Yaşam Kaynağımız Su ve Faydaları

Su tüm canlılar için büyük öneme sahiptir, insan vücudunun olmazsa olmazıdır. Beyinde %85, kanda %80, kaslarda ise %70 oranında su bulunmaktadır. Yetişkin insan vücudunun %60'ı sudur ve insanlar terleyerek suyun büyük bir kısmını vücudundan atmaktadır. Önerilen su tüketimi,  yaşa, kiloya, cinsiyete, gün içindeki hareketlilik durumuna ve içinde bulunduğunuz iklime bağlı olarak değişebilir. Ancak genel olarak konuşursak kadınların günde 11 bardak erkeklerin ise 16 bardak su içmesi gerekmektedir.

Eğer vücut egzersizleri ya da spor yapıyorsanız, her gün daha fazla su içmelisiniz. Diğer içecekler suyun yerini tutmaz. Çay ve kafeinli içeceklerle su gereksiniminizi giderdiğinizi düşünmeyin. Bu içecekler idrar söktürücüdür, vücutta su kaybına neden olurlar. Sağlıklı bir vücut aşırı su ihtiyacı hisseder. Susuzluk durumu arttığı zaman, bu kandaki sıvı miktarının azalmasına neden olmaktadır. (1)

1. Suyun Sahip Olduğu Besin Değerleri

Su, kaynağı ve filitrelenip filitrelenmediğine bağlı olarak, bir bardak suda kalsiyum, florür,demir, potasyum ve sodyum gibi birkaç mineral alabiliriz ancak bunların dışında suyun herhangi bir besin değeri yoktur. (2)

Özet: Suyun herhangi bir besin değeri yoktur ancak insan yaşamı için hayati bir öneme sahiptir.

2. Beyin Gücünü Artırır ve Enerji Sağlanmasına Yardımcı Olur

Suyun yararlarından biri de beyin gücünde artış sağlamasıdır. Beyninizin %85’lik bir bölümü su olduğundan  su içmek, düşünmenize, odaklanmanıza ve konsantre olmanıza ve hatta daha uyanık olmanıza yardımcı olur. Bu da enerji seviyenizi arttırır. (1)

İnsan vücudu, normal fonksiyonlarını gerçekleştirebilmek için suya ihtiyaç duyar. Vücudunuz, aldığınız sıvı miktarından daha fazlasını kaybederse, dehidrasyon ortaya çıkar. Dehidrasyon bedeninizin çok fazla sıvı kaybetmesi anlamına gelmektedir. Eğer ciddi manada sıvı kaybı olursa, çok hasta olabilirsiniz ve hatta bu durum ölümle bile sonuçlanabilir.

Su üzerine yapılan bir araştırmaya göre, dehidrasyonun etkisini hissetmek çok uzun sürmemektedir. Sadece %2 oranında susuz kalmak, kişisel beyin gelişiminin yanı sıra dikkatin psikomotorun ve ani hafıza kaybı gibi sonuçları ortaya çıkarmaktadır.

Yapılan çalışmalarda dehidrasyon ile duygu durum bozuklukları arasında bir bağlantı olduğu belirlenmiştir. 2012 yılında, Connecticut üniversitesindeki yapılan bir araştırmada, bilim insanları sağlıklı genç kadınlarda egzersiz yaptıktan sonra dehidrasyonun ortaya çıkmış ve ruh hali üzerine etkilerini değerlendirilmiştir. Dehidrasyonun  toplam duygu durum bozukluğunda ölçülebilir bir oranda artışa yol açtığı ve dolayısıyla Dehidrasyonun beyin gücünü ve enerjisini azalttığı ve hafızayı olumsuz yönde etkilediği ortaya çıkmıştır. (3) (4)

Dehidrasyon ruh halimizin yanı sıra, acıya duyarlılık durumumuzu, bilişsel ve motor becerilerimizi ve beyinle alakalı bir çok şeyi etkilemektedir. (5)

Özet: Beynimizin büyük bir bölümü sudan oluşmaktadır bu yüzden su, beyin sağlığı için oldukça önemlidir. Su içmek düşünmemize odaklanmamıza ve konsantre olmamıza yardımcı olur. Çok az miktarda susuz kalmak  beyin gelişiminin yanı sıra dikkat eksikliğine de neden olmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalar susuzluğun duygu durum bozukluğu gibi beyinle alakalı birçok duruma etkisi olduğunu ortaya koymuştur.

3. Sağlıklı Kilo Kontrolüne ve Sağlıklı Kilo Vermeye Yardımcı Olur

Suyun faydalı olduğu tek kısım beynimiz değildir. Su yağ ve yağ üretimine neden olan besinlerin giderilmesine yardımcı olur. 

Su sadece doğal bir iştah bastırıcı olarak işlev görmez, aynı zamanda metabolizmamızın da iyileşmesine yardımcı olur.

Suyun metabolik fonksiyonumuz üzerindeki etkisine dair yapılan araştırmalar devam etmektedir. Ancak kesin olan bir şey vardır ki, öğünlerden önce içilen suyun büyük miktarda yemek yemeyi önleyerek  kilo alma olasılığını azaltmaktadır.

2016'da Nutrients dergisinde yayınlanan bir araştırma günde bir porsiyon soda veya gazlı içeceklerin suyla değiştirilmesinin obeziteyi önleyebileceğini ve kilo kaybını kolaylaştırabileceğini göstermektedir.

Obezite, diyabet, kalp hastalığı ve diğer kronik hastalıklar için önemli bir risk faktörüdür, bu nedenle su tüketimi normal kilo almanıza yardımcı olarak bu hastalıklara karşı koruma sağlayabilir.(6)

Özet: Su, yağın vücudumuzdan giderilmesine yardımcı olmaktadır. Yemeklerden önce su içmek "mideye ön yükleme yapıp", bir dolgunluk hissi oluşturarak aşırı yemeyi önlemeye yardımcı olabilir.

4. Toksinlerin Vücuttan Atılmasına Yardımcı Olur

Su tüketimi vücudumuzdan ter ve idrara çıkma yoluyla atıkların atılmasına yardımcı olur. Bu ayrıca böbrek taşlarını önler ve idrar yolu enfeksiyonlarından bizi korur.

Ayrıca vücudumuz ciğerleri ve böbrekleri kullanarak detoksife olabilir ancak vücudun bunu yapabileceğinden fazla besin tüketmek toksinlerin vücudumuzdan atılmasını engellemektedir.

Vücudumuzun toksinleri dışarı atabilmesi de su oldukça önemlidir. Su seviyesinin azalması, vücudumuzda toksinlerin sıkışmasına ve vücuda zarar vermesine neden olabilir. Bu yüzden su tüketmek toksinlerin vücuttan atılması için oldukça önemlidir.(7)

Özet: Toksinlerin vücuttan atılması için su oldukça önemlidir. Vücudumuz, ciğerler ve böbrekler sayesinde toksinleri dışarı atmaktadır ancak bunların yeterli gelmediği durumlarda suya önemli ölçüde ihtiyacı vardır. 

5. Vücut Isısının Düzenlenmesine Yardımcı Olur

Suyun en iyi bilinen faydalarından biri vücudumuzun soğutma sistemi olan ter ile girdiği etkileşimidir. Ter, vücudumuzun doğal soğutma sistemidir. 

Su, terimizin temel bileşeni olduğundan, vücudumuzun terleme yoluyla ısısını uygun şekilde düzenlemesi için yeterli suya ihtiyacı vardır.

Cildin orta katmanlarında depolanan su vücut ısındığında cildin yüzeyine ter olarak gelir ve bu ter buharlaşırken vücudun soğumasına neden olur.

Vücutta çok miktarda su olması, egzersiz sırasında ısı stresi meydana gelmesi durumunda fiziksel zorlanmayı azalttığı bilinmektedir. Ancak, bu etkiler konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.(8) (9)

Özet: Cildimizin orta katmanlarında depolanan su, vücut ısındığında vücudun terlemesine ve soğumasına neden olur. Su, terimizin temel bileşeni olduğundan dolayı, terleme yoluyla vücut ısısının düzenlenmesine yardımcı olur.

6. Su İçmek Baş Ağrısının Önlenmesine ve Tedavi Edilmesine Yardımcı Olur

Dehidrasyon (susuzluk) bazı kişilerde baş ağrısını ve migreni tetikleyebilir. Su üzerine yapılan çeşitli çalışmalarda, suyun, dehidrate olanlarda baş ağrılarını hafifletebileceği görülmüştür.

Bununla birlikte, suyun hafiflettiği ağrının baş ağrısı türüne bağlı değişiklik gösterdiği ortaya çıkmıştır.

18 kişiden oluşan bir denek çalışma grubunda, suyun baş ağrılarının sıklığını etkilemediği ancak şiddetini ve süresini azalttığı bulunmuştur.(10) (11) (12)

Özet: Susuzluk, bazı insanlarda baş ağrısı ve migreni etkileyebilmektedir. Suyun baş ağrısı sıklığını etkilemediği ancak şiddetini ve süresini azalttığı bulunmuştur.

7. Su İçmek Böbrek Taşı Tedavisine Yardımcı Olur

Üriner taşlar, üriner sistemde oluşan ağrılı mineral kristal yığınlarıdır. Bu yığınların en yaygın şekilde görüleni böbreklerde oluşan böbrek taşlarıdır.

Su alımının, daha önce böbrek taşı düşürmüş kişilerde yeniden böbrek taşı oluşumunun önlenmesine yardımcı olabileceğine dair bazı kanıtlar vardır.

Çok miktarda sıvı alımı, mineralleri seyrelten böbreklerden geçen idrar hacmini arttırır, bu yüzden kristalleşmeleri ve kümelenmelerin oluşmasının engellenmesine yardımcı olur.

Su ayrıca ilk taş oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir, ancak bunu doğrulamak için çalışmalar yapılması gerekmektedir.(13) (14)

Özet: Su üriner sistemde taş oluşmasının engellenmesine yardımcı olmaktadır ayrıca daha önce böbrek taşı düşürmüş kişilerde yeniden böbrek taşı oluşumunun engellenmesine yardımcı olmaktadır.

8. Su tüketimi kabızlığın önlenmesine yardımcı olur

Kabızlık bağırsakların az çalışması ve dışkılamada güçlük çekmek ile alakalı yaygın bir sorundur.

Sıvı alımının arttırılması, genellikle tedavi sürecinin bir parçası olarak doktorlar tarafından önerilmektedir. Su tüketiminin Kabızlığı önlediği ve tedavi ettiğine dair bazı kanıtlar vardır.

Az miktarda su tüketilmesi hem genç hem de yaşlı bireylerde kabızlık için büyük bir risk faktörü olarak görülmektedir.

Ayrıca karbonatlı suyun, nedeni tam olarak anlaşılmamakla birlikte kabızlığın giderilmesi için ümit verici sonuçlar gösterdiği gözlenmektedir.

Özet: bol miktarda su içmek özellikle az su tüketen insanlarda kabızlığın önlenmesine ve hafifletilmesine yardımcı olmaktadır.

Limonlu Su Tarifi

• İki adet taze limon alın.
• Tercihinize bağlı olarak ince yada kalın dilimlere bölün.

Dilimlediğiniz limonların bir kısmını sıkın. Sıktığınız dilimlerin kabuklarını da suya rendeleyin. Geriye kalan dilimleri de karışımı taşıyacağınız şişeniz, kupanız ya da fincanınıza koyun. Tercihinize bağlı olarak da ağzına kadar sıcak ya da soğuk suyla doldurarak afiyetle için.

Sonuç

Su herhangi bir besin değerine sahip değildir ancak bütün canlılar için hayati bir değere sahiptir beyin sağlığı, hafıza,konsantrasyon ve dikkat eksikliği üzerinde oldukça önemli etkileri bulunmaktadır. Vücudumuz yeteri miktarda su alınmazsa bu durum vücudumuzda dehidrasyona neden olur ve dehidrasyon ruh halimizi olumsuz yönde etkiler. Su yağ ve yağ üretimine neden olan maddelerin giderilmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca su, terleme ve idrara çıkmayı sağladığı için vücudumuzda oluşan toksinlerin atılmasına yardımcı olmaktadır. 

Su, terin temel bileşeni olduğundan vücut ısısının dengelenmesinde oldukça faydalıdır.Su tüketimi baş ağrısı ve migrenin şiddetinin azalmasına yardımcı olmaktadır.Su tüketimi vücutta   mineral kristallenmesini önlemekte ve bu sayede böbrek taşı oluşumunu engellemektedir. Su tüketimi kabızlığı önlemede oldukça önemlidir.

UYARI: Burada yer alan bilgiler sağlıklı bireyler içindir. Tek tip tüketim önerilmemektedir. İçerikte yer alan bilgiler özel durumlarda veya hastalıklarda farklılık gösterebilir. En doğru bilgi için hekiminize ve diyetisyeninize danışınız.