Terapi

Panik atağı kontrol altına almayı sağlamak için bilişsel davranışçı terapi yöntemi bir terapist yardımıyla uygulanabilmektedir. Terapist, panik atak geçiren hastanın korkularını ve kaygılarını öğrenerek bu konuda onunla bilgi alışverişi yapabilmektedir.

Edindiği bilgiler ışığında, terapist panik atağı tetikleyen davranışları değiştirmenin yollarıyla ilgili hastayı bilgilendirmektedir. Panik atak olduğunda sakinleşmek için nefes teknikleri öğrenmek de bu yöntemlerden biri olabilmektedir.

Terapist, bilişsel davranışçı terapi yöntemlerinin olumlu sonuçlar verip vermediğini ya da başka tekniklere ihtiyaç olup olmadığını anlamak için düzenli olarak panik atak hastası olan kişiyle görüşmeler yapmaktadır. (8)

İlaç

Doktor gerekli gördüğü durumlarda, panik atak hastası olan kişiye ilaç reçete edebilmektedir. En sık reçete edilen ilaçlar arasında ise şunlar bulunmaktadır:

  • Seçici serotonin geri alım inhibitörü veya bu grup ilaç uygun değilse bir trisiklik antidepresan (genellikle imipramin veya klomipramin) adı verilen bir antidepresan türü
  • Pregabalin gibi anti epilepsi ilaçları veya anksiyete durumu şiddetli ise klonazepam (bu ilaçlar anksiyete tedavisinde de yararlı olabilmektedir)

Antidepresanların etkisi oluşmadan 2-4 hafta, tam olarak etki etmesi ve sonuç vermesi ise 8 haftaya kadar sürebilmektedir. (9)

Kendi Kendine Tedavi Yöntemleri

Panik atağın tedavisinde profesyonel tedavi ve terapi oldukça etkili olabilmektedir. Ancak kişinin tedaviyi desteklemek için kendi kendine alabileceği önlemler de durumun seyrinde oldukça fayda sağlayabilmektedir.

  • Panik Atak Hakkında Bilgi Sahibi Olmak

Panik atağın ne olduğuyla ilgili bilgi sahibi olmak kişi için oldukça faydalı olabilmektedir. Diğer yandan panik atağa yol açan ya da panik atak sonucu daha da tetiklenen anksiyete, panik bozukluğu ve savaş ya da kaç durumlarıyla ilgili de bilgi edinilmesinde fayda vardır. Böylece, kişi panik atak geçirdiğinde delirmiş olduğunu düşünmeyecek ve bu durumu daha normal karşılayacaktır. (13)

  • Alkol, Sigara ve Kafeinden Kaçınmak

Alkol, sigara ve kafein tüketimi panik atağı tetikleyebilmektedir. Bu nedenle alkol, sigara ve kafein tüketiminden kaçınmak en doğrusu olacaktır. Sigara alışkanlığından kurtulmak için profesyonel bir yardım alınmasında fayda vardır.

  • Nefesin Kontrol Altına Alınması

Hiperventilasyon adı verilen bu durum, panik atak sırasında ortaya çıkan düzensiz nefes almayı tanımlamaktadır. Nefes alma teknikleri öğrenmek, bu durumda oldukça faydalı olabilmektedir. Nefesin kontrol edilmesi, panik atak sırasında belirtilerin daha da kötüleşmesini önlemektedir. Nefes alma tekniklerinin bilinmesi panik atak sırasında hiperventilasyon yaşanmasını engellemektedir. (10)

  • Gevşeme Teknikleri Öğrenmek

Düzenli olarak yapıldığında, yoga, meditasyon ve kas gevşetme teknikleri gibi aktiviteler, vücudun gevşeme yeteneğini artırmaktadır. Bu gevşeme uygulamaları sadece gevşemeyi teşvik etmekle kalmamakta, aynı zamanda sevinç ve huzur duygularını da artırmaktadır. (2)

  • Aile Bireyleriyle ve Arkadaşlarla İletişimde Olmak

Anksiyete durumunun gittikçe kötüleştiğini ya da belirtilerin şiddetlendiğini düşünüyorsanız yakınlarınızı bu konuda bilgilendirmelisiniz. Böylece hem size destek olabilecek hem de olası bir tehlike anında sizi güvende tutmayı sağlayabileceklerdir.

  • Düzenli Egzersiz Yapmak

Düzenli egzersiz yapmanın anksiyete bozukluğuna yardımcı olduğunu düşünüyorsanız haftanın belirli günlerinde en az 30 dakika kadar aktif olmaya özen gösterin. Özellikle, yürüyüş, koşu, yüzme veya dans etme gibi aktiviteler oldukça faydalı olabilmektedir. (11)

  • Düzenli Uyku

Düzensiz ya da verimli olmayan uyku rutini stresi ya da anksiyeteyi artırabilmektedir. Bu nedenle her gece düzenli ve doyurucu olan bir saat dilimiyle uyumak oldukça faydalı olabilmektedir. 

Panik Atak İçin Hangi Doktora Gidilir?

Panik atak ve diğer panik bozukluklar için bir psikiyatrist, psikolojik danışman veya  psikolog tarafından tedavi gidilebilinir. (12)

UYARI: Burada yer alan bilgiler sağlıklı bireyler içindir. Tek tip tüketim önerilmemektedir. İçerikte yer alan bilgiler özel durumlarda veya hastalıklarda farklılık gösterebilir. En doğru bilgi için hekiminize ve diyetisyeninize danışınız.


Benzer Makaleler

Yorum Yapın