Acil.Net

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

#

Yazan, Merve Görmez
12.05.2020 05:00 (Güncellendi 14.05.2020 17:00)

Sağlık GÜVENİLİR KAYNAK

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Nelerdir?

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedir?

Yaygın anksiyete bozukluğuna sahip olan kişi, sık sık ya da neredeyse sürekli olarak rahatsız edici boyutlarda endişe, gerilim veya korku hisleri yaşamaktadır. Bunlar, olağan dışı olacak bir şekilde yoğun hissedilmekte ya da kişinin günlük yaşamının gerçek sorunları ve tehlikeleri ile orantısız olarak ortaya çıkmaktadır.

Bu tip bir anksiyete bozukluğu, en az birkaç ay boyunca devam eden ve gün içinde sürekli olarak tekrarlanan anksiyete ataklarını tanımlamaktadır. Bazı durumlarda, yaygın anksiyete bozukluğu olan bir kişi, çocukluk veya ergenlik döneminden itibaren her zaman kendisini endişeli hissedebilmektedir. Diğer durumlarda, anksiyete bir kriz veya bir iş kaybı, aile bireylerinin başından geçen ciddi bir hastalık veya bir akrabanın ölümü gibi bir stres dönemiyle tetiklenebilmektedir. Kriz ya da stres durumu sona ermiş olsa da, açıklanamayan bu endişe duygusu aylar ya da yıllar boyunca sürebilmektedir. (10)

Sürekli olarak hissedilen endişe kişiyi zihinsel olarak yorduğu kadar özgüven eksikliğini de yol açmaktadır. Kişi diğer insanlara da güven duymakta zorluk çekmekte, eleştirilmekten korkmakta ve her konuya olumsuz açılardan bakmaktadır. (1)


Yaygın Anksiyete Bozukluğu Belirtileri

Yaygın anksiyete bozukluğu başlangıcının temel belirtisi, az ya da hiç açık neden olmasa bile en az 6 ay boyunca devam eden ve sık sık tekrarlanan kaygı ya da gerilimlerdir. Oluşan aşırı kaygı durumu bir problemden diğerine geçerek devam etmektedir. Bu problemler aile, diğer ilişkiler, iş, okul, para ve sağlıkla ilgili olabilmektedir.

Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişi, içinde bulunduğu duruma ya da probleme gereğinden fazla kaygı ve korku gösterdiğini fark etse bile kendini kontrol etmekte zorluk çekmektedir. (1)

Yaygın anksiyete bozukluğu kişiyi hem fiziksel hem de zihinsel olarak etkileyebilmektedir. Belirtileri kişiden kişiye göre değişebildiği gibi belirtilerin şiddeti de farklılaşabilmektedir. Bazı insanlar daha fazla belirti yaşarken, bazıları sadece bir ya da iki belirti ile mücadele etmektedir. (2)

Yaygın anksiyete bozukluğu nasıl anlaşılır? Yaygın anksiyete bozukluğu belirtileri daha önce de belirtildiği gibi değişebilmektedir, ancak genel olarak şunları içermektedir:

  • Olayların etkisiyle orantısız olan sürekli endişe ve gerilim hissi
  • Bütün olaylara negatif açıdan bakmak ve çözümleri gözden kaçırmak
  • Öyle olmasa bile içinde bulunulan durum ve olayları tehdit edici olarak algılamak
  • Kararsızlık ve yanlış karar verme korkusu
  • Bir endişe konusunu bırakıp yeni bir endişe konusu edinmek
  • Rahatsızlık hissetme, huzursuz hissetme ya da her şeyin sonuna gelmiş gibi hissetme
  • Konsantrasyon zorluğu veya zihnin bomboş olduğu duygusu (3)

Fiziksel Belirtiler

Yaygın anksiyete bozukluğu zihinsel belirtilere neden olduğu gibi fiziksel belirtilere de yol açabilmektedir. Fiziksel belirtiler arasında şunlar bulunmaktadır:

  • Yorgunluk
  • Uyku problemi
  • Kas gerginliği veya kas ağrıları
  • Titriyor ya da sallanıyormuş gibi hissetmek
  • Sinirlilik ya da kolayca korkuya kapılmak
  • Terlemek
  • Mide bulantısı, ishal veya irritabl bağırsak sendromu
  • Rahatsız hissetmek

Aşırı endişe, korku ve gerilim duyguları zaman zaman kişiyi oldukça tüketebilmektedir. Herhangi bir neden olmadan bile ortaya çıkabilen bu belirtiler kişiyi hem sosyal hem de iş hayatında oldukça zor durumlara sokabilmektedir. Örnek vermek gerekirse, kişi sürekli olarak tehlikede olduğunu ya da sevdiklerinin başına kötü bir şey geleceğini düşünmektedir.

Şiddetli hissedilen endişe ve gerilim bir konudan başka bir konuya doğru geçebilmekte, yer, zaman ve kişiye göre farklılıklar gösterebilmektedir. (3)


Çocuklarda Yaygın Anksiyete Bozukluğu Belirtileri

Çocuklar ve gençler yetişkinlere benzer belirtiler gösterebilmektedir, ancak aynı zamanda, daha genç olmalarına rağmen endişe seviyeleri oldukça şiddetli de olabilmektedir. Belirtileri şöyle sıralamak mümkündür:

  • Okul veya spor etkinliklerinde performans düşüklüğü korkusu
  • Aile üyelerinin güvenliğiyle ilgili kaygılı olmak
  • Zamanlamalarla ilgili problemler yaşamak
  • Depremler, nükleer savaş veya diğer felaket olayları düşünerek korkuya kapılmak
  • Uyum sağlama konusunda endişeli hissetmek
  • Mükemmeliyetçi olmak
  • Yeterince iyi olmadı düşüncesiyle ödevleri ya da görevleri tekrar tekrar yapmak
  • Ödev yapmak için fazla zaman harcamak
  • Güven eksikliği
  • Onaylanma ihtiyacı duymak
  • Performans konusunda güvensiz hissetmek
  • Sık karın ağrısı veya diğer fiziksel şikayetler
  • Okula gitmekten kaçınmak veya sosyal ortamlardan uzak kalmak (3)

Tıbbi Yardım Alınması Gereken Durumlar

Bazı zamanlarda endişeli ya da stresli hissetmek oldukça normaldir, ancak endişenin boyutu aşağıda sıralanmış olan durumlara yol açıyorsa hemen bir doktora başvurmalısınız:

  • Gereğinden fazla endişeli hissettiğiniz için bu durum işinizi, ilişkilerinizi ve hayatınızın geri kalan bölümünü olumsuz etkiliyorsa
  • Depresyonda ya da kendinizi aşırı sinirli hissediyorsanız, alkol ya da uyuşturucuyla ilgili sorunlarınız varsa ya da endişe ile birlikte başka akıl sağlığı sorunlarınız da mevcutsa
  • İntihar düşünceleriniz veya davranışlarınız varsa

Kişinin sık sık yaşamaya başladığı endişeyle tek başına mücadele etmesi her zaman mümkün olmamaktadır. Diğer yandan, durumu görmezden gelmeye çalışmak daha kötüleşmesine yol açabilmektedir. Anksiyete daha şiddetli bir hale gelmeden önce profesyonel yardım almak tedavinin daha başarılı olmasını sağlamaktadır. (3)


Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedenleri

Yaygın anksiyete bozukluğu neden olur? Yaygın anksiyete bozukluğu gelişiminin nedeni tam olarak bilinmemektedir ancak beyin yapısındaki ve beyin kimyasallarındaki farklılıkların yaygın anksiyete bozukluğunu gelişiminin bir parçası olabileceği düşünülmektedir. Bu durum muhtemelen genetik faktörler, kişisel ve çevresel faktörlerin birleşiminin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

Yaygın anksiyete bozukluğu, günlük hayatta abartılı ve inatçı endişeler veya korkularla karakterize edilen bir anksiyete bozukluğudur. Yaygın anksiyete bozukluğu geliştirmiş olan insanlar, aşırı kaygılı oldukları için genellikle çoğu aktiviteden uzak durmaktadır.   (4)

Nörolojik Nedenleri

Aşağıda sıralanmış olan nörotransmitterlerde (beyin kimyasalları) meydana gelen farklılıklar yaygın anksiyete bozukluğuna neden olabilmektedir:

  • Serotonin
  • Dopamin
  • Norepinefrin
  • Gama-aminobutirik asit (GABA) (5)

Kullanılan antidepresanlar genelde bu kimyasallara müdahale ederek çalışmaktadır. Bu nedenle de, bazıları yaygın anksiyete bozukluğu için etkili tedavi yöntemleri olabilmektedir. Peptitler ve hormonlar gibi diğer kimyasalların anormal seviyeleri de kısmen yaygın anksiyete bozukluğuna neden olabilmektedir.

Yapılan MRI taramaları, bazı anksiyete bozukluklarında beyindeki bazı yapıların değişikliğe uğradığını ortaya çıkarmıştır.

Bilişsel işlevlerde meydana gelen bozuklukların, hem çocuklarda hem de yetişkinlerde yaygın anksiyete bozukluğuna bağlı olarak oluştuğu düşünülmektedir. 

Psikolojik Nedenleri

Yaygın anksiyete bozukluğuna neden olan fiziksel etkenleri belirlemek son derece zor olsa da, psikologlar özellikle, nörolojik ve psikolojik faktörleri bir araya getirme üzerine çalışmalar üzerine odaklanmıştır.

Yaygın anksiyete bozukluğu bulunan kişiler üzerinde yapılan fonksiyonel MRI taramaları bazı bilgiler vermektedir. Bu taramaların sonuçlarına göre, yaygın anksiyete bozukluğu bulunan kişilerin, ortalama bir insanın kaygı ile tepki vermeyeceği durumlarla karşılaşması durumunda, beyinlerinin belirli bölgelerinde daha fazla aktivasyon ortaya çıkmaktadır.  

Örnek vermek gerekirse, ortalama bir insan boğazına yiyecek ya da tükürüğü takıldığında bunu normal bir durum olarak karşılarken yaygın anksiyete bozukluğu olan kişinin beyni bu duruma çok daha aşırı bir tepki vermektedir.

Diğer yandan, yaygın anksiyete bozukluğunun altında yatan nedenin, sosyal açıdan onaylanmama korkusuyla ilişkili olabileceği de düşünülmektedir. Sağlıklı bireylerin, beyinlerinde aktivasyon seviyeleri yalnızca, kasıtlı ihlallerle karşı karşıya kaldıklarında artmaktadır.  (6)

Çocukluktan Gelen Nedenler

Yaygın anksiyete bozukluğu geliştirmede en yüksek risk grubu ergenlik çağında olan gençlerdir. Yaygın anksiyete bozukluğu nedenlerinin çocuklukta başlayabileceği düşünülmektedir.

Anksiyete bozuklukları çocuklara sadece genetik faktörlerle birlikte değil, aynı zamanda çevrelerindeki yetişkinlerde gördükleri davranışlarla da aşılanabilmektedir. Yaygın anksiyete bozukluğu nedenlerinin bir kısmı, endişeli davranışlar sergileyen ebeveyn figürleriyle büyüyen çocukların gösterdiği, abartılmış, korku dolu tepkilerden oluşmaktadır. 

Çocukluk döneminde ortaya çıkabilecek yaygın anksiyete bozukluğunun diğer nedenleri ise şunlardır:

  • Ebeveynin ölümü gibi erken travmatik deneyimler
  • Kronik korku deneyimleri
  • Kronik çaresizlik duyguları
  • Anormal hormonlar (muhtemelen stres nedeniyle oluşmaktadır) 

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Risk Faktörleri

Bazı faktörler yaygın anksiyete bozukluğu geliştirme riskini artırabilmektedir. Risk faktörleri arasında şunlar bulunmaktadır: (7)

  • Cinsiyet: Kadınlar, yaygın anksiyete bozukluğu geliştirmede erkeklere oranla daha yüksek risk altındadır.
  • Yaş: Özellikle, 45-64 yaş arası insanlarda daha genç insanlara kıyasla daha fazla yaygın anksiyete bozukluğu vakası ortaya çıkmaktadır.
  • Genç olmak: Genç yetişkin erkeklerin daha yaşlı erkeklere oranla yaygın anksiyete bozukluğu geliştirme riski daha yüksektir.
  • Yaşlı kadınlar: Yaşlı kadınlar daha genç kadınlara kıyasla daha sık yaygın anksiyete bozukluğu yaşamaktadır.
  • Bipolar bozukluk ve kronik depresyon: Bu duygudurum bozuklukları olan kişilerin, diğer duygudurum bozuklukları olan kişilere oranla yaygın anksiyete bozukluğu geliştirme riski daha fazladır.
  • Agorafobi ve sosyal fobi ile panik bozukluk: Bu tip anksiyete bozukluğu olan kişilerin, diğer anksiyete bozuklukları olan kişilere göre yaygın anksiyete bozukluğu geliştirme riski daha fazladır. 
  • Ciddi sağlık sorunları yaşayan kişilerin yaygın anksiyete geliştirme riski daha fazladır. Bu insanlar hem fiziksel hem zihinsel sağlıklarıyla ilgili aşırı endişe duymaktadır.
  • Sosyal desteğin eksikliği, yaygın anksiyete bozukluğu geliştirme riskini artırabilmektedir.
  • Çocukluk çağı travmaları, yaygın anksiyete bozukluğu geliştirme riskini artırabilmektedir.
  • Düşük gelirli veya etnik / dini azınlık gruplarından olan insanların yaygın anksiyete bozukluğu geliştirme riski daha yüksektir. Muhtemelen bu durum, entegrasyon sorunları, işle ilgili stres, aşağılık duygusu ve sosyal desteğin eksikliği nedeniyle oluşmaktadır.
  • Sevilen birinin kaybı gibi stresli bir yaşam olayının yaşanması, yaygın anksiyete bozukluğu gelişimini tetikleyebilmektedir. (8)(9)


Yaygın Anksiyete Bozukluğu Tedavisi

Yaygın anksiyete bozukluğu nasıl geçer? Psikoterapi türleri ve ilaç tedavisiyle birlikte yaygın anksiyete bozukluğu tedavi edilebilmektedir. Bu tedavi yöntemlerinden birinin veya diğerinin ya da her ikisinin seçimi, hastanın ve doktorun tercihine bağlı olarak değişebilmektedir.

Anksiyete bozukluklarının hepsi aynı şekilde tedavi edilmemektedir ve tedaviye başlamadan önce bu duruma neyin neden olduğunu belirlemek oldukça önemlidir.

Kişi anksiyete bozukluğu tedavisi gördüğü takdirde, sağlık uzmanıyla birlikte çalışmaktadır. Birlikte çalışılması durumunda, kişi için en uygun olan yaklaşımı bulmak daha kolay olabilmektedir. Bir tedavi istenilen sonuçları vermiyorsa, diğer bir tedavi yöntemi uygulanabilmektedir. (7)

İlaç Tedavisi

Yaygın anksiyete bozukluğu durumunda genellikle, başlangıç olarak ilaç dışındaki tedavi yöntemleri tercih edilmektedir. İlaç tedavisi uzun süreli anksiyete bozukluğunu tedavi etmek için önerilmektedir.

Yaygın anksiyete bozukluğunu tedavi etmek için kullanılabilecek bazı ilaçlar ise şunlardır:

Buspiron: Bu anksiyete ilacı genel olarak, yaygın anksiyete bozukluğu için kullanılabilecek en güvenli ilaç olarak kabul edilmektedir. Buspiron, anksiyetenin yaşattığı korku ve gerilimi hafifletmeye yardımcı olacak ancak anksiyete bozukluğunu tamamen ortadan kaldırmayacaktır.

Benzodiazepinler: Benzodiazepinler yaygın anksiyete bozukluğunun tedavisinde çok hızlı bir şekilde etki göstermektedir. Genellikle, hastaya 30 dakikadan 1 saatte kadar değişen süreçlerde etki etmektedir. Diğer yandan, birkaç haftadan fazla süren kullanımı hem fiziksel hem de psikolojik bağımlılıklara neden olabilmektedir.

Antidepresanlar: Depresyonu tedavi etmek için kullanılan antidepresanlar yaygın anksiyete bozukluğu tedavisine hemen yardımcı olmamaktadır, ancak tam etkiyi almak için doktorun da reçete etmesi takdirde, 6 haftaya kadar kullanılması gerekebilmektedir. Bazı antidepresanlar uyku problemlerini şiddetlendirebilmekte ve bulantı veya diğer yan etkilere neden olabilmektedir. 

Beta-blokerler: Beta-blokerler genellikle kalp rahatsızlıklarını tedavi etmek için kullanılmaktadır, ancak aynı zamanda bazı anksiyete bozukluklarında, özellikle de sosyal fobide oldukça faydalı olabilmektedir. Planlanmış bir sunum yapmada şiddetli bir endişe ya da korku duyuluyorsa, doktorunuz artan kalp atış hızını, ellerin sallanmasını ve diğer fiziksel belirtilerin kontrol altında tutulmasını sağlamak için bir beta-bloker reçete edebilmektedir. 

Psikoterapi

Psikoterapi, anksiyete bozuklukları gibi problemlerle nasıl başa çıkılacağını öğrenmek için bir psikiyatrist, psikolog veya psikolojik danışman gibi eğitimli bir ruh sağlığı uzmanıyla konuşmayı içermektedir.

Bilişsel Davranışçı Terapi

Bilişsel davranışçı terapi, anksiyete bozukluklarının tedavisinde oldukça yararlı olabilmektedir. Bilişsel kısım, insanların korkularını destekleyen düşünce kalıplarını değiştirmelerine yardımcı olmaktadır. Davranışsal kısım ise insanların kaygı uyandıran durumlara verdikleri tepkilerini değiştirmelerine odaklanmaktadır. (11)

Nefes Alma ve Gevşeme Teknikleri

Nefes alma ve gevşeme teknikleri özellikle fiziksel belirtileri hafifletmek için önemlidir. Derin nefes egzersizleri, anksiyete bozuklukları ve panik atakları etkili bir şekilde durdurabilmektedir. Dikkat ve diğer meditasyon türleri de anksiyete yönetimine yardımcı olabilmektedir. (7)

Ilımlı Egzersiz

Egzersiz yapmak (10 dakikalık kısa bir yürüyüş bile olsa) hislerinizi iyileştirmenize ve daha az yorgun hissetmenize yardımcı olabilir. Egzersizin, serotonin düzeyinizi yükseltmeye yardımcı olduğu zaten bilinmektedir. Serotonin mutluluk hormonudur. Uzun süredir egzersiz yapmadıysanız ve kendinize zarar vermenize neden olabilecek temel sağlık sorunları yaşıyorsanız bir doktora danışmalısınız.

Eğer sıkı bir egzersiz programı uygulamaya hazır hissetmiyorsanız her gün tempolu bir yürüyüş yapmayı deneyebilirsiniz. İstekli olmakta zorlanıyor olsanız bile, daha önce eğlendiğiniz etkinliklere ve eğlencelere katılmaya da çalışabilirsiniz.

Evde veya bahçede yapabileceğiniz küçük görevler de bulabilirsiniz. Kaçınılması muhtemel küçük görevleri halletmek kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilmektedir. 

Kafeinden Uzak Durmak

Bazı insanlarda kafein anksiyete düzeyini artırabilmektedir. Kafein uyku düzeninizi değiştirebilmekte, bu nedenle de, tamamen dinlenmiş olmayı engellemektedir. Aynı zamanda, kalp atış hızınızı da artırmaktadır. Bu durumda, anksiyete daha da kötüleşebilmektedir.

Diyetinizdeki kafein miktarını azaltmaya çalışın. Çay ve kahvelerin kesilmesi ve yerine su veya meyve suları konması, belirtilerin hafifletilmesine yardımcı olabilmektedir.

Saat 18’den sonra çikolata, kola veya enerji içecekleri gibi kafein ürünlerini kullanmaktan kaçınmak, uyumak istediğinizde kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlayabilmektedir. 

Alkolü Azaltmak

Endişeli hissediyorsanız ve her zamankinden daha fazla alkol tüketiyorsanız bu durum sadece kaygıyı daha da kötüleştirecektir. Bu nedenle, alkolü az miktarda ve belirli aralıklarla içmeye özen göstermekte fayda vardır.

Sigarayı Bırakmak

Sigarayı bırakmak, genel sağlık ve zindeliğinizi iyileştirmenin en iyi yollarından biridir. Ayrıca, anksiyeteyi azaltmaya da yardımcı olmaktadır. 

Yaygın Anksiyete Bozukluğu İçin Hangi Doktora Gidilir?

Anksiyete tanısı ve tedavisi için bir psikolog, psikolojik danışman veya psikiyatristten yardım alabilirsiniz.


UYARI: Burada yazılanlar sadece bilgi amaçlıdır. Tıbbi tavsiye, tanı ve tedavi sağlamaz. En doğru tedavi ve bilgi için doktorunuza danışınız.

Benzer Makaleler

Yorum Yapın